bugün

dualarla tanrının bir ülkeyi toplu halde kahredip yıkabileceğini zannedenlerle kafa kafaya yarışırlar.
GEZiDE EYLEM YAPIP ÜLKEYi BÖLECEKLERiNi DÜŞÜNENLERLE AYNI ZiHNiYETTE VATANDAŞLARDIR.
boykot edilen ülkenin en çok satan ürünlerinin üreticisi, dağıtıcısı ise ekonominin ilerleyişini aksatabilecek fakat yıkamayacak insandır.
Neticede yıkmak ya da yıkmamak farketmez ama nerede durduğumuz farkeder.

Ateşi alevlendirmek için odun taşıyan olmak ya da ateşi söndürmek için su taşıyan olmak, mesele bu.
üLke’yi yıkmaz belki ama, ekonomik zarar uğrattığı kesin.
yıkılıp yıkılmamasının önemi yoktur.
kaldıki kitlesel anlamda geniş yankı bulan eylemlerin getireceği maddi manevi zararlar göz önünde bulundurulduğu taktirde de fiilen buna destek vermek yabana atılmaması gereken bir durumdur. taraf olmaktır!
hepsinden önce bir duruştur.
''benim olmadığım yerde kimse yoktur!''
ülkeyi yıkmak için değil tarafını belli etmek için boykot edilmelidir, insani hassasiyet göstermekle alakalıdır bu durum. hiç bir şey yapamıyorsan en azından onlara getirisi olan şeyleri almazsın ve senin bu zulme katkın olmaz.

bir şey olmuyor olsa, yahudi lobisi tarafından yönetilen yönetilen arap ülkelerinde bile boykot yapmayın tarzı yaklaşımlar olmazdı, birileri insanların yaptığı boykottan bu derece rahatsız olmazdı. protestolar ve tepkiler bu kadar örtülmeye, başka bir takım şeylerle farklı gündemler oluşturulmaya çalışılmazdı. baktılar çığ gibi büyüyor. boykottan ne olacak diyorlar işte. ülke yıkmak için değil, doğru tarafta olmak için boykota devam...