bugün

Sınıfsaldır.
gereksiz angarya. geçiştirip kurtulursun.
çikolata (özellikle bitter) yedikten hemen sonra su tüketerek kendinizi beslemeye çalışmayın. yediğiniz o şekerin oranını çift kat artırıyorsunuz.
"MS hastalığını tedavi eden hekim olarak tanınan Dr. Emin Mindan birçok
ölümcül hastalığın nedeni olarak yanlış beslenmeyi görüyor. Dr. Mindan
doğru beslenmeyi anlattı.

Türkiye, Dr. Emin Mindan'ı beynin görme, konuşma, yürüme gibi
fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozan MS hastalığını
tedavi eden doktor olarak tanıdı. Uzmanlığı çocuk hekimliği olan
Mindan 'Çocuklar nasıl daha az hastalanır' üzerine yıllardır
sürdürdüğü çalışmaları sırasında MS'li hastalarla tanıştı.

MS'in diğer yaygın ve ölümcül birçok hastalık gibi büyük oranda yanlış
beslenmeyle ortaya çıktığını tespit eden Mindan, bu hastalar üzerine
uygulanan doğru bir beslenme tedavisinin hastalığı gerilettiğini
gördü. Ancak Mindan'ın beslenmeyle ilgili tespitleri sadece MS
hastalarıyla sınırlı değil. Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin
Mindan'ın söylediklerini dikkate almasında fayda var. 60 yaşındaki
Mindan kendi yaşamında da tavsiye ettiği beslenme şeklini uyguluyor ve
son derece sağlıklı bir hayat sürüyor. işte MS'le savaşta büyük
zaferler kazanan Dr. Emin Mindan'ın hem hastalar hem de sağlıklı
yaşamak isteyenlere önerileri.

Ağır metallerden arınmanın yolu soğandan geçiyor

HASTALIKLARA sebep olan ağır metalleri aşılarla, saç boyalarıyla,
sıkılaştırıcı krem ve rujlarla, egzoz dumanının havaya, meyve ve
sebzelere karışmasıyla bir şekilde vücudumuzda biriktiriyoruz. Vücutta
ağır metal olup olmadığını bir ilaç vererek idrarda tespit ediyoruz.
Saçta ve vücut kılında da tespit edilebiliyor. Ağır metal birikimi
vücutta halsizlik, sık sık enfeksiyonlara yakalanma, unutkanlık,
yorgunluk, beyinde biriktiği için panik atak ve depresyona yol
açabilir. Cem Kınacı adlı bir hekim arkadaşımız ile vücudu ağır
metalden arındırmaya çalışıyoruz. Çok ilginç sonuçlarla karşılaştık.
Yıllarca afttan kurtulamayan çocuklarda kurşun zehirlenmesi olduğunu
gördük. Vücudun bu ağır metallerden arındırılmasına şelasyon diyoruz.
Sarımsak, soğan, yeşil gıdalar ve yosunlar ağır metallerin vücuttan
atılmasını sağlıyor. Özellikle tek hücreli yosun spirulina, Arapların
bitkilerin atası dediği alfalfa, kelp dediğimiz deniz yosunları
vücuttan ağır metalleri atan doğal bitkiler...

Baharat olarak zerdeçalı içecekte kefiri tercih edin

Beyaz ekmek tıpkı şeker gibi çok zararlı. Kepek ekmeğinin de beyaz
unla yapılan ekmekten pek farkı yok. Ekmek olarak tam buğday ekmeği az
miktarda tüketilebilir.

Kefir dünyanın en büyük buluşu. Kansere, sinir sistemine, alerjik
hastalıklara karşı koruyor. Kefiri taze sütle ya da günlük pastörize
sütle mayalamak lazım. Sağlığına önem verenlere günde 1-2 bardak kefir
içmelerini öneriyorum.

Et olarak sadece kuzuyu tercih edin. Çünkü kuzuyla çok oynanmıyor.
Tavuklar da artık faydasız hale geldi. Tavuk yerine hindi
tüketebilirsiniz.

Her gün yumurta, peynir, kefir ve kefirle mayalanmış ev yoğurdu, az
miktarda tereyağı ve zeytinyağı, patates hariç tüm sebzeleri
tüketmekte fayda var. Yeşil sebzeler ve filizler, soğan ve sarımsak da
vücudu arındırmada çok önemli. Meyvelerden az şekerli olanları ve
özellikle böğürtlen ve yabanmersinini tercih edin.

Yemek pişirirken güveç, cam ve toprak kaplar kullanın. Buharda
pişirmeyi veya ızgarayı tercih edin. ille de kızartma yapılacaksa
sarımsaklı yoğurtla tüketerek yan etkilerini ortadan kaldırmak lazım.

Kebabı az ekmekle, şalgam ve yeşillikle tüketirseniz zararı daha az olur.

Baharatlar birçok gıda takviyesinden daha iyi. Mesela köri ve zerdeçal
mutlaka kullanılmalı. Üzüm çekirdeği ekstresinin de göz damarlarını ve
kılcal damarları koruma özelliğiyle gıda takviyesinde özel bir yeri
var.

Küçük balıklar daha az ağır metal topluyor. Bu nedenle küçük balıkları
ve omega 3 bakımından zengin olan sardalye, somon, uskumru ve
alabalığı yiyebilirsiniz.

