bugün

şey yerine hede diyenle aynı gençliktir.
ingilizce konusanlar istemsizce "blöp blöp" ses çıkarıyorlar. sanki bişey yutmuş, kursağına geri gelmiş kusacak gibi ses çıkartıyorlar. tamam bunlar bla bla der. doğaldır. dillerinin yapısı bu çünki.
araplar ise konusurken gırtlaktan ses geliyor. "hırr" gibi. bunlarıda "har hur harr" gibi seslerle ifade edebilirsin taklit edebilirsin. south park gibi sikko çizgi dizilerde bu örneklere rastlamak mümkün.
fakat ingilizce bağımlısı olmuş dejenere insanımız sanki marifetmişçesine bla bla tabirini kullanıyor.
çok konusan birisini ezmek için kullanılır bla bla. fakat türkler değil, ingilizce dilini aksanına göre kullananlar kullanır. çünki bla bla konusma seslerine uygun bir kelimedir.
arapça konusan birisine bla bla desen büyük bir ihtimalle sıçtığı organ ile sana gülebilir. muhtemeldir.
netice itibari ile özentilik başka hiçbir şey değil. ezikliğe bağlı özenti başlangıcıda olabilir. yani tam anlamıyla özentilik. ya da her neyse...
(bkz: ne diyim mahmut mu diyim)
(bkz: hela hela diyen ozenti genclik)
sacma sapan seylere kafa yorup milletin de canini sikanlar kadar göze batmayan gencliktir.

al; (bkz: bla bla).
'' nokta '' kelimesinin '' bla '' dan daha uzun olmasını göz önünde bulundurarak yorum yapılması gereken gençliktir.
hede hödö diyenden daha çok sevdiğim insan grubudur.
sabah kuşağı çizgi filmlerinin etkisinden çıkamamış bünyelerdir. *