bugün

sende baktırtmadın kendine doya doya
sana her bakısımda o kadar kendim oluyordum ki
şaşarsın...

diye karşılık vermem olası.
bende parçaların vardı o kadar zaman ayrı olduğumuz halde dikkat ettiklerimiz, gıpta ettiklerimiz benzerdi. sen bana baktığında kendini görüyordun. iki ayrı renk gibi duran ama içinde kartelası benzer olan kişilerdik. bunu bildiğin için senin canını daha çok yaktım ve sen bildiğin için beni, hangi rengi daha çok sevdiğimi, yumuşak karnımı, bam telimi beni daha çok kırdın. var oluşla yok oluş arasındaki fark buydu sen tam da ihtiyacım varken, tutunacak dal yokken, bi tek seni duyup sana konuşabilirken bıraktın elimi ne kadar yüksekten düştüğüm umrunda olmadı. her yerim kırıldı. en çok kalbim. ben bir aynaydım, kırıldım.