bugün
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar17
- stanley termos18
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl15
- hacivat karagöz neden öldürüldü8
- hayat bombokken bir şey olup daha da bombok olması8
- ağzı burnu kırılmak istenen sözlük yazarları13
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası8
- true'nin gay olması21
- kadınlar tipe bakmaz24
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz18
- gideon reid morgan jj21
- köşeyi dönmek için yapılacaklar11
- manyak olmaya karar verdim15
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı84
- sözlükte erkek sanılmak10
- samet akaydın19
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam9
- kedimin boğazımı sıkması9
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi9
- fener'in devletten yaklaşık 2 milyar tl istemesi11
- bir hatundan istemek9
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz31
- milliyetçi olmamak19
- kızıl saç vs siyah saç13
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek31
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı29
- nervio'nun kartoncu çocuğun ellerini kıskanması9
- insan olmaya ceyrek kala15
- karton toplayan çocuğun elleri17
- kıymanın kilosunun 90 tl olması12
- israil lübnan savaşı13
- erkek dediğin efendi olmalı8
- anın görüntüsü13
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- abdülkerim bardakçı15
- larisalisa20
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı9
- ilim vs bilim9
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek22
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi9
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- en kaliteli türk kahvesi markaları9
* * * *
durum şu: akademik bir yaklaşımın olmazsa olmazı, bilimsel alanlara ilişkin kavramlardan, o dalda faaliyet gösteren herkesin aynı şeyi anlamasıdır. bu herkesin aynı şeyi düşünmesi değildir kesinlikle. bir kavramdan önce herkes aynı şeyi anlar, düşünce farklılıkları ise daha sonra kavramlar yoluyla kurulan önermelerde kendisini gösterir.
örnek: marjinal fayda denilince dünyadaki bütün iktisatçılar aynı şeyi anlar. ama tabii olarak, kurdukları sistemde marjinal fayda onların o sistem içinde formüle ettikleri sistemi açıklamakta kullanılır. böylece aynı anlamda kullanılan kavramlarla birbirinden farklı önermeler kurulur.
gelelim konumuza. elbette ki kapitalizm eleştirilmez bir sistem değildir. ancak; he ne kadar sosyalistler dünyada hakim kurulu düzenin kapitalistlerce oluşturulduğu ve yürütüldüğünü iddia etseler de, aslında edebiyattan sinemaya, tarihten antropolojiye, sosyolojiden piskolojiye her alanda yoğun bir sosyalist etki kendisini gösterir. her alanda birbirine muhalif olan kesimler bile kapitalizm sözkonusu olunca bir anda fikir birliği etmişçesine birleşirler.
ama burada göz ardı edilen çok önemli bir husus kendisini gösterir. zira, bütün içtimai çekişmelerin dinden kaynaklandığını düşünen bir grup fundamentalist dışında sosyalizm, marx ve takipçilerinin formüle ettiği şekilde anlaşılmakta ve onu eleştirenler bile -olması gerektiği gibi- bu sistematiği ve sosyalist literatürü esas almasına rağmen, sosyalistler başta olmak üzere diğer bütün gruplar kapitalizmi, kendilerinin ona yükledikleri anlam üzerinden kavramsallaştırıp, sonra da bu kavram üzerinden eleştirilerini yürütürler. elbette ki bunun yapılmasına bir engel yoktur ancak, bu metot, sosyalistlerin kendilerine yakıştırdıkları "bilimsel" etiketine de uymaz. zira siz karşınızdakine "siz kimsiniz" diye sorduğunuzda karşınızdaki size kendisini tanıtır. siz hem soruyu sorup hem de kendiniz cevaplamazsınız. bunu yaparsanız sadece kendinizi kandırırsınız.
peki sosyalistler kapitalizmi, kapitalist düşünürlerin kapitalizmi formüle ettiği kavramsallaştırma üzerinden eleştirecek bir şey bulamazlar mı? tabii ki hayır. ancak bugün dile getirdikleri eleştirilerin pek çoğunu yöneltemez duruma gelirler. aynı zamanda yönelttikleri eleştirilerin önceki durumdaki etkisi silikleşir.
sonuç? şudur ki, bugün kapitalist sistemi bizzat onun kendisini tanıttığı şekliyle kabul edip eleştiren her gruptan yalnızca bir grup entelektüel dışında, kapitalizm tamamen onun düşmanları tarafından önce kavramsallaştırılmakta, sonra da eleştirilmektedir.
