bugün

kuracaktır biliyorum, en çaresiz göründüğü ve en çaresiz görüldüğü anlarda ayağa kalkmış bu millet nasa sını da kuracaktır,
ah bir birlik olmayı becerebilsek evvela,
ah şu hasta adam bir ayağa kalksa,
ah şu hasta adama serum diye verilen uyuşturucunun geçmek üzere olan etkisi bir an evvel son bulsa,
ah şu hasta adam tüm organları ile birlik olabilse,
ah şu hasta adamın evlatları gerçek dostu düşmanı bir ayırt edebilse,

http://www.youtube.com/watch?v=zRzM70nO37U&feature=relmfu
bilim kurumlarını doğrudan milletler kurmaz. vergileri doğru şekil ve yerlerde değerlendiren aydın politikacılar ve bilim adamları kurarlar.
kurulmasını kesinlikle istediğimiz ama daha çok zaman hayallerimizi süsleyecek kurumdur. * *
nasa kurmak kolaydır; ver ödenek, koy tabelayı oldu sana "ulusal -hatta milli'de kabul- havacılık ve uzay dairesi, oldu bitti. oysa asıl mesele, bu kurumun içinin nasıl doldurulacağı ile ilgilidir. mesele marka (nasa) meselesi de değil; bak mesela ingiliz'in de royal society'si var, senin tübitak ile yan yana koyman mümkün bile değil; peki ama neden?

bu tip organizasyonlar kayırma, yandaş, tanıdık ve benzeri diğer maskaralıklarla çalışmaz, istisnasız herkes kendisini ispatlamak zorundadır. ve bu ispat bilimseldir, teknolojiktir. ne olursan ol, ister falan anlayışa, filan inanca, bilmem ne görüşüne sahip ol, sonuç itibarı ancak bilim ve teknoloji alanlarında iyi ama çok iyi isen bu kurumlara kabul edilirsin. çünkü bu kurumların özünde tek amacı vardır (bilim ve teknoloji), ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği projelere hizmet edecek insana ihtiyaç duyar. bakın, çin yakın zamanda uzaya insan gönderdi, yani onların da bir çeşit işe yarayan nasa'sı var denebilir. peki kim yeşertti böyle bir organizasyonu çin'de? qian xuesen isminde amerika birleşik devletlerinden "komünist" suçlamasıyla kaçırtılan bir bilim adamı.

sen bilim adamını ya yetiştireceksin, ya da dışarıdan getirip ortam sağlayacaksın. bakın ne diyor ilgili videodaki şahsiyet, "gittim gördüm bizim insanımız çalışıyor nasa'da" diyor. demek ki onlar da dışarıdan eleman getirebiliyor, bunlar mesele değil. yani sen organizasyonu amaca hizmet edecek gibi kur, isterse türkiye topraklarında bile olmasın, isterse bütün çalışanları türkiye vatandaşı olmayan insanlardan müteşekkil olsun. bu işin milleti yok, dini yok, ideolojisi yok. bu iş bilim işi. ülkenin kamu veya özel sektörünün bilime ilgisi ve ihtiyacı olacak, parayı dökecekler, projeler onaylandıktan sonra bu insanları rahatsız etmeyecekler. çünkü sen bilimden anlamazsın, ben anlamam, ama bu insanların hayatı, kafası, her şeyi bilim ile çalışır; rakamlarla yatar kalkar, hatır gönülle hiç bir şey yapmazlar. gerek de yok zaten, yeri değil.

"vay bizim neden nasa'mız yok" demeden önce bizim insanımızın, kurumlarımızın, yöneticilerimizin, sektörlerimizin, şirketlerimizin bilimle arası nasıldır, bilime bakış açıları ve verdikleri değer ne düzeydedir ve bu nasıl geliştirilir; önce bunları anlamak lazım. sen bunları israrla görmezden gelirsen açtığın kurum tabela olarak kalır, kendilerini bilime adayan yetenekli insanların cımbızla ortaya çıkar ve imkan verilmediği için kendisine imkan veren ülkelere yönelir. ayrıca her ülkenin nasa'sı olacak diye bir kaide yok, bilim eşsiz alanlar içerir, tüm insanlık bir ucundan tutsa daha da ilerler. yeri gelir, nasa senin bu farklı alanda uzmanlaştığın bilimsel kurumundan bilgi ister, yardım ister.

ne demiştik önceden, ve hep de diyoruz: bilimle uğraşmayan bokuyla uğraşır. kolay gelsin...