bugün

(bkz: boşanmak/#46938072) yine büyük filozoftan (!) kadın düşmanlığı...şaşırdık mı peki.. elbette hayır....albert, belki de sen sorunlu bir tipsin...dünyaya "yabancı" olan "veba" kapmış bir yengeçsin belki de. ahahah, neden herşeyin sorumlusu bir kadın olsun ki, di mi.
Sen kadınını bulsan değil 20 yıl 120 yıl sarılarak uyursun true.

Millete bok atma.

Benim iki kere yaptığım eylem. Valla evlenmekten daha zor.
ya bırak bu dram ayaklarını sensin lan bu sensin işte itiraf et amk 20 yıl aynı karıyla zor bea.
"Bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi, her şeyi feda etti ona, dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile, ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. Canı sıkılıyordu, hepsi bu, insanlarının çoğu gibi canı sıkılıyordu."

Albert camus - düşüş
Türkiye’de 2023 yılında boşanan 171 bin 881 çiftten, 165 bin 51’i geçimsizlik nedeniyle birbirinden ayrıldı.

https://www.milliyet.com....gimizi-bilmiyoruz-7094104
görsel

https://www.haberturk.com...berleri-3644503-magazin/2
Cehennem gibi bir şey.
Süreç Bir zamanlar içinizde bir yerlere dokunan o insanın, çok bildiği içinize sıçması ile sonuçlanır. Tehditler, hakaretler, kendizi berbat hissettirecek söylemler, suçlamalar. Biten biter de, bazı hisler ömür boyu kalacakmışçasına oturur öküz gibi göğsünüze.

Eskiden max dondurmalar vardı, sıcakta içi erirdi, ama dışındaki çikolata kabuğu olduğu gibi dururdu. Anlaşılmazdı içinin dağıldığı. Öyle kalıverirsiniz max gibi. Shhshsb
Neyse işte, biz de böyle baş ediyoruz her şeyle.
Yazın erimiş Max gibi dışarıdan iyiyiz de içimiz bulanık. *
genelde çocuk yüzünden yapılamayan bir hareket. mutsuz ailelerde duygu düşüklüğünün, çocukları daha çok etkilediklerinden haberi olmayan bireyler, cesaret edemezler. çocuk bakımından baktığımızda da boşanan bir ailede olmak ve o çatışmada büyümek, büyük bir etkendir. toplumsal bir ortama hazırlanan çocuğun, ilk ortamı ve yetişeceği ortam olan okul ortamında, elleri ellerinde gezen baba-kız, baba-oğul veyahut aile-çocuk ilişkisi, boşanan bir ailede büyüyen çocuğu son derece etkiler.

Temel anlamda ve köken olarak boşanmayı incelemek gerekirse, Türk Dil
Kurumu (TDK), boşanma kavramını “Karı ve kocanın mahkeme kararı ile
birbirinden ayrılması/ eşlerden birinin boşanma ilamı almasıyla evlilik birliğinin son
bulması” şeklinde açıklar.

Arıkan’ın ''Halkın boşanmaya ilişkin tutumları araştırması'' isimli araştırmasına göre ise boşanma; hukuki kurallara dayanarak
gerçekleştirilmiş bir evliliğin, karı-koca olarak hiçbir bağları kalmaksızın; ancak
varsa ortak çocukların hakları saklı tutularak yargıç kararı ile sona erdirilmesine ve
tarafların başkalarıyla yeniden evlenmelerine imkan sağlayan hukuki bir işlemdir.

Akıntürk T., ''Aile Hukuku'' kitabında boşanmayı, hayatta olan eşlerin mahkeme kararı ile
evliliklerinin hukuki olarak son bulması olarak açıklamıştır.

Türkiye istatistik Kurumu’na göre, boşanma evlenmenin yasal
olarak son bulması, yani kadın ve erkeğin yeni bir evlilik yapma hakları oluşacak
şekilde hukuki olarak evliliklerini sonlandırmaları durumudur.

Boşanmanın gerek dünya çapında gerekse ülkemizde geçmişe göre artış gösterdiği bilinen bir gerçektir. Boşanma bir kadın ve bir erkeğin ayrılması gibi görünürken, aslında geleceğin bireylerinin hayata hazırlandığı en önemli ortam olan ailenin de yıkımı anlamına gelmektedir.

Boşanmanın ekonomik güçlükler, eğitim düzeyi, ırk, din, kültür farklılıkları, sağlık sorunları, işsizlik, alkol ve uyuşturucu kullanımı, kumar, cinsel sorunlar, ilgisizlik, kıskançlık, aldatma, şiddet gibi pek çok nedeni olabilir. Bunun yanı sıra eşler arasındaki yaş farkı, çocuk sayısı, eşlerin çalışıp çalışmadığı ve evlilikte yaşanan çatışma düzeyi de boşanma ile oldukça bağlantılıdır.