yani diyorum ki, hacı boşuna laf kalabalığı, demogoji, ajitasyon yapmayın. siz kapitalizmi filan eleştirmiyorsunuz. siz, kapitalistlerin bile olmaması gerektiğini düşündüğü şeyleri, kapitalizmi eleştirir gibi eleştiriyorsunuz. evet cümlenin başına kahrolsunla başlayan bir kapitalizm cümlesi koymanız sizi otomatikman üstün konuma geçiriyor ama bu, kapitalizmi bilimsel olarak inceleyen entelektüeller karşısında ve kendisini tabii düzen içinde yürüten kapitalizm karşısında sizi sadece komik uruma düşüyüror.
durum şu: akademik bir yaklaşımın olmazsa olmazı, bilimsel alanlara ilişkin kavramlardan, o dalda faaliyet gösteren herkesin aynı şeyi anlamasıdır. bu herkesin aynı şeyi düşünmesi değildir kesinlikle. bir kavramdan önce herkes aynı şeyi anlar, düşünce farklılıkları ise daha sonra kavramlar yoluyla kurulan önermelerde kendisini gösterir.
örnek: marjinal fayda denilince dünyadaki bütün iktisatçılar aynı şeyi anlar. ama tabii olarak, kurdukları sistemde marjinal fayda onların o sistem içinde formüle ettikleri sistemi açıklamakta kullanılır. böylece aynı anlamda kullanılan kavramlarla birbirinden farklı önermeler kurulur.
gelelim konumuza. elbette ki kapitalizm eleştirilmez bir sistem değildir. ancak; he ne kadar sosyalistler dünyada hakim kurulu düzenin kapitalistlerce oluşturulduğu ve yürütüldüğünü iddia etseler de, aslında edebiyattan sinemaya, tarihten antropolojiye, sosyolojiden piskolojiye her alanda yoğun bir sosyalist etki kendisini gösterir. her alanda birbirine muhalif olan kesimler bile kapitalizm sözkonusu olunca bir anda fikir birliği etmişçesine birleşirler.
ama burada göz ardı edilen çok önemli bir husus kendisini gösterir. zira, bütün içtimai çekişmelerin dinden kaynaklandığını düşünen bir grup fundamentalist dışında sosyalizm, marx ve takipçilerinin formüle ettiği şekilde anlaşılmakta ve onu eleştirenler bile -olması gerektiği gibi- bu sistematiği ve sosyalist literatürü esas almasına rağmen, sosyalistler başta olmak üzere diğer bütün gruplar kapitalizmi, kendilerinin ona yükledikleri anlam üzerinden kavramsallaştırıp, sonra da bu kavram üzerinden eleştirilerini yürütürler. elbette ki bunun yapılmasına bir engel yoktur ancak, bu metot, sosyalistlerin kendilerine yakıştırdıkları "bilimsel" etiketine de uymaz. zira siz karşınızdakine "siz kimsiniz" diye sorduğunuzda karşınızdaki size kendisini tanıtır. siz hem soruyu sorup hem de kendiniz cevaplamazsınız. bunu yaparsanız sadece kendinizi kandırırsınız.
peki sosyalistler kapitalizmi, kapitalist düşünürlerin kapitalizmi formüle ettiği kavramsallaştırma üzerinden eleştirecek bir şey bulamazlar mı? tabii ki hayır. ancak bugün dile getirdikleri eleştirilerin pek çoğunu yöneltemez duruma gelirler. aynı zamanda yönelttikleri eleştirilerin önceki durumdaki etkisi silikleşir.
sonuç? şudur ki, bugün kapitalist sistemi bizzat onun kendisini tanıttığı şekliyle kabul edip eleştiren her gruptan yalnızca bir grup entelektüel dışında, kapitalizm tamamen onun düşmanları tarafından önce kavramsallaştırılmakta, sonra da eleştirilmektedir.
yani diyorum ki, hacı boşuna laf kalabalığı, demogoji, ajitasyon yapmayın. siz kapitalizmi filan eleştirmiyorsunuz. siz, kapitalistlerin bile olmaması gerektiğini düşündüğü şeyleri, kapitalizmi eleştirir gibi eleştiriyorsunuz. evet cümlenin başına kahrolsunla başlayan bir kapitalizm cümlesi koymanız sizi otomatikman üstün konuma geçiriyor ama bu, kapitalizmi bilimsel olarak inceleyen entelektüeller karşısında ve kendisini tabii düzen içinde yürüten kapitalizm karşısında sizi sadece komik uruma düşüyüror.
bilenin ve bilmeyenin eleştirmesi,eleştirinin kapitalizmin kendi ürettiği araçlarla yapılması önermeyi destekleyen durumlardandır. mesela (bkz: converse giyen komünist)
güncel Önemli Başlıklar