bugün

muhtemel bir nihat genc siiri ismi, her ne kadar basligindan emin olmasam da okunasi siirdir. söyledir;

Benim bir sevgilim var

Küçük yaşta çok düşünmüş, sıçan yemiş saçlı çocuklar gibi
Önlerinde derme çatma kapkara tahta boya sandıkları gibi
Benim bir sevgilim var
Sabahleyin kapısının önünü yıkayan kadınlar gibi
Kara sürmeli doğmuş bembeyaz kuzular gibi
Benim bir sevgilim var
Çifte minare avlusunda hasır sandalyesine çökmüş, toprak yüzlü ihtiyarların ağzında kıtlama şeker gibi
Benim bir sevgilim var
Alnından beyaz akıtmalı lacivert atlar gibi
Han kapılarını demir kelepçelerle tutan kilit taşları gibi
Benim bir sevgilim var
Kümbetleri bekleyen eski yazılı aşklar gibi
Bin yıldır rüzgarlar hâlâ öpememiş, toz toz uçuyor, kil kırmızı dudaklar gibi
Benim bir sevgilim var
Mevlamın bir çiçeği
Kakülü yayla çimeni
Ne güzeldir bilseniz
Sabah zamanı güvercin gerdanı gibi
Toprak testide soğuk su gibi durur
O bakar, ben susarım
Benim bir sevgilim var
Düşmeyi bekleyen dağ taşları gibi
Çığlıkları boğazında büküp büküp ağıtlara yol verir gibi
Ah ah anamın saçları gibi
Kara tren yolları gibi
Kemik taraklar gibi
Akşam üzerleri bakılan kahve telveleri gibi
Benim bir sevgilim var
Akasyaların söğütlerin istiklal marşı gibi
Benim bir sevgilim var
Yaz ortasında nemli soğuk, sırtımda Diyarbekir surları gibi
Benim bir sevgilim var
Makamdan makama canım efendimlerle geçen geceyarısı şarkıları gibi
Benim bir sevgilim var
Kıpkırmızı saçları Kızılırmak sazlıkları gibi
Benim bir sevgilim var
Halden hale giren dumanlar gibi
Ağzımda baldan tatlı meyveler gibi
Benim bir sevgilim var
Taşbaskı yemenide eski desenler gibi
Sandıklarda uyumuş eski kokular gibi
Yasla gelen kara bir bayram gibi
Mezarımı bekleyen taze selviler gibi
Kurban kesmiş kanlı bıçaklar gibi
Görenin aklı dağılır
Uzak sularda yüzen çok dargın buzlar gibi
Dağları eritmiş mavi dumanlar gibi
Benim bir sevgilim var
Teri kaya renkli
Teni kaynak suları
Memeleri maden renkli
Durmaz gözyaşlarım siyah kuyu gözlerine inince
Benim bir sevgilim var
Elleri çayır çimeni gibi yumuşak
Koynunda incecik ayva tüyleri
Durmaz ellerim nehir boyları gibi baldırlarına inince
Eteklerinin etrafı amanın amaaan!
Sarı da siyah kandil ışığı gibi
Kara da kara yara kabuğu gibi
Benim bir sevgilim var
Namaz niyaz gibi, anamın duaları gibi
Düşüp düşüp toprağa, toprakların içmediği yağmurlar gibi
işte benim sevgilim
Çivisini bu delirmiş dilimle ben çakarım
Alın siz de asın duvarlarınıza
Yatmadan önce okuyup üfleyin, siz de okuyun sevgilinize üç defa
Sizin de uykularınıza yükseklerden bir taş düşsün
Değirmen gibi döne döne yatağınızda düşleriniz delirsin
Zehriyle delirmiş dilim, hayalini yutkuna yutkuna öğütsün
Benim bir sevgilim var
Karanlığa okunan ezanlar gibi
Çökmüş mezarlarda kemiklerin içinden kaval üfler gibi geçen rüzgarlar gibi...
(bkz: ayrilik ne zaman)
karşısındakinin kendinden hoşlandığını farkettiğinde, sorumlulukları olduğu ve birisine bağlı olduğunu belirtme ihtiyacı duyan kişi söylemi. (bkz: arkadaş kalalım)
henüz tanışmadığım diye devam eden şebnem ferah şarkısı.

(bkz: çakıl taşları)
(bkz: şebnem ferah gibi sarki yazmak)
(bkz: yapma yaa!!)