bugün

bikaç mısra ile hayatı tanımlar cümleler veya şiirlerdir.
üstdad can yücel'in dediği gibi;

çatal yüreğimle türkülü yollara düştüm ki; okadar olur.
seke seke ben geldim.
sike sike gidiyorum..
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Göğe Bakma Durağı, Turgut uyar
Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
bakın azizim ukalalık yapmak istemem ama bu kullanım yalnış. Mısra sadece aruz ölçüsünün uygulandığı şiirler için kullanılır. aruz ölçüsünün bulunmadığı bir şiirin parçalarına mısra denmez. Ha illa bir şey diyeceksek bunun için ''dize'' daha uygundur. tabi onunda bir tartışması var fakat girmeyelim.
Tabi ''galat-ı meşhur belagat-i fasihten evladır'' derseniz size de bir şey diyemem. Bir kaç mısra yazayım:
Ne kaldı ruha teselli şarabdan başka
boğaz'da üç gecelik mahtabdan başka