Evlilikle ilgili beklentilerin karşılanmaması, hayal kırıklığına uğrama, evliliğin devam etmesinin bir yararı kalmaması, evliliğin rutin bir düzene girmesi, eşler arasındaki anlaşmazlık ve çatışmalara çözüm bulamama, sevgi ve saygının yitirilmesi ve geçimsizliğin giderilememesi aileyi boşanmaya sürükleyebilmektedir

Bray’ın (1995) yaptığı bir araştırmaya göre eşler arasındaki çıkan
anlaşmazlığın temeli stres, duygusal sorunlar ve iletişim yetersizliğidir. Aynı
zamanda, toplumsal yaşam değişiklikleri eşler arasındaki ilişkinin boşanma ile
sonuçlanmasına kritik rol oynamaktadır. (Ünlü, S. (1993). ''Aile Yapısı ve ilişkileri'' kitabından.)

Boşanma ile bağlantılı olan aile içi şiddetin araştırıldığı bir çalışma
sonucunda, şiddet olaylarında alkol kullanımının %67 olması nedeniyle alkol
kullanımının şiddet üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür.

TÜiK'in 2016 yılında yaptığı bir araştırmaya göre 830 boşanma sebebinin yaklaşık
%97’sinin nedeninin geçimsizlik olduğu belirtilmiş, aldatma, psikolojik rahatsızlık,
şiddet gibi sorunların bu sırayı izlediği belirlenmiştir.

TÜiK’in 2016 yılında yaptığı istatistiksel araştırma sonucunda kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il binde 2.63 ile izmir olarak belirlenmiştir. Sırayı ikinci olarak 2.55 ile Muğla ve üçüncü olarak da 2.46 ile Antalya izlemiştir. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il binde 0.15 ile Hakkari ve Şırnak olmuş, bu illeri 0.23 ile Siirt, 0.25 ile Muş izlemiştir. Doğudan batıya gittikçe boşanmalarda artış olduğu ortaya koyulmuştur. Bunda da kültürel yapının etkin olduğu düşünülmektedir. Eşler arası boşanma dini ve kültürel açıdan doğu ülkelerinde olumsuz karşılanırken Avrupa ülkelerinde ve ülkemizin batı kısımlarında kültürel yapı farklılaştıkça boşanma oranları artmaktadır

Boşanma sürecini yaşamış bir anne babanın, ayrılık yaşamayan kontrol gruplarına oranla, boşanmadan önceki yıl boyunca yüksek seviyede stres yaşadıkları tespit edilmiştir. Ancak boşanma sürecini yaşamış her insan, boşanmayı farklı düzeylerde tecrübe edebilir. Boşanma sürecinde öfke ve düşmanlık, depresyon, düşük özgüven, benlik kavramı, sosyal izolasyon ve terk edilme gibi duyguların tanımlanmasında, bu duyguların süresini ya da yoğunluğunu belirlemede kesin bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, boşanma sonrası çiftlerin çoğu depresyon, yalnızlık ve geleceğin ne getireceğiyle ilgili kalıcı korkular gibi duygusal zorluklar yaşamaktadır. Ayrıca bunları tecrübe ederek kişisel bir başarısızlık duygusu hissettikleri de bilinmektedir. Bu süreçte, bunalımlı bir zaman dilimi geçiren, eşinden ve çocuklarından ayrılan bir anne veya babanın içinde bulunduğu psikolojik ortam onu mutsuz ve karamsar hale getirerek benlik saygısının azalmasını tetikler.

Anne babası boşanmış çocuklar, ailenin yaşadığı bütün zorlukları tecrübe etmiş çocuklardır. Anne baba arasında kopan iletişim ve tartışmaların faturası en çok onlara çıkmıştır. Ailesinin dağıldığını görmek, bu durumla yüzleşmek ve çocuklarıyla mutlu halde gördüğü her aile onlara kendilerini kötü hissettirir.

Çocuklar, boşanma fiilinden çok, boşanma sürecindeki şiddet oranından ve bu süreçte yaşananlardan etkilenir. Anne baba arasındaki öfke yoğunluğu ve düşmanca tutumlar, çocuk tarafından sevilmeme olarak algılanır. Çocuklar, çoğu kez de aile içindeki kavgaların nedenini kendinde arar ve suçluluk duyarlar.

Çocuğun ruh sağlığına etki eden önemli faktörlerden birisi, anne babanın hem kendi aralarında hem de çocuğa karşı tutumlarıdır. Boşanma
neticesinde bebeklik ve ilk çocukluk devresinde sevgisiz ve şefkatsiz geçen
yıllar, çocuk üzerinde silinmez izler bırakmaktadır. Hayatın bu döneminde sevgiden yoksun kalmanın hiçbir zaman tamamıyla telafisi mümkün değildir. Çocuğun anne babasında bulamadığı bu sevgi ve şefkat ihtiyacı, iyi huylu ve iyi yürekli bir yetişkin tarafından karşılanmaya çalışılsa
da, çocuk bir dereceye kadar buna karşılık vermektedir. Sevgi yoksunluğu, güven bunalımına giden yolda ilk işaret olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ayrılma veya boşanmayı takip eden süreçte, ailede bir düzensizlik ve stres ortamı oluşur. Bu süreçte çocuklar sıklıkla ters hareketler ve saldırgan davranışları içeren çeşitli davranış problemleri sergilerler. Bu da çocuklarda depresyonu tetikleyebilir ve sağlıklı gelişimlerini engeller. Nihayetinde çocukların aile ilişkileri, okul ve akademik başarıları ve arkadaşlarıyla ilişkileri olumsuz etkilenir. Bu nedenle boşanmış aile çocuklarının IQ testlerinde önemli derecede düşük puanlar tespit edilmiştir. Başarıdaki bu düşüklüğün nedeni, ailelerin boşanma sürecinde yaşadıkları çatışmaları çözemediklerinden, çocuklarına zayıf sosyal beceriler öğretmeleridir. Problemlerin çözümünde çocuklarına örnek olamayan anne babalar, çocuklarına çatışmalarla nasıl baş edeceğini öğretemezler. Yapılan çalışmalarda, evlilik hayatında yüksek seviyede çatışmaya maruz kalan annelerin çocuklarına karşı daha soğuk, ilgisiz ve reddedici davrandıkları bulgusuna ulaşılmıştır.

Boşanmış ve tekrar evlenmemiş ailede erkek çocukların denetimi daha az olmuş ve bu çocuklar daha anti-sosyal bir davranışa sürüklenmişlerdir. Aynı konuda kız çocukları ağlamaya, sızlamaya eğilimli ve üzüntüye meyillidir.
boşa gitsin abi ya. bu arada bekarım. *
Bekara kolay gelen çok sıkıntılı bir süreç.
Bir zamanlar hayatımı veririm dediğin kişiyi birdaha görmek istememek. Trajedinin dibi.
Boşadığın dertlerinse eğer, faydalı bir işlemdir.
erken boşanmaların artışı çok rahat şekilde gözlemlenebiliyor. 1-2 yıllık evliler erkenden boşanıyorlar.
Oh be! Dünya varmış. demek için en az 1 yılın geçmesi gerekiyor. ilk 1 yıl alışkanlıktan dolayı hep onu düşünüyorsun.
Dinimizce haramdır diye düşğnüyorum.
çekişmesiz olması aklın yoludur, aksi halde , taraflar fakirleşirken avukatları zenginleşir.
Bir daha evlenmeye tövbe ettirecek kadar uzun sürer bazen.
avradın akrabaları denilen asalaklardan da bir anda kurtulmaktır. ya da herifin, her neyse işte.
Yaran yanlış okumalar
Boşalmak diye okudum afedersin.
ebeveynlerim arasında meydana gelmiştir.
Boşaldıktan sonraki sabah yapılan eylemdir.
Sadece cinsel dürtülerle evlenirsen olacağı budur.
Evlenmedigim için bilmiyorum ama kuzenim çökmüştü boşandıktan sonra.
Onu geçtim sözlüğe de reklama gelmiş.
Avukat internet sitesine fiyat listesi koymuş ya artık iş normal boyutları geçti.
Evlenmek kadar masraflı bir iştir. Bu zamanda boşanmak isteyenlerin bile avukat tutmak için bir miktar parayı (en az 20 bin) gözden çıkarmaları gerekiyor. Fiyatlara şuradan bakabilirsiniz: https://akkusavukatlik.com/bosanma-avukati/
istanbul Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde karara bağlanan 552 boşanma dosyasının incelenmesinde, davaların yüzde 71'inin kadınlar tarafından açıldığı, gerekçe olarak da en fazla geçimsizlik ve ilgisizliğin gösterildiği ortaya çıktı.

Kaba'nın, Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde karara bağlanan 552 boşanma davası dosyasını incelemesi sonucunda, boşanmaların yüzde 33,7'sinin evliliğin 1 ile 5'inci yıl, yüzde 20,7'sinin 6 ile10'uncu, yüzde 18,8'inin 11 ile 20'nci yıl arasında, yüzde 26,8'inin de 21 yıl ve üzerinde gerçekleştiği görüldü.

Bu davalardan yüzde 74,6'lık kısmının anlaşmalı, yüzde 15,4'ünün erkeğin kusuru, yüzde 3,6'sının eşit kusur, yüzde 3,1'inin kadının kusuru, yüzde 1,6'sının kadının hafif ve erkeğin ağır kusuru, yüzde 0,7'sinin kadının ağır ve erkeğin hafif kusuru, yüzde 0,5'inin fiili ayrılık, yüzde 0,2'sinin de akıl hastalığı yüzünden boşanmayla sonuçlandığı belirlendi.

Gerekçeli kararlarda boşanmaların, yüzde 13,9'unun kadının ilgisizliği, yüzde 73,9'unun erkeğin ilgisizliği, yüzde 2,2'sinin de karşılıklı ilgisizlikten kaynaklandığı belirlendi.

(bkz: https://www.ntv.com.tr/tu...an,NpafGWDxvkW695qfLzk5VA)

kadınlar maddi sıkıntısı da yoksa kendisine yardımcı olmayan erkeklerden boşanmak istiyor. "yuvayı dişi kuş yapar" diye hiç bir ev işine yardım etmezsen olacağı o.
güncel Önemli Başlıklar