bugün

Sadece iyi empati kurarlar.
--spoiler--
çikita muz
çikta muz
çikta çikta çikta
çik çik çik çikita
çikita muz
--spoiler--

sence hepsi öyle mi?
işi gerçekten iyi yapıyorsa içinden taşan bir şeyler vardır. başkasına zarar vermeden o şeyleri içinden atmak ister. böylece rahatlar. buna sanat diyoruz evet.
beste yapmanın diğer sanatsal tasarım dallarından farkı yoktur. kompozitör yani besteci, armoni kuralları çerçevesinde dikey çatısını kurduğu altyapı üzerinde kontrpuan tekniklerine uygun olarak yatay ezgiyi oluşturur. veya tam tersi.

besteci, armonik kalıpları alarak hayatı boyunca aynı kalıplar üzerinde çalışabilir ki bunun için akademik eğitime gerek yoktur. (yıllarca aynı ritm ve aynı kadans kalıplarında -çoğunlukla mi minör- besteler üreten taverna sanatçıları gibi)

veyahut, dünyadaki tüm farklı tasarım yeniliklerini takip ederek her kullanıma uygun (örneğin sinema alt yapısı -soundtrack-) müzikler üretebilir. (gökhan kırdar gibi)

bazı besteciler proto-tasarım denilen tarzda çalışır, orkestral düzenlemeleri aranjörlere bırakır, bazıları düzenlemeleri kendi yapar. ancak bu, ileri seviyede armoni bilgisi ile çalgı ve orkestralama bilgisi gerektirdiğinden pek alaylıların yapabileceği bir iş değildir.

toplumda ilham denilen motivasyon kaynağı mistik anlaşılır çoğu zaman. oysa bir grafikeri çalışma masasına oturtan ateşleyici vasıtalar ne ise ve nasıl her bir tasarımda en iyiye yaklaşıyorsa besteci de bu safhalardan geçer. ve bazen ilham denilen motivasyon mazhar alanson'un dediği gibi parasızlık dönemlerinde tavan yapabilir.

sanatçının hayatta farklı bir bakış açısı olabilir, genellikle bu kimsenin dikkat etmediği detayları sanata dönüştermek açısından önemlidir (bir fotoğrafçıyı düşünün), ancak bestecilik bazen de aşırı bencil bir hayat anlayışı ve egoizmle birleşerek, çevre için çekilmez bir duygusallığa yol açabilir.

sanatçılar, yaratıcı beyin lobunu yani sağ lobu ağırlıkla kullandıkları için, sol lobun nimetlerinden yararlanma konusunda körelebilirler. bu da tamamen duygusal yaklaşımları benimsemeye yol açabilir ve mantık ikincil plana atılabilir.

başarısızlık dönemlerinin getirdiği alkolizm ve diğer bağımlılıklar ile depresyon bunun sonucudur.

bipolar bozukluk yani manik-depresif kişilik, manik dönemde aşırı üretken sanatçılığa elverişli bir kişiliği ortaya çıkarsbilirse de, tasarımcı hayat tarzı dinginliğe ihtiyaç duyacağından, ömrünün tamamına başarı yayabilen sanatçılar psikolojik bütünlüğü olan ve yerleşik hayat tarzına sahip olanları arasından çıkar.