bugün

çok sık gördüğüm başlıklardır. yazdığınız yazıyı yazdığınız kişiden çok başkalarının okumasıdır.
sıkça uplanan bir başlığa imza atmak isteyen anacak aklına parlak bir fikir gelmeyen yazarların sıkça başvurduğu yöntemdir.
görmeyeceğini bile bile yine de yazılandır. ama ayrı bir güzeldir. terapi etkisi yapabilir. insan aklından, kalbinden geçenleri yazıp, dökerek rahatlar.
Ben bu yazıyı pek de bayılmadığım halde yüzlerine gülme ikiyüzlüğünü yaptığım hocalarıma ithaf ediyorum.

Sizleri başta sevmiyordum, evet. Çünkü biriniz bütün döneme dolayısıyla bana da pislik yaptı ve finalde sormayacağım dediği yerlerden sordu. Dersi doğru düzgün anlatmadı ve dersi muhabbet gibi geçmesine rağmen yoklamaya taktı. Ama yine de sevmediğim halde kendimi sevdirebildim güler yüzüm ve başarılı, düzgün insan profilim sayesinde. Belki de ders böylelikle daha çalışılabilir halde geldi hırslandığım için ve dersi geçebildim. Diğerinize de ayrı ayar oldum. Çünkü ders slaytlarını vermeyeceğini söyledi. Derslerini başta anlamadım, konuşmaları da otoriterliği de ayrı boş beleş geldi. Ancak ona da aynı taktiği uyguladım. Gıcık bulduğum halde ders hakkında sorular sorup ilgili göründüm pek de umursamadığım halde. O da dersle alakalı tutumuma ve güler yüzlü tavrıma aldandı gibi duruyor. Bakalım, inşallah onun derslerinden de o hırsla geçebilirim.

Öğrencinin işini zorlaştıran hocaların alayı bu ikiyüzlülüğü hak ediyor malesef. Bende bir suç yok. Ben kendi çıkarımı, yani derslerimi düşünmek zorundayım. Dolayısıyla vicdanım müsterih.