bugün

bir eşcinselin sıradan hikayesi adlı kitabın yazarı. gay. bir süre sokaklarda yatmış, parasız kaldığında vücudunu satmış, mahallesinde " zeki müren" diye hitap edilen, " tekerlek, nonoş, top" gibi aşağılamalara bile maruz kalmış bir eşcinsel.

muhafazakar bir toplumda yaşamanın en kötü türlüsüne maruz kalmış.

neler mi?

babasının verdiği dini okulda tecavüze uğrayan biri.

" sen git, seninle işimiz var." deyip kapıyı kapatır din okulundaki öğretmen. tecavüz eder orada, acıdan bayılır çocuk. bunu kitabında en ince ayrıntısına kadar anlatır.

nedir bu mufazakar toplumlardaki oğlancılık merakı bilmiyorum. din öğretmeninin tecavüzüne uğrayan birileri var bu ülkede. eşcinsel olduklarını kendilerine bile itiraf etmeyen aşağılıklar, hınçlarını masum çocuklardan çıkarıyorlar. o kadar çok ki erkeğe tecavüz etmek, o kadar yaygın ki.

türkiye' de eşcinsellik kabul edilebilen bir şey olsa, bir tercih olsa, önyargısız yaklaşılsa eşcinsellere... işte o zaman türkiye' deki eşcinsel sayısı çıkacak ortalığa. oğlancılar olmayacak belki, tecavüz azalacak, erkeklerin-kızların tecavüzden canı yanmayacak.

evden kaçıyorsunuz, bir tarikata sığınıyorsunuz kendinizi bulmak için. tarikatın şeyhi sizi bir otele kapatıyor.

3 ay boyunca onun kapatması oluyorsunuz. 3 ay... otelinizin parasını tarikat şeyhi ödüyor. haftada bikaç kez gelip işini görüyor ve gidiyor.

bu tarikat şeyhinin siyasilerle çekilmiş fotoğrafları var. şeyh işte, dini bütün bir insan.

oğlancı muhafazakar!
dindarlara yobaz demek yetmez götçü de yapalım onları felsefesiyle dile getirilmiş bir hikaye başlığı.

bahsi geçen olayda bir gayi 3 ay kapatması yapan kişi tarikat şeyhliğinden öte cinsel kimliği ile bir gaydir. evet eşcinseldir kendisi. tecavüz ettiği kişi gibi kendisinin de cinsel tercihleri farklı yöndedir. eşcinsel olmayan bir hayvan, ille de tecavüz edecekse eğer birine gider bir kadına eder. bu iş için başka bir erkeği seçiyor olması kendisinin de aynı tercihi paylaştığını göstermektedir.

hikayede özellikle altı çizilen tarikat şeyhi sıradan bir insandır, yaptığı iş ya da bulunduğu mevkii ne olursa olsun. ama burda tarikat şeyhi olarak betimlenmesi amacın hikaye anlatmaktan öte bok atmak olduğunu gösteriyor.
ayrıca hangi tarikatin şeyhi? günümüzde tarikat adı altında yapılan bir çok pisliği görmekteyiz. sadece sex amaçlı kurulan tarikatler bile mevcutken, bahsi geçen dallamayı ne dinle ne de muhafazakarlıkla bağdaştırmak saçmalıktan öte değildir.
''Her secdede gördüğünü müslüman, her klisede gördüğünü kafir belleme'' sözünün yaşanmış kanıtı.

Şeyh Lutilerden galiba
gerçekçiliği bile tartışılacak bir hikayedir, birileri bir şey anlatınca direk doğru sanma psikolojisi hele de böyle bir durumda komik duruyor. belli ki adam muhafazakar bir ailede yetişmiş ancak gay, ve bu gayliğinden dolayı bir pişmanlık duyuyor bilinçaltında ve büyük ihtimalle de yalanlara sığınıyor. yani öyle bir şanslıymış ki din öğretmeninden başlamış şeyhe kadar hep muhafazakar dünyada bolca(!) bulunan gaylere denk gelmiş, çok doğal yani değil mi?
eşcinseller sıradan hikayeleri yerine " mücadelelerini " anlattırmayı başarabilse, herhangi birinin kapatması olmayacaktır.
#3882210