bugün

Mevcut felaketler insanın yaşayabileceği en büyük felaketi henüz bizlere olmasa da dünya üzerindeki çoğu insana yaşatıyor zaten;
Ölüm.
Dolayısıyla bir sonraki felaket sanırım sıranın bize gelmesi olacaktır;
içeriği çok da önemli değil.
Ben şahsen uzaylı istilası bekliyorum ve buna hazırlıklıyım.

Arka bahçeme harekete duyarlı kameralar ve gerektiğinde devreye sokacağım ipli bubi tuzakları yerleştirdim.

Evimin bodrum katını derine doğru eklemeler yaparak çok odalı bir sığınağa çevirdim. Sığınağım bir odasını yaşam odası yaptım ve kapısı kapatıldığında dışarıda bir nükleer felaket bile yaşansa bundan etkilenmez çünkü yaşam odam tam manasıyla dev bir zırhlı kasa.

Ayrıca gene sığınağımdaki bir odam tamamen evimin her yerini gören kör noktası olmayan yüksek çözünürlüklü kamera sisteminin kontrolüne ayrılmış durumda. Yani bir karınca bile hareket etse haberim var.

Ayrıca bana dışarı çıkmadan yıllarca yetecek suyum, farklı çeşit kalorisi hesaplanmış konserve stoğum var. Bunun yanında gaz maskem, yeterli sayıda oksijen tüpüm, antibiyotiğim, penisilinim, ağrı kesicim ve pansuman malzemem var.

Bir de unutmadan olası elektrik kesintisi için jenrratörüm, haberleşme sistemlerinin çökme ihtimaline karşı kapalı devre 1960 model telsizim, ve üst kata bakıldığında dışarıdan görünmeyen ama çatıma yaptırdığım açılıp kapanan mekanizmayla şu anda gizli olan ama dinlediğimde açacağım dev bir radarım var. hayatta kalan başkalarıyla bir süre sonra iletişim kurup direnişe başlamalıyız çünkü.

Ve kendimi savunabilmem için gereken malzemelerimden bahsetmiyorum bile.

Yıllarca bunun için bekledim. inanıyorum çok yakında gelişmiş silahlarıyla başka bir yaşam formu bizi istila edecek.

Ama işleri kolay olmayacak...

*ayrıca paralel evrendeki diğer benliğim boktan bir apartman dairesinde dünyanın sonu temalı filmlerin etkisiyle bu satırları yazıyor...
Uzaylı istilası bekliyorum.
Ülke ve millet olarak başımıza gelmedik felaket kalmadı.
En büyük korkumuz olası bir Marmara depremi. Lütfen acele tedbir alalım.