bugün

Rum Mehmet Paşa ahfadından Hüseyin Bey'in oğlu olup Zonguldak nahiyelerinden Çarşamba'nın Beylik köyündendir. 1723'de köyünde doğmuştur.

istanbul'a gelip yirmi yaşını geçkin bir yaşta iken I. Mahmut zamanında Darüssaade ağası maktul Hafız Beşir ağa'nın himayesiyle eski saray baltacıları ocağına alınmış okuyup yazması sebebiyle kapı hasekisi (Babı âli ile saray arasındaki muhabere memuru) olmuştur. Daha sonra Darüssaade ağası yazıcısı halifesi olan ve III. Mustafa'nın cülusunda kendisine Bey Halife denilen izzet Mehmet Efendi ağa yazıcısı olmuştur ( 1757 Kasım).

Bey Halife bu hizmette iken sadrâzam Koca Ragıb Paşa tarafından hizmeti beğenilmediğinden tayininden birkaç ay sonra yani 25 Mart 1758'de azlolunarak bir müddet açıkta kalmış ve mensup olduğu baltacı ocağı lâğvedildikten başka evinin de yanması üzerine çok fena bir duruma düştüğünden vaziyete vakıf olan III. Mustafa tarafından kendisine yedi bin beş yüz kuruş ihsan olunmak suretiyle gönlü alınmıştır.

izzet Mehmet Efendi'ye bu sırada Hâcegân rütbesi verilip sakal salıvermiş ve beş sene kadar mazul olarak kalmıştır. 18 Mart 1763'te Darüssaade ağası yazıcısı olan Ahmed efendi kayın pederi gümrük emini ishak ağa'nın yerine gümrük emini olduğundan ondan açılan yazıcılığa sakalını kestirmek suretiyle eski ağa yazıcısı izzet Mehmet Efendi ikinci defa tayin edildi.

izzet Mehmet Efendi 1766 Mart'ta Raif ismail Efendi yerine darphane emini ve (1774 Şubat) ve 6 Temmuz 1774 senesinde de Boşnak Abdullah Paşa'nın yerine vezirlikle rikâb-ı hümâyun kaymakamı olmuştur.

Kaynarca antlaşmasını ve ocakların avdetini müteakip 11 Temmuz 1774 te sadrâzam tayin edilmiştir. izzet Mehmet Paşa faal bir zat olmayıp bütün işleri kayın biraderinin eline bırakmıştı. Bu kusuruyla beraber namuskarlığı sebebiyle kendisine müsamaha edilmekte idi. 1775 Temmuzda donanmanın denize çıkması ve bu sırada Kırım'dan gelmiş olan Tatar heyetine Dolmabahçe'de ziyafet çekilip görüşmeden sonraki istirahat esnasında sadrâzam ile şeyhulislâm ivaz Paşazade ibrahim Bey arasında bir münakaşa çıkmıştı. Şeyhulislâm babası zamanından kalma Selim adında bir adamı için bir sene evvelki rayici üzerinden bir mukataa rica etmiş. Bu söze karşı sadrâzam "istenilen mukataanın otuz kese zammıyla talibi var" diye cevap vermiş. Bu mukabeleden müteessir olan şeyhülislâm efendi orada bulunanların ve hususiyle Tatar heyetinin yanında gazabla söylenerek papuçlarını giymeden çadırdan çıkıp kayığına atlayarak gitmiştir.

Bu çirkin hal üzerine şeyhülislâmın azli icab ederken onun adamlarının tesiriyle kayın biraderine fazla müsamaha göstermesinden bahsedilerek hâdisenin ertesi günü izzet Mehmet Paşa azlolunmuştur (7 Temmuz 1775).

izzet Mehmet Paşa'nın azli maslahat icabı olduğundan pâdişâh tarafından hakkındaki teveccühün devamı nedeniyle kendisini Gelibolu'ya götürmek üzere oğlu Mehmet Said Bey mübaşir tayin edilmiş1 ve hemen arkasından Aydın muhasallığına tayin edildiği bir fermanla kendisine bildirilmiştir.

izzet Mehmet Paşa'nın yerine sadaret kethüdası Derviş Mehmet Ağa sadrazam olmuş ve şeyhülislâm ibrahim bey hakkında halk arasında dedikodu olduğundan o da yirmi iki gün sonra azledilerek yerine Hindi Molla denilen Salihzâde Mehmet Emin Efendi getirilmiştir. izzet Mehmet Paşa Aydınca vardıktan az sonra (1775 Kasım) Mısır valiliğine tayin edilip kendisini izmir'den alıp götürmek üzere kaptan-ı derya Gazi Hasan Paşa'ya emir verilmiştir. izzet Mehmet Paşa'ya 1778 Ekim tayinlerinde içel sancağı verilmiş ise de oraya gitmeden evvel Sivas valiliğine naklolunmuş ve 1779 sonlarında Erzurum valisi olmuş ve 20 Ocak 1781 de Karavezir diye meşhur Silâhtar Seyyid Mehmet Paşa'nın vefatı üzerine ikinci defa sadarete getirilmiştir. izzet Mehmet Paşa bu defaki sadaretinde de evvelki gibi ağrı hareketi ve işleri yine kayın biraderinin eline bırakması ve onun da yolsuzlukları ve rüşvetçiliği yüzünden söz altında kalıp bu sırada istanbul'da büyük bir yangının çıkması aleyhine olan dedikoduları arttırdığından ve bu da rehavetine yüklendiğinden daha evvelden sadarete davet edilen Yeğen Mehmet Paşa'nın gelmesi üzerine mühr-i hümâyun kendisinden alınıp emeklilikle Filibe'de oturması emredilmiştir (24 Ağustos 1782). izzet Mehmet Paşa dört buçuk ay Filibe'de oturmuş ve 1783 Ocak'ta vezirliği devam ettirilerek Semendire sancağıyla Belgrad muhafızlığına gönderilmiş ve 1784 Ocak veya Şubat'ta burada ansızın vefat etmiştir.

Birinci sadareti bir seneden yirmi beş gün noksan ikincisi bir buçuk seneden ziyade idi. Son derece ağır haddinden fazla derecede halim düşünceli fakat iş göremeyecek derecede tembel bir şahsiyet olup bu hali devlette ıslahat yapmak isteyen I. Abdülhamit'in hoşuna gitmemişti. Birinci defaki sadaretinde birdenbire azli pâdişâhı müteessir etmiş olup evvelki hatayı düzeltmek için ikinci defa sadrâzam yapmıştı.
*