çocukların oyun alanı olarak kullandıkları arsalara binaların dikilmediği beş, on yıl önce, ilerleyen teknolojik gelişmelerle paralel olarak ilerleyen otomotiv sektöründe ki sıçramalarla muhtemelen eski püskü olan, ekseriyetle arsalardan birine terk edilen,

ilk bırakıldığında pek iç açıcı bir görüntüye sahip olmasa da pek yaklaşılmayan, imtina edilen, zaman sonra, oğlum bizim mahalledeye artık araba atılıyorlar lan ne güzel düşüncesi kemikleştiğinde ise arabanın içi dışına getirilen, çivi toplama adeti olan çocukların hurdalık kısımlarını büyük bir iiştahla söktükleri gözlemlenen, ileri de sigara tiryakisi olacak çocukların kahve önlerinden topladıkları izmaritleri tüttürdükleri mekanın adresi olan, inşaat halindeki binaların dışında da ''kimin ki büyük'' yarışmasının düzenlendiği yer olan, içerisine, ''e artık buraya da sıçarız eeeh hatta dün dayanamadım sıçtım'' diyenlere de kurban giden, koku bertaraf olana kadar pek uğranılmayan araba.
daha güzeli için kamyon kasaları zamanla envai çeşit bitki belirir içinde.. botanik bahçesi .
(bkz: vita kutularındaki begonyalar)
(bkz: salçalı ekmek)
(bkz: kapı önünde dantel ören teyzeler)
(bkz: erik ağacına tırmanmak)
(bkz: ilk öpücük)
(bkz: dayak yiyen çocuğun içini çeke çeke uyuması)
(bkz: tombala oynatan mahalle kahveleri)
(bkz: sokak köpeğini eve getiren çocuk)
(bkz: yeter bu kadar çağrışım ağlıcam ulan)
(bkz: çocukluğumu özledim)
pıtırcık serisinde de vardır bu boş arsadaki hurda araba ayrıntısı.