bugün

bir varmış bir yokmuş...

çiftçi ve tarlası varmış. çiftçinin tarlasından devlet vergi alırmış. çiftçi bir gün pamuk ekmek istemiş. tohum almış. aldığı tohumdan devlet vergi almış. daha sonra tarlayı sürmek için traktör almış. devlet traktör satışından vergi almış. daha sonra devlet düzenli olarak çiftçiden motorlu taşıt vergisi almış. çiftçi traktöre benzin almış, devlet benzinden vergi almış. çiftçi tohumları ekmiş. yetişirken su, ilaç masrafları olmuş, devlet sudan vergi almış, ilaçtan vergi almış.

ve sonunda pamuk yetişmiş. çiftçi pamukları toplamış ve pamuk tüccarına satmış. bu satış sırasında devlet vergi almış. tüccar aldığı pamuğu anlaştığı bir iplik fabrikasına nakletmiş. bu sırada nakliye parasından vergi almış, nakliye şirketinin yaktığı benzinden vergi almış. pamuk, iplik şirketinin binasına ulaşmış. devlet bu binadan da vergi almış, işletme sahibinden de vergi almış. iplik fabrikasında pamuklar ipliğe dönüştürülmüş. dönüştürülürken harcanan elektrikten vergi, kullanılan boyadan vergi, çalışan işçilerin maaşından vergi almış devlet.
daha sonra iplik firması, elde ettiği ipliği kumaş dokuma fabrikasına satmış. devlet bu satıştan vergi almış, nakliyesinde kullanılan benzinden vergi almış, nakliye şirketinden vergi almış. ,

iplik, kumaş dokuma fabrikasına gelmiş. devlet bu binadan vergi almış, işletme sahibinden vergi almış. iplik dokunarak kumaş elde edilmiş. dokunurken kullanılan elektrikten vergi, çalışan işçilerin maaşından vergi almış devlet. sonra dokuma fabrikası bu kumaşı üretim yapmak isteyen bir firmaya satmış. devlet bu satıştan vergi almış. nakliyesinde kullanılan benzinden vergi, nakliye şirketinden vergi almış.

kumaş, üreticinin binasına ulaşmış. devlet binadan vergi almış, işletmeciden vergi almış. üretici kesmiş, biçmiş, dikmiş etiket basmış. devlet her çalışanın maaşından vergi almış, üretilirken harcanan elektrikten vergi almış. üretici, ürettiği elbiseyi toptancıya satmış. devlet bu satıştan vergi almış. toptancı, elbiseleri pazarlamak için aracıyla gezmeye başlamış. devlet, araç satın alınırken vergi almış, araçtan düzenli vergi almış, toptancının yaktığı benzinden vergi almış. toptancı, elbiseyi mağazaya satmış. bu satıştan devlet vergi almış.

elbise mağazada satışa sunulmuş. delet mağazanın binasından vergi almış, işletmeciden vergi almış. elektriğinden vergi almış.

bir gün kırmızı başlıklı bir kız mağazaya gitmiş. kırmızı başlığına yakışacağını düşündüğü bu elbiseyi almış. devlet bu satıştan vergi almış. kırmızı başlıklı ve elbiseli kız evine doğru yola koyulmuş. eve giderken yolda yediği dondurma elbisesine dökülmüş. tabi ki devlet o dondurmadan da, yıkadığı elbisesinde harcadığı sudanda, yıkamak için kullandığı temizlik ürünlerinden de, çamaşır makinesinden de...

devlet, vergi almış...
ne halde olduğumuzu tüm cıplaklığı ile anlatan güzel bir hikaye olmuş.
güncel Önemli Başlıklar