bir tavşanın oyun parkı olarak klavye

Çoğu kişi bilir hayvan beslemek, büyütmek zor sanattır.
Hem sevimlidir hemde zor yanları olan bir iştir.

Bende bu zorluğa göğüs gererek işin sevimli ve tatlı tarafını aramakla uğraşıyordum. Eve yeni gelen davşanımı daha önceki entrylerimde anlatmış olmalıyım, öyle hatırlıyorum.
evin içinde pembe renkli minnoş bir hayvancık zıp zıp ortalarda gezince insanın morali yükseliyor. Huzur doluyor yahu ..

Geçen bilgisayar başındayım. Biraz haxball oynuyorum yanda da sekme açtım sözlükteyim. Ama oyundakilere sekmeleri kapattım diye bir yalan uydurmuştum. *
Bir baktım yatağın üstünde pembemsi bir şeyler zıplıyor. ibiş kafalı trambolin sanmış zıplayıp atlayıp duruyor.
E sevimlide kerata laf edemiyorsun. Yataktan zıpladı geldi klavyenin üstüne. Götoş tuşlara bastıkça bir şeylerin olduğunu fark etti, dahada basmaya başladı. Kısa bir süre sonra ekranda outlook mu ararsınız, media player mı ararsınız, winamp mı hepsi birbirine girdi.

Ortalığı talan yerine çevirdi yani. Birde klavyenin üstüne uzanması yok mu. . büyük l harfi şeklinde uzanıyor birde. ama ne sevimli bizim pembe sormayın.