bugün
- fenerbahçe taraftarı29
- victor osimhen8
- sari renkli seker10
- anın görüntüsü28
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı114
- ismail kartal9
- the crying one9
- metin arolat34
- mert hakan yandaş10
- jose mourinho17
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı12
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı12
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- sudekiray13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı13
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
1990 yılında, havanın kurşun gibi ağır olduğu günlerde, Rosboki'nin yanı başındaki Gülyazı köyünde dünyaya geldim...
Liseye kadar her dönem ya takdir ya da teşekkür getiriyordum. Ama bizim buralarda karın doyurmak ve hayatta kalmak okumaktan çok daha önemlidir, olmadı, okulu bıraktım...
Gurbete düştü yolum. istanbul'a attım kapağı.
Koca istanbul beni yutacak gibiydi. ilk gün durup karşısında istanbul'un, "Ey koca şehir ya sen beni yutacaksın, ya da ben seni yutacağım" dedim. Kızmış olmalı ki inanın paçayı zor kurtardım. O beni yutmadan yine döndüm baba yurduna fakat ne yurt ki virane olmuş, ne toprak eski toprak, ne bağ eski bağ, ne koyun eski koyun...
Komşu köyde bırakmıştım gönlümü, bedenim burada ama ruhum ve kalbim orda kalmıştı. "itiraf etmeliyim ki bir kızın kalbine konmak kanatlanmaktan daha zordu" ama zor olanı başarmış, gönlünü kazanmıştım.
Sözlenmiştik, çalışacak ve yoksul hayatımızın içine bir de aşktan bir hayat katacaktık. Belki yine yoksul olacaktık ama en azından sırt sırta verecektik...
Urfa'da yaptım askerliği, dönüşte ilk işim