bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar

- yarın velini görücem, duydun mu beni?
+ inşallah hocam, inşallah...
- o ne demek oluyo?
+ kendisi cinayetten mapusta, 18 yıl yatarı var. umarım yarin görürsünüz.

edit: aynen yaşanmamıştır. ama yaşansa ne güzel olurdu, burda anlatırdık.*

pazartesi sabah gerçekleşen törenlerden birindeydik,dil sınıfı olduğumuzdan sayıca azdık,sınıf muvcudumuzdaki azlık dikkat çekmiş ve aynen aşağıdaki diyalog geçmiştir değerli(!) okul müdürümüz ile aramızda:
- hangi sınıfsınız siz?
+ 10 Dil A
- diliniz kopsun inşallah!..
- adam gibi sıra olun be!

erkekler tuvaletinde aynaya atılan balgamın bir sene boyunca aynada ilk günkü tazeliğini ve güzelliğini koruması.

yazılının olacağı dersten önceki tenefüste öğrencilerden biri "ya, kopya çekerim ben buraya oturup işte, kolay" gibi şeyler gevelerken dersin öğretmeninin "naaah çekersin!" diye bağırarak sınıfa dalması.

(bkz: lisede içki alemi)

olay sonrasında sıramın altından bira şişesi, kuru yemiş vs her bişi çıktı.

hatta ve hatta olaydan birkaç gün sonra yazılı olurken asayiş ekipleri gelip yazılı kağıdımı kaldırıp sıramın fotoğrafını çekti. ben bundan daha ilgincini yaşamadım.

lise sonda 1 hafta boyunca bir sınıfın misket oynaması

1 hafta sonra tarih hocasının cepleri ,uyusturucu arar gibi arayıp hepsini toplaması

psikoloji hocasının yazılıyı ayın 13 üne aldım çocuklar demesiyle arkada kayışı koparmış bir öğrencinin şu sözcükleri gerçekten yarmıştır.
hepsini al sürtük,hepsini al.

tenefüste arkadaşlarla yapılan tekme tokat şakaşmalar sonucunda bayan hocanızın onca kişi arasından sizi seçip boş bir odaya kapatması ve sonrası:

x: ne yapıyorsun? şerefsiz şimdi senin ağzını burnunu dağıtıcam.
y:heheheh muhahaha.*
x:şılak şılak. al ulan şerefsiz.
y: sensin o (şılak şılak). hızlıca kaçılır. *

kantinde önlerde olmak için koşarken tam kantin kapısında ayağın takılıp düşmek yaşadım biliyorum allahtan kantine ilk ulaşanlardımda az bir kitleye bu gösterimi sundum.

lisenin bitmesi bunların başında gelir.

okul koridorunda biber gazı sıkmak.

(bkz: kendimden biliyorum) * *

öğretmenler odasında yatmak. sabah hiç bir şey olmamış gibi sınıfa gidip uykuya devam etmek.

bir matematik dersi.arka sırada pencere tarafında oturan bir kaç öğrencinin su şişesini tavana fırlatarak dışardan atılmış etkisi yaratması, bunun bir kaç kere tekrar edilmesi, matematik hocasının dayanamayarak dışarı öğrencileri yollayarak şişeyi atanı yakalamamızı istemesi ve müdür yardımcısını çağırarak ''sınıfa sabotaj yapıyorlar'' demesi.

sınıfımızdan iki üç erkek hariç hepsinin "bunlar gay" suçlamasıyla disipline gitmesi... ense de içindedir bunların, olay tamamen yanlış anlaşılmadır.

koridorda başlayan ve kızlar tuvaletine kadar görülen yere düşmüş ceviz büyüklüğündeki insan artıkları.

öğretmenler odasında ingilizce öğretmeni ile müzik öğretmenini dudak dudağa öpüşürken görmek.çayı getirip bıraktıktan sonra kimseye söyleyememek. müzik ve ingilizceden sözlü notlarıyla 100 alıp lisedeki ergenlik psikolojisi ile o anı akşam yatarken gözünün önüne getirip otuzbir çekmek. *

kızlar soyunma odasına erkek cinsel organı çizmek.
* *

boş derste, futbol topuyla hareket yapayım derken florasanı indirmek, bi arkadaşı yaralamak, tam o anda hocanın gelip ağza sıçması ve müdür yardımcısında bu serüvenin son bulması.

ön sıradaki kız arkadaşının ayağına lastik atıp çığlık atmasını hocanın parmak atma olayına dönüştürmesi ve bir güzel dayak yenmesi.

okul nöbetçiliği günü 1 nisan'a denk gelmiştir.Okulun en muzip hocası -Nöbetçi!- diyerek sizi yanına çağırmıştır.Okul duvarına asılmış ödevelrden birini sökerek geçir şunu kafana demiştir.Hocam noluyo demeye kalmadan sınıfa girceksin ve kalın bi sesle öğretmeniniz nerde diye bağıracaksın demiştir.Tabi istemediğim bir durumdur fakat öğretmenin ısrarlarıyla gerçekleştirilmiştir.Ben sınıftan çıktıktan sonra hoca alkışlanmıştır.Siz o anda allahtan beni o sınıftan kimse tanımıyordu diye şükrediyorsunuzdur.

evladının yaptığı yaramazlıktan dolayı okula çağrılan annenin müdür muavininin odasına girdiğinde evladı ile muavinin 40 yıllık arkadaşlarmışçasına sohbet edip gülüyor olmalarına tanık olmasıdır.

laz olan ve şivesiyle her daim güldürebilen bir o kadarda disiplinli olan müdür yardımcısının; sabah herkesten önce okula gelip, okulun en bilindik sigara içilen yerinin yanında bulunan kömürlüğe girmesi. öğle arasında yemeklerin yenip her zamanki sigara yerine gidilmesi. tam sigaralar yakılmışken birden müdür yardımcısının kömürlüğün içinden ağzı yüzü kapkara biçimde rüştü reçber kıvamında fırlaması, aynı anda "yakaladum sizuuu" efekti vermesi. gülmekten kimsenin sigarayı atamaması. topluca disipline gitmek. gayet ciddi 2 müdür ve yanlarında duran 1 adet ağzı gözü kapkara müdür yardımcısını görünce tekrar gülmeye başlamak. üstüne laz şivesi eşliğinde küfür girmesi. daha da gülmek. müdürlerin de eşlik etmesi. ortamın yumuşaması. yine de lazdan zopa yemekten kurtulamamak. neyse ki sadece zopayla kalmak. disiplin cezası almamak. bu da böyle bir anımdır.

hayır anlamadığım şey neden sabahtan giriyor ki kömürlüğe. bir ders önceden herkes dersteyken gir işte. 5 saat beklemenin ne manası var. garip adamdı vesselam.

pantolunun yırtılması hemde lisenin ilk senesindeyseniz baya büyük bir şey yemişsinizdir
(bkz: yaşadım ordan biliyorum efenim)

lisede sevilen bir karekterdim, yeni gelen sınıflara hocaların hani şu örnek öğrenci diye tanıttığı tipleri bilirsiniz ya onlardan...

bir gün ülkücü oluşuyla tanınan tarih öğretmenimiz beni o sene liseye başlayan hazırlık sınıfıyla tanışmam için dersine davet etti. tabii hazırlıkta tarih dersi yok, hoca da boş dersi doldurmak için girmiş sınıfa. beni tanıttıktan sonra bir iki ağdalı laf ile çocukların aklını çelmem için söz hakkını bana verdi. ben de bir iki laf ettim çocuklara akabinde.
daha sonra bir film izleyeceğiz dedi ve k19 denizaltısında geçen, amerikan sovyetler savaşını anlatan bir film izlemeye başladık. film sovyet deniz altısında geçtiği için sürekli mürettebat kendi arasında bir birine yoldaş diyerek hitap ediyordu.
filmin ilk cdsi bitti ve ikinci cdye geçilecekti. hocanın ülkücü olduğunu bilen ben hemen atıldım, "ikinci cdyi takalım yoldaş hocam" diye haykırdım.
tabii akabinde yüzümde cin bir gülümseme.
bunun üzerine hocanın kalkmasıyla beş parmağının yüzümde şaklaması bir oldu.
hem hazırlıktaki çocuklar hem ben dumur...

daha sonra hoca da bi kendine gelince başladı gülmeye.

o gün bu gündür bu olayı hatırladıkça güleriz.

di mi hocam?

-bir kimya dersinde en önde oturup güya ders dinlerken(!) aniden sınıfa fare girmesi ve çığlık çığlığa bütün sınıfın sıraların üzerine fırlaması
-üniforması mavi gömlek olan okulun müdürünün cuma günü bayrak töreninde sinirlendiği öğrenciye " oğlum sen mavi gömlekli! " diye bağırması ve bütün okulun makaraları salması