bugün

çok doğru söylenmiş bir sözdür.
birbirini dövmek ne zamandan beri spordur,bi de kickboks var oraya hiç girmiyorum bile.
hayatında kum torbasına dokunmamış, lapa görmemiş,ciddi bir antrenman programıyla müsabakalara hazırlanmamış insanın söyleyebileceği cahilce cümle. boks ve özellikle kickboks yaparken vücutta çalışmayan hiçbir kas yoktur bu birinci nokta. diğer nokta ise bu spora saygı duyulması gerektiğidir. golf için spor yakıştırması yapılırken boks gibi gerçek bir spor hakkında vahşet, birbirini dövme vs demek saçmalığın daniskasıdır. ringe çıkan kişiler yeri gelir arkadaş olurlar, yeri gelir aynı salonun sporcusu olurlar yeri gelir kardeş olurlar. boksta amaç birbirini dövmek değildir maalesef bunu anlatamıyoruz insanlara. kaç tane kickboks maçı gösterebilirsiniz bana sporculardan birinin bacağının kırıldığı? ben size ligler başladığında her hafta en az bir maç gösterebilirim. aynı şekilde amerikan futbolu, basketbol vs. boks ve kickbokstan çok daha fazla sakatlık yaşanan sporlardır. ama nedense bunlara kimsenin lafı yok.herşeyi geçtim kaç tane boks maçından önce veya sonra kavga çıkıyor? bir de futbol maçlarına bak bir de basketbol maçlarına bak. ülkemde olsun yurt dışında olsun. hani adı boks ya, dövüş sporu ya kavga ediyor herifler, birbirlerini dövüyorlar . herşeyden önce biraz saygınız olsun demem gerekiyor. bilgisayar başında bir bok yapmayan heriflerin bu tarz sporlara bu kadar yüklenmesi açıkça insanı rahatsız etmiyor değil. herşeyi vahşet, kavga olarak anlıyorsanız size yazıklar olsun derim başka da birşey demem. yalnızca vahşet, kavga ise bu spor yarın hemen başlayıp görün ne olduğunu aslında. yorucu kondisyon ve ağırlık antrenmanları, düzenli bir beslenme programı, teknik ve taktik antrenmanlar. burada yazınca oldukça kolay duruyor değil mi?
(bkz: bsg çay koy gel)
tüm dövüş oyunlarında * olduğu gibi esas itibariyle rakibe fiziki yönden zarar vermek ve bu şekilde maçı kazanmaktan ibaret olan, sakatlıklardan ziyade ölümlere bile sebep olabilen ve tüm dünyada yasaklanması gereken bu hayvanlık hakkında söylenmiş doğru bir sözdür. kazanmanın yolu rakibin yüzünü gözünü şişirerek fiziki zarar vermek değil, bedensel ve zihinsel olarak rakibe üstünlük sağlamak olmalıdır ki spor diyebilelim.
hakkında bilmeden atıp tutanların olduğu spor hakkında söylenmiş söz. * öncelikle bilinmesi gereken kazanmak için kafa göz şişirilmesi gerektiği değildir. kaç maçta kaç kişi ölmüştür? aynı oran diğer sporlarda nedir? iki üç tane sikindirik fox tv maçı izleyen bu tarz sporlarla ilgili ahkam kesmesin. bu tarz sporlardaki sakatlanma oranı toplu sporlara oranla çok ama çok daha azdır.kazanmak için ya nakavt edersiniz ya da puan alarak maçı galip bitirirsiniz. hiçbir boksör "ulan dur vurayım da gözü şişsin" demez. onun yerine "şakağına vurup sersemleteyim ya da nakavt edeyim" der. kaldı ki rakibe fiziki ve zihinsel üstünlüğün en belirgin biçimde sağlandığı spordur. bir de böyle böyle olsun da spor diyelim demiyorlar mı bilgisizce, cem yılmaz izlerken bu kadar gülmüyorum. yahu bilgisiz kardeşim zaten boks fiziki güç temelli bir spordur. kondisyon, güç vb konularda rakibinden üstün olman gerekir ki maçı kazanasın. bunun için çok yoğun bir kondisyon antrenmanı yapıyor zaten boksör adamlar. bir de fiziki üstünlük demiyor musunuz, yahu ne diyim acayip komiksiniz. adam boksta bedensel diğer adıyla fiziksel üstünlük yok diyor, gülünebilecek her yeriyle gülüyor insan. zihinsel üstünlüğe gelince. zihinsel üstünlüğün çok farklı boyutları vardır. en basit, en temel olanı zekadır. rakibin boyuna, kilosuna, dövüş stiline göre strateji belirlersiniz, çeşitli kombinasyonlara uygularsınız, maç kötü giderken sinirleriniz çelik gibiyse maçı tersine çevirebilirsiniz falan filan. insanların yapmadığı, veya hakkında gerçekten bilgi sahibi olmadığı sporlar hakkında konuşmaması gerçekten komik duruyor. neyse, milletin ağzı torba değil ki büzesin.
(bkz: açık ve net)
hatta ortaokul, lise çıkışlarında 10'a 10 dekatlon bile yapılır.
algılama eksikliği bulunan bazı arkadaşlar sayesinde bana yeniden entry girme ihtiyacı hissettirmiş bir cümledir. insan düşünmeden ne yürüyebilir, ne de yemek yiyebilir. sporda zihinsel ve bedensel üstünlüğün kullanılması yalnızca oyun sistemine dahil edilmelidir. şimdi boksör olduğunu bastıra bastıra belirtme ihtiyacı duyan bu hassas arkadaşımız ''bokste de strateji uygulamaları ve bedensel yeterlilik sayesinde rakibimi yere serebiliyorum'' diyecek * *. bu zeki, çevik ve ahlaklı kardeşimiz bu üstün mental özelliklerini karşısındakine zarar vermek değil, vücut ve zeka gelişimini daha üst seviyelere çıkarmak maksadıyla kullanmaktadır aslında. hatta bunun için boks maçlarından önce boksörler ölümlerinden karşı tarafın sorumlu olmadığına dair tutanak imzalamaktadırlar. bak aslan arkadaşım! ilkokul tanımı ile sana diyorum ki, insan zihinsel ve bedensel gücünü iyi ya da kötü yönde kullanabilir. sen rakibine atacağın yumrukların hesabını yapmanın; kilosunu boyunu dikkate alarak strateji kombinasyonları uygulamanın salt olarak zihinsel yeterliliğin ispatı olduğunu düşünüyorsan, sakin bir yürüyüş sırasında birden depar atmak için yaklaşık 15-20 saniye hesap yaparak, elinde kağıt kalem ile bu karmaşık işlemin üstesinden gelmeye çalışıyor olmalısın. hatta her boks maçı senin için 10 satranç turnuvasına eşit olmalı. öyle ya, sen ''boks yapmayan bu konuda yorum da yapmamalıdır'' şeklinde bir düşünceye sahipsin ki futbol hakkında yazdığın yazılardan senin üstün yetenekli bir futbolcu, siyasi ve politik entrylerinden senin en azından bir hariciyeci olduğunu anlıyoruz. cem yılmaz tam senin seviyende espriler yapıyor akıllı kardeşim. onu takip etmeye devam et derim.