bugün

bir insan bünyesinin ne kadar embesil olabileceğini sorgulatan olgumdur.

efendim; servise beraber bindiğimiz bir kız var. zaten işte yeniyim, 2-3 haftadır gidiyorum ama bu kızı daha göreli 2-3 gün oldu. sabah binerken ilk kez dün gördüm. bugün de etti iki.

önce dün. yığınla modern köle ile beraber sahiplerimize ulaşmak için servislerimizi bağdat caddesi feneryolu ışıklarda bekliyoruz. bu sırada bekleyenler arasında ciddi elbise giymemiş kısa saçlı şirin ve seksi bir hatun var. şöyle bir süzdüm baştan aşağı, o da bana bakıp "sikerim ulan senin sabah ereksiyonunu" dercesine hmpf bakışı atarak kafasını çevirdi. ben de tınmadım açıkçası, nasıl olsa hayatımda tanımadığım kızla gidip tanışıp sevişmişliğim yoktur, bir şey kaybetmedim diye düşündüm.

benim servisim gelince de, "benim servisim geldi, sizinki gelmedi, boru olsun." dercesine şen ve şakrak koşturdum servise bindim. tabi bu sırada bir kaç kişiye omuz da atmışımdır hayvanlığım gereğince. kapı açıldı, bindim içeri koşturdum arkaya, kapı hala açık ve içeri az önce süzdüğüm hatun girmez mi? dedim sıçtık. garanti milletin ortasında beni rezil edecek. direk uyuyorum numarası yaptım oturur oturmaz, inandırmak için de hafiften horluyorum efekti bile uyguladım. hışımla yan sıraya oturdu hatun, ben bir yandan da gözlerimi az biraz açıp bakıyorum.

böyle lavukça bir inanış vardır insanlarda, gözlerinizi kısıp baktığınızda karşınızdaki sizin gözlerinizi kapalı sanar diye. aha ben de o lavuklardan biriyim zaten. yok anam göz kapağın kapalı değil zaten, alt göz kapağından belli oluyor hıyar herif, niye numara yapıyorsun. sonra "bana ne bakınıyorsun lan" dercesine bir hava verdi, ben de direk uyurken farketmeden yatakta öbür yana dönen öküzü oynadım. haşııırt diye sola döndükten sonra yanımda oturan adamın omzuna gacırt kafayı koydum. adamcağız da uyuyormuş herhal, huop hemşerim dercesine itekledi beni.

görüntü olarak üzerimde siyah palto, kaliteli kravat&gömlek, siyah pantalon, siyah atkı; karizma bile diyebilirsiniz. ama gelin görün ki davranış açısından bir apaçinin yapması gereken herşeyi yaptım sabah sabah.

ertesi sabah tekrar feneryolu ışıklara koştura koştura geldim son dakikada. hatunu gene gördüm, yüzünü asmış bana bakıyor. ben de gülümseyip sessizce günaydın dedim. bugün pembemsi bir gömlek ve pembemsi bir kravat var, daha şirin gözüküyorum diye umdum. o da "senin gibi öküze günaydın denmez ama" bakışı atarak günaydın dedi zorla gülümseyerek. servis geldi, bu sefer ona yol verdim. sonra gitti bu en arkada benim yerime oturdu, (tapusu var sanki bende anasını satayım) ben de ama orası benim yerim bakışıyla masum masum önüne oturdum. sonra bir yirmi dakikalığına uyudum, bir uyandım yer değiştirmiş gene yan sıramda oturuyor. ulan dedim acaba benle konuşmak için mi arkaya gitti oturdu? ben oraya üç kişi oturmam ki (en arka sıra) ayaklarımı uzatır götümü de servis halkına döner uyurum. servis şoförüne de dikkat ettim, sabah sabah bu adamın götünü görmeyeyim diye dikiz aynasını çevirir oldu.

yerimi değiştiremedim yavaşça uykuya daldım, rüyamda birileriyle sikiştim, sonra plazaya gelince beni uyandırdılar geldik diye. dışarı çıkamıyorum, sabah ereksiyonu direk kendini göstermiş. eğile eğile kuazimodo havasıyla çıktım dışarı. şimdi insanların bakmayacağı bir anda eli mala atıp yukarı doğru yaslamam lazım ki rezil olmayayım milletin ortasında. ama maslak sabahında da aynı anda 5000 kişi ile plazalara yolalıyorsunuz. neyseki yolda yürürken yanımda biri osurdu sikim indi.

akşam dönüşte bindim servise hatun gene orda. ulan her bakışımda daha hoş geliyor bu bana. geçtim oturdum gene klasik yerime, o da tekrar yan sırada oturuyor. telefon kulaklığı takılı radyo kanallarını habire değiştirip nokia'nın ngage oyunlarından poker oynuyorum. bayağa kaptırdım kendimi, ilk defa da oyunda bu kadar ilerledim.

servis tam bizim geldiğimiz yere yaklaşacak, servistekilerden biri şoföre "koltuklar çok dar sığamıyoruz" dedi. ben de yorumcu kişilik olarak. servisi herhalde çocuklar için yapmışlar, ben hayvan hudutlarında olduğum için kasemin sığmadığını ilettim. benim hatun bastı kahkahayı. amanın dedim, benim gibi salağı komik buldu. amanın dedim haydi bastır nerval, nerval gol gol gol.

servisçi sonra "servisin imajını değiştirmek lazım" dedi. ben de televizyoncuları taşıyan bir serviste "mtv'de pimp my ride var oraya gönderelim" dedim. benim hatun uzun uzun kahkaha attı. amanın diyerek tekrar sevindirik oldum, şimdi akşam eve dönüp bu hatuna benzeyen birinin pornosunu izleyerek otuz bir bile çekerim diyerek sevindirik, şen ve şakrak oldum.

ikimizde aynı yerde indik. servis geçti gitti, o yolun karşısına geçiyordu ben de öteki yola doğru gidiyordum; peşimden bağırdı "iyi akşamlar" diye. ben de çıkış noktasını hala anlamadığım, ve keşfedinin ebesini sikmek istediğim el sallama tribini yaptım. ama gerzek bünyem elimde hala cep telefonunun olduğunu ve pokerde 15bin çiple rekora koştuğumu unuttu. önce telefon havalanıp yere düşüyordu, sol dizle yere çöküp sağ elle aparkat koydum telefon öbür tarafa havalandı. bu sefer sağ dizle çömelip sol elle apartak koydum tekrar havalandı. bu sırada kulaklığın bağlı olduğu aklıma geldi, bir bungee jumping efekti yapar umuduyla iki elimi de havada tutup bekledim. çömelmiş olduğumdan ve kablonun uzun olmasından telefon küt dedi düştü kapandı.

akşam akşam sokakta zeybek oynayışım bittikten sonra, telefonu aldım, kafamı masumca kaldırıp inşallah kız beni görmemiştir diye umarak gözlerimi kısarak baktım. hatun iki elini kafasına tutmuş yere düşercesine kahkaha atıyor.

bu kadar mı salak olunur yahu?
(bkz: sözlük yazarlarının fantezileri)
(bkz: karıya yazmak için maymun olmak)