bugün

tanım : yetenekten çok, pratik gerektiren bir olay.

2 gün önce alkolden ehliyeti kaptırınca, takıldığım lacivert çok güzel bir bisikletle yapmaya çalışıp dün akşam göt üstü oturduğum atraksiyon.

yüzeysel bir şekilde anlatmak gerekirse, istanbul'u bilenler için söylüyorum, deniz tarafındaki kaldırıma çıkılacak mesela, kaldırıma yaklaşmadan önce götü mutlaka seleden kaldırıp bacaklar yere dik halde pedalların üzerinde dikilin.

çok yavaş yaklaştığınız kaldırıma takribi 10 cm kala, hangi ayağınız kuvvetliyse o pedala abanıp, gidonu hızla yukarı çekin.

dur lan bırakma hemen... arka teker kendi kendine çıkmıyor işte. göt üstü oturuyorsun. daha kötüsü önce seleye sonra yere oturuyorsun. sonra etraftaki kişnemevari kikirdeşmeler içine oturuyor.

ilk tekeri çıkardın ya, hah şimdi güçlü ayağınla bastığın pedalı hızla 30 derece geri çekip bir kere daha hız aldıktan sonra arka tekeri havlandırmak için iki ayakla birlikte pedalların üzerinde zıpla.

eğer 2 tekerde kaldırımdaysa çıktın kardeşim. hala arka teker yoldaysa, takribi 2 saniye sonra göt üstü yerdesin demektir.

ne diyeyim, mosquito'nun (bkz: hareketin devamiymis gibi yapma numarasi)ndan verelim sana bir tane o zaman.
bisikletin kaldirima nasil cikarilacagini aciklayan tekniktir. bisiklet tekerlekli bir ulasim aracidir. tekerlek cok yararli bir icattir. yararli olmak bence iyidir, neden kotu olsun ki? olmaz. cunku azi yarardir, cogu da zarar.. bisiklet kelimesi incelenince iki tekerden olusan bi aleti tanimladigini goruruz. bisikletin o zaman neden uc tekerlisi var, dortlusu var diyenler cikabilir. ben kucukken yanlardan destekli dort tekerlegi olan bisiklet kullanirdim. sonra o iki tekerlegi kaldirdi babam, ilk gun bacagimi kiriyodum, sonraysa alistim. alistigim sey onceleri dusmekti.. ancak 11-12 yasima gelince cesaretimi toplayip kullandim bisikleti. kaldirim cadde-sokak kenarlarinda insanlarin yurudugu yerlere denir, ama nalbur ismail abi her gordugu duzgun tas parcasina da kaldirim derdi. ben sasirirdim, ben de onun yaninda tasa kaldirim derdim, sonra tasindik mahalleden, bi daha da gormedim onu, tasla kaldirimi birbirine karistirmak zorunda kalmadim, buruk bi sevinc kapladi dimagimi.. ne var ki hala bisikleti kaldirima duraklamadan cikaramiyordum.. once durup, bisikletten asagiya inip (duserek degil, adam gibi), bisikleti kavrayip yukari cikarirdim. baskalari gider o bisikleti ayakta surer, spin atar, saha kaldirirdi, ben de bakip uzulurdum.. acikliydi o zamanlar, hala da bisikleti surerim ama kaldirimda bedensel ozurluler icin yapilmis yokus yoksa durmadan cikamam o kaldirima..ah kaldirimlar, bisikletimi elime veren tas parcalari..aci...