bugün

türk erkeğinin bir alet sürmeye başladığı anda birdenbire ciddileşmesi durumu. şimdi burda kastettiğim otomobil, kamyon, otobüs gibi ulaşım araçları değildir. onu zaten biliyoruz. benim kastettiğim market arabası, çim biçme makinası, bebek arabası gibi tekerlekli gereçleri sürerken adamın ciddileşmesi.

nerden çıktı şimdi bu diyebilirsiniz. geniş iç mekanlarda (hastane, plaza vb) kullanılan temizlik robotları vardır bilirsiniz. böyle direksiyonlu falan. geçen bunlardan bir tanesini akdeniz üniversitesi hastanesini temizlerken gördüm. adamda nükleer atık toplayan çöp kamyonu şoförü ciddiyeti vardı. köşeyi dönerken temizleyemediği ikibuçuk santimetrekarelik yeri temizleyebilmek için tam üç kere dolaştı ve sonunda başardı. o aleti kullanırken gösterdiği gayreti lisede derslerine gösterse şimdi bu hastaneye kesin doktor olurdu pezevenk.

plaza, havaalanı, hastane gibi büyük işyerlerine torpille girmiş bi boka yaramayan adamlar vardır. bu adamlara verin bu temizlik robotunu verin her yeri silip süpürmezlerse şerefsizim.

asıl işin ironik kısmı; hastaneyi temizleyen adam köşedeki ikibuçuk santimetrekarelik yeri silebilmek üçüncü defa dönerken kendimi "ben olsam ikincide silerdim" derken yakaladım. o anda beynimde şimşekler çaktı. bundan iki hafta kadar önce kipa markete girerken benim oğlanla market arabası kullanma konusunda ettiğimiz kavgayı hatırladım. ben kullancam kavgasını "sen on yaşına gelince kullanırsın" diyerek bitirmiştim. sanki market arabası kullanmanın yaşı varmış gibi. ve ben markette promosyon olarak dizilmiş gofretlere çarpmadan köşeyi dönebiliyorsam temizlik robotunu bu kazmadan daha iyi kullanabilirdim.

kendime not: market arabalarından uzak dur.
kendime not2:bunlara sinyal kolu takmıyorlar boşuna arama.

kocam temizliğe yardım etmiyor diyen türk kadınına not: beyaz eşya üreticileri direksiyonlu elektrikli süpürge ürettikleri gün bu iş bitmiştir. her şey güzel olacak bak görürsünüz.