Belirtileri ciddiye almamak MS teşhisini güçleştiriyor

BiR sinir sistemi hastalığı olan Multipl Skleroz (MS) sinirleri
koruyan ve sinirsel iletimi sağlayan miyelin kılıfının zarar
görmesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalıkta vücut kendi dokularını
yabancı gibi algılayarak zarar vermeye başlıyor. MS'li hastaların çoğu
20 ile 40 yaş arasında. Son yıllarda çocuklarda görülme sıklığı artmış
durumda. MS, kadınlarda 2- 3 kat fazla görülüyor ve Türkiye'de
yaklaşık 40 bin MS hastası bulunuyor.

Hastalığın belirtileri arasında ise uyuşma, karıncalanma, ağrı, yanma
ve kaşıntı, görme bulanıklığı, göz ağrısı, çift görme, baş dönmesi,
yürüme ve denge bozuklukları, titreme, eklem tutulması, yorgunluk,
felçler, idrar ve dışkı kaçırma, sürekli huy değişiklikleri,
depresyon, manik davranışlar görülüyor. MS bulguları başlangıçta sinsi
olabiliyor ve keçelenme ve uyuşma gibi bulgular vesvese olarak kabul
edilebiliyor, bu nedenle kesin tanı konulması uzun zaman alabiliyor.

Vücuda toksinlerin girmesinin nedeni şekerli ve unlu gıdalar

Gerek ağır metaller, ozon tabakasının delinmesi ve rafine un, şekerin
tüketiminin artması gerekse omega 6 bakımından zengin ayçiçeği,
mısırözü, margarin gibi ürünlerin kullanılması insanların sağlıksız
bir ortamda yaşamasına neden oluyor. MS'de yaş ortalaması gittikçe
düşüyor ve hastalık çok daha sık görülüyor. Çünkü MS'i oluşturan
sebepler gün geçtikçe artıyor. MS'in oluşumunda birinci sebep bağırsak
florasının bozulması. Sindirim sistemimizde probiyotikler asker gibi
toksinleri, sindirilmemiş proteinleri, zararlı maddeleri hatta kanser
hücrelerini içeri sokmuyor. Ancak şekerli, unlu gıdalar, ağır
metaller, antibiyotikler bağırsak geçirgenliğini artırıyor. Böyle
olunca bağırsaktan içeriye sindirilmemiş gıdalar ve toksinler giriyor.
Vücut ürettiği antikorlarla kendi beynini vuruyor. Yaptığımız tedavide
bunları ortadan kaldırmaya çalıştık. ABD'de bizimkine benzer bir
tedavi olarak Schwank Diyeti var. Bir sene kadar et ve sindirimi zor
gıdaları yasaklayıp sebze türü gıdaları veriyorlar. Akupunktur
yapıyorlar ki; akupunktur doğru yapıldığı zaman bünyeyi
kuvvetlendiriyor. Bir de doğal takviyeler veriyorlar. ingiltere'de ise
hiperbarik oksijen tedavisi ve diyet bir arada kullanılıyor.

Güneş kremi D vitaminini engelliyor

YARDIM ettiğimiz hastalarda öncelikle rafine un, şeker ve tatlı
gıdaları kaldırdık. Bünyeyi güçlendiren özel gıdaları listeye ekledik.
Birçoğunda D vitamini eksikliği var. Aslında güneşlenmeyi bilmiyoruz.
Tatile gittiğimizde kısa zamanda uzun süre güneşte kalıyoruz ama
koruyucu kullanıyoruz. Bunlar bizim D vitamini almamızı engelliyor.
Aslında yazın saat 11.00-14.00 dışında düzenli güneşe çkmak birçok
hastalığa karşı güçlen-memizi sağlar. Biz de D vitamini veri-yoruz.
Omega 6'yı ayçiçeği, margarin ve diğer gıdalardan çok fazla alıyoruz.
Omega 3'ü sadece balık ve birazcık da semizotundan aldığımız için
vücut dengemiz bozuluyor.

Bebeği kaşığa alıştırmak için meyve yedirmeyin

DÖRT milyon yıldan beri bu dünyada varlığımızı sürdürüyoruz ve
insanlar bu sürenin yüzde 99.98'inde sebze, av eti ve böğürtlen gibi
az şekerli meyvelerle beslendi. Ortalama 3 bin 500-4 bin kalori
alıyorlardı ama çok hareketlilerdi. Bugün de bilim adamları Güney
Amerika'da benzer şekilde yaşayan kabileleri incelediğinde şeker ve
tuzla tanışmadıklarını görüyorlar. Bu insanlarda tansiyon sorunu hiç
yok, bir sürü hastalık hiç görülmemiş hatta yüzlerinde sivilce bile
yok. Ama artık çocuk hekimleri bebek daha 4-6 aylıkken kaşığa alışsın
diye meyve öneriyor. Meyveyle kaşığa alışan çocuklar tatlıya düşkün
oluyor. Okula giderken sütün içine mısır gevreği karıştırıyorlar
sonrasında da iyice fastfood'a alışıyorlar. Çocuğa meyveden önce sebze
sonra kefirle mayalanmış yoğurt, ardından da köy yumurtası ya da
organik yumurta, geleneksel çorbalar, kuruyemiş, kuru meyve ve az
şekerli meyveler verilmeli."
(bkz: beslenme çantası)
(bkz: besin öğesi)
beslenme, açlık duygusunun bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değil; insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp kullanabilmesidir.