bugün

sizi terkedip giden, unutamadığınız sevgiliye söylenecek kelimedir. hep sensizlikten bahsediyorum, biraz da sen bensizlikten bahsetsene.
sabah uyandığında gözlerin beni göremediği zaman sigara yakıyor musun sen de aç karnına? kan tükürüyor musun sen de elini yüzünü yıkarken? kahvaltı yapmadan evvel paketinin yarısını bitiriyor musun sen de, kahvaltı yaparken miden ağrıyor mu senin de?

sen de arkadaşlarınla görüşüp, otururken dalıyor musun bi yerlere? çalan şarkılar beni sana hatırlatıyor mu? herkesin gülebildiği bir ortamda bile ansızın hüzünleniyor musun bizimle ilgili hatıralar aklına geldiğinde? şehirlere küfür ediyor musun sen de?

şarkımız ağlatıyor mu hâlâ seni?
içinde bir sıkıntı oluyor mu aniden, bıçaktan daha keskin bir alet saplanıyor mu içine, acı çekiyor musun beni düşündüğünde?
cemal süreya okuduğunda gözlerinin içi gülüyor mu? nazım okuyorsan eğer, umudunu taşımaya devam ediyor musun?

peki ya barış manço, kazım koyuncu, cem karaca dinlerken şarap içip sabahlara kadar kusuyor musun sen de?

hiçbir şey olmamış gibi davranmak zorunda kaldığın anlarda kaçıp gitmek istiyor musun hiç insanın yaşamadığı yerlere, sonsuzluğa uçmak istiyor musun?

hiç zannetmiyorum ama bu saydıklarımdan biri bile başına geliyorsa beni anlayabilir, yalnızlığıma tekrar ortak olmak için ”gel” diyebilirsin bana.

demediğine göre?
anladım, özür dilerim yine çok konuştum.