bugün

katil olmaktansa ya da cinayete kurban gitmektense tercih edilesi durum, karşıdaki sizi felakete sürüklüyorsa niye daha fazla katlanılacak ki böyle bir beraberliğe?

cehennemi bir azabı tatmaktansa boşanıp, hayatı daha iyi başka biriyle sürdürmek daha ehven.
evlenmeden yapılamayacak eylemdir ve her evlinin her gün kendi kendine sorduğu sorudur.
son çarenin ameliyat olduğu bir hastalıktır. ve o an kendi ameliyatınızı kendiniz yapacak olan doktor da sizsinizdir.
söylenir ya o sevginin, merhametin büyüklüğünü anlatmaya çalışırken; tırnağına zarar gelse, canın bedeninden çekilir gibi hissettiğin çocukların. yaşları nedeniyle senden çok eşine muhtaç durumda olan çocuklarını eşine terketmek zorunda olmak, haftada bir görmeye razı kalmak. ya görmemde, onlarla hesapsız görüşmemde sorun çıkarırlarsa diye korkmak. hesapsız?

mahkemece tayin edilen nafakayı veremezsin canından kanından olana. o güne kadar ne kazandıysan uğruna harcadıklarına, hiç kıskanmadıklarına, mahkemece tayin edilen bir de geçim bedeli vardır artık; ruhsuz, soğuktan çatlatan kalbini adamın. varını yoğunu dökersin, dökmeye devam edersin, ya onları görmem de sorun çıkartılırsa?

erkeksin nereye olsa gidersin, nerede olsa yaşarsın denir. mümkün değil babanın evi(!) yoktur artık dönebileceğin. gidecek, yatacak yerin* yoktur yani. yine de en kolayı budur çözeceğin problemin. nerede olsa yaşarım?

ünvan listene bir ilave daha işte: boşanmış. nasıl bakılır biliriz: işte toplum, işte biz.

evleneceklere tavsiyeler misali başlıklar var sözlükte. boşananların durumundan daha büyük tavsiye yokmuş zannımca. herkes kendi tecrübesini yaşar sonuçta.

şaka değil, evliyken yapılması daha zor olandır. hani atasözünde dendiği gibi bekara daha kolay olan. her zaman lafın çokunu söylemiş olmayız aslında bilineni söylerken. fakat daha zoru ve daha beterini anlatabilmenin yolu son derece buymuş gibi görünüyor. daha beteri boşanmaktan, çocuklu iken boşanmak olsa gerek.

edit: imla.
“Allah’ın en ziyade nefret ettiği mübah..” Peygamber Efendimiz S.A.V. islam dini boşanmayı meşru olarak kabul eder, fakat hoş karşılamaz.
evlenmek kadar rahatlatıcı bir eylemdir.

evlenirken yalnızlıktan, bekârlıktan kurtulur insan, boşanırken de dertten, sıkıntıdan, yürümeyen bir evililikten kurtulur.
(bkz: boşalmak)

aynı rahatlığı verebilir.
eğer arada çocuk varsa olan çocuğa olan, ve akabinde çocuğun hayatının sonuna kadar bir eksiklik hissedeceği, gerçek dir evet boşanmalar da olan ne yazık ki çocuğa oluyor.
Şiddetli geçimsizlik sonucu ortaya çıkan durumdur.
özgürlük ayağına kaşar olmak isteyen kadın eylemi. bazıları öyle.
burada bu kadar beyinsiz var mı ya? dedirten yorumları okumaktır. bu zihniyete sahip olanlar boşanmamalı zaten. topluma salınmamalı.
iki tarafında anlaşarak boşandığı davalar bile en az 5bin Tl imiş. iyi düşünmek lazım.
"Allah katında en menfur helal (kadın) boşamaktır." (Ahkamul Kur'an, c.2 sh. 110)

"Evlenin ve (ciddi bir sebep olmadıkça) boşanmayın, zira boşanmada arz titrer." (Ebu Davut ibnül-Humam, Fethul Kadir. c.2 sh.22)
9 yıllık birliktelik, 9 aylık ayrılık.

9 ay ayrısın, görmemişsin, alışırım sanıyorsun, olmuyormuş, hakim sorduğunda "evet" derken boğazına yine bir düğüm takılıyor, uğurlarken yine sarılıyorsun. hoşçakal tatarcık, yolun ve bahtın açık, benden yana hakkım helal olsun.
Ailemin 22 sene önce yaptığı en mükemmel kararı.
Seviyorsan çok koyuyor be sözlük.
ross'un alışkanlık haline getirdiği durumdur.
Sonucunda çocukların zararlı çıktığı eylem
''Evliliği bitiren beş davranış biçimi saptanmış: Eleştiri, savunma, aşağılama, geri çekilme ve güç gösterisi.''

http://alticizilisatirlar.../antidepresan-olarak-ask/
boşanan kadın aradan 9 ay geçmedikçe başka biriyle evlenemezmiş kanunen. sebep olarak kadının boşandığı erkekten hamile kalmış olabilme ihtimali ile soyun karışması ihtimalini önlemek. erkekte herhangi bir süre yok yeniden evlenebilmesi için.
evlenmekten daha zor sözlük.
'' sizi eski karı koca ilan ediyorum.
birbirinizden sonsuza dek nefret edebilirsiniz''

aşkın ömrü üç yıldır filminden.
"evlilik birliliğinin temelinden sarsılması" başlığı altında hakim karşısına çıkarak yapılan mevzudur.

iki çeşidi vardır. anlaşmalı ve çekişmeli

örnekle; benim evliliğim anlaşmalı olduğu için duruşma salonuna dahi girmeden hakime hanımın makam odasında 15 dakika sürdü. 15 gün sonra alınan karar yazısıyla bitti.

birde çekişmeli vardır ki en sıkıntılı boşanma şeklidir. hakim ocak ta gel mayıs ta temmuz da gel diyerek öteler ve iki tarafın uzlaşma durumunu tespit etmeye çalışır. son ihtimal boşar fakat sinirler fazlasıyla gerildiği için sıkıntılar olabilir.

yine de evlilik aşamasında olan herkese tavsiyemdir. evlenirken eşinizi iyi seçin. evlilik hakikaten evcilik oyunu değil.
(#21694147) no'lu entry'de geçen beş durumun beşinin de rutin bir hal aldığı evliliklerde, en azından bir tarafın isteğiyle gerçekleşmesi kaçınılmaz olan evlilik halinin son bulması durumu.

ve benim eşiğinde olduğum durum... bugün yarın ya benim ya da onun ilk adımı atıp davayı açması an meselesi. aile terapistiyle konuşuldu, evler ayrıldı, aileler haberdar edildi. geriye avukat araştırması ve hukuki süreç aşaması kaldı. ilk adımı atacak olmam muhtemel olsa da en çok canı yanacak olan da benim aslında.

çünkü insan, hayatta her şeyin bir sonu olduğu fikrine alışıyor da, beklemediği zamansız sonlara ağlıyor en çok.

yığınla vaad, yığınla emek, 9 senelik aşk... 6 aylık evliliğe yeniliverdi. sadece 6 aylık şans tanıdı aşık olduğum adam, hep hayalini kurduğumuz evliliğimize. en acısı da "sevmiyorum, istemiyorum, kafamda çoktan bitirdim."ler. o hangi kafayı yaşıyorsa allah'ım, aynısından bana da ver!

çünkü yarın başlayacak ilaç tedavim bile onunla geçen iyi-kötü 9 yılımı ve 6 aylık evli kadın kimliğimin benden aldıklarını geri veremez.

bu derece değersizleştirilmeyi hak etmedi 9 seneye heba ettiğim emeklerim.

erkek zihniyeti mi paslanmış yoksa benim tanıdığımı sandığım o adam başkası mıymış, bilemiyorum.

tek bildiğim; iyi günde kötü günde yeminleri etmesin kimse. tutulmadığında yeniliyorsun iyiye de, kötüye de...

öyle işte...
her evli insanın başına gelebilecek bir olaydır. boşanmadan önce kalınacak yer, eşya gibi şeylerin ayarlanması şarttır. kesinlikle hatunla aram belki düzelir diye "evi sana bırakıyorum sıkıntıya düşme" denmemelidir. bu salaklığın ve teslimiyetin göstergesidir. bayan tarafı erkek tarafı kadar düşünceli değildir. kafada bitirdiğinde saraylar bağışlasanız acımazlar.