bugün

altının değeri olmazdı.
(bkz: elmas su paradoksu)
devamlı sıçardım vesselam.
Kafamıza kuş sıçsa "altın yağdı" derdik.
Kaba sıçardım, sonra da kuyumcuya giderdim, ama aklıma takılan birşey var, kıçımızı silme olayı nasıl olucak ?

(bkz: kafamda deli sorular)
Değerli olmazdı. Herkes sıçıyor zaten, bol olan bir şey neden değerli olsun ki.
Ortalık "Gel nolur ağzıma sıç" diyenlerden geçilmezdi.
ne zengin olurdum diyenleri duyar gibiyim.
ben kesin kabız olurdum.
(bkz: bok avrupadan gelse yiyeceksiniz)
kabız olur, ihtiyacımız kadar olanı mıçar geri kalanını bünyede saklardık.
bağırsaklarınız delinirse kanamadan ölürdünüz mazallah.
" sıçanın amına koyayım " denir ve sıkılırdı.
altın bok olurdu, düşünüyorumda o delikten o külçe altın nasıl çıkacak diye?

+rıza bi sıçta şu ipneye borcumu vereyim,
–abi her istediğinde gelmiyor ki bu!
evin her yerini bok götürürdü, altından boku saklamak maharet ister. bir kavga etmediğiniz bok böcekleri vardı, onlarla da kavgalı olacaksınız.
Fakirin götünü tıkarlardı.
Altın değersiz olurdu. Altının altın olmasının ve değerli olmasının nedeni az bulunan bir maden olması.