bugün

formatın gözbebeğine biraz çomak sokuyorum ama cep telefonum için başlık açmaya değer.

o öyle bir şey ki anlat anlat bitmez, bana köpekler gibi sadık bir telefon. *
onun başına gelenleri ve yinede beni bırakmamasını anlatmam lazım. samsung telefonumla aşkımız 2,5 yıl önce başladı.

bir kere arabanın yanında konuşuyordum telefonla. sonra kapatıp arabanın üstüne koymuşum. bir süre sonra arabaya binip gittim. 100 metre kadar ilerledim bi baktım yok telefonum. indim arabadan ve arabanın üstünde buldum onu, o kadar dalgınım ki unutmuşum telefonu. ama o naaaptı, bırakmadı beni, yere düşüp kayıpları oynamadı, arabanın üzerinde öylece seyahat etti. *
istanbula iş için gittiğimde dönüş günü kafenin birinde unutmuşum caddebostan da. yalovaya vardığımda fark edip evdekileri aradım ve telefonumun kayıp olduğunu, arayan olursa adres verip kargoya vermelerini rica edin dedim. hakkatten arayan olmuş ve 2 gün sonra kargoyla telefonum yanıma geldi, o gene bırakmadı beni, taaa istanbullardan döndü geldi. *
sayısız kez elimden düşüp yerlerde sürüklenmesine rağmen ne tek bir çizik ne de çalışmamazlık yapmadı mübarek.

daha geçen haftalardan birinde üst üste 2 kez hastanede cafede otururken unuttum da güvenlikçilere teslim etmişler. güvenlikçiler bana ''abi sekreter gibi bizi kullanmaya başladın he'' demeye başladı. orda da kaybolmadı. *
en son bugün sabah kahvaltı yaparken mutfakta lavabonun yanına koymuştum telefonu. çalmaya başladı ve titreye titreye lavabonun içine suya düştü.

aha dedim bu sefer vefat etti telefonum. sudan çıkardım hemen ve hala çalışıyor, yuh dedim arkadaş. *
ben bu telefon için bir başlık açmışım çok mu. *

nasıl bir helal parayla almışsam artık, iphonelara değişmem onu, ihanet etmem aslanıma. *