bugün

aklı başında mantıklı bir insan evladıdır.
cerndeki big bang deneyine inanan, deneydeki zerreciklerin birbirine çarpıp karşı maddeyi oluşturduğunu kabul eden, ilk maddenin de bu yolla oluştuğunu bilen, fakat ilk iki parçacığı hangi gücün çarpıştırdığını bilmek istemeyen insandır.
evrenin büyüklüğünü idrak edemeyecek insandır. çünkü sonsuzluk ve çoğu aksiyom bilime değil, varsayıma dayalı kavramlardır.
(bkz: bilim adamı)
insanlık tarihinden buyana üretilip yokolan 36bin dinden herhangi birine inanmak yerine, insanlık tarihinden bu yana varolan her zaman doğru kabul edilen birşeye inanan insandır.
her şeyden önce "bilime inanmak" eylemini gerçekleştirebilen insan. öncelikle bu kısım için tebrik edilmesi gerekir.

kafanız mı güzel abi? bilim organize edilmiş verilerle evreni açıklama çabasıdır. deliller ve argümanların olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. inanmak dediğin net olmayan şeyler için kullanılır. bilime inanılmaz. çünkü bilim nettir. ya kabul edilir ya reddedilir.
bilimin insanların bilgi birikiminden ibaret olduğunu bilmeyen insandır.

bilim dediğin bilimsel verilerden oluşur. (veri deme yada hede de).

bir hedenin bilimsel hede olabilmesi için bazı kurallara uyularak ispatlanması gerekir.

bu kurallar da yine insanlar tarafından koyulmuş kurallardır.

yani insan kendisine göre neyin doğru oalcağını gene kendisi seçmiştir.

bu açıdan bilim de bir dindir ve diğer dinler kadar saçmadır.
bilimin en güzel yanı sürekli kendini hatalı çıkarmaya çalışmasıdır çünkü ancak böyle doğruya ulaşılabilir.

(alıntı)
akılcıdır.
bilimden de bi haberdir. kim neyi bilim diye satarsa alır.
ben olabilirim belki, bir ihtimal.
hata yapan insandır. "her şeyin bir şeyi vardır" demiş ünlü bir üstad. yani bilime inanmalısın çünkü o bir realite evet, ancak bilimin ötesinde de göreceli olabilecek herhangi bir şeye de inanabilirsin, inanmalısın da. çünkü bu güzel bir his olabilir. üstelik sana insanlığını hatırlatır.

bu konu aklıma hemen aldous huxley'in ada isimli romanını getirdi. orada da bilim yüceltiliyordu ve yek gerçeklik olarak kabul ediliyordu. olmaz, sıkıntılı. "ruhsuzluğa giriş 101" demektir bu. hem yine başka bir üstad ne demiş? "her şeyin fazlası zarardır".

bilimsel edit: bu konuda meraklı olanına yine francis bacon'dan "yeni atlantis" isimli kitabı öneriyorum. bilimin tek gerçeklik olarak kabul edilmesi ve diğer her şeyi reddetmenin, tıpkı sadece bir dini kabul edip onun dışında her şeyi reddetmek gibi nasıl bir sonucu olacağını böylece daha iyi anlayabilirsiniz.
ateisttir.
Her seye maddeci yaklasandir. Said nursi şöyle demistir : her seye maddeci bakanin akli gozundedir . Göz ise maneviyatta kördur.
olmayan paradoksal insandır. bilim ve inanç kelimelerini aynı cümlede kullanmak sütlaç kıvamındaki bir beyne işaret eder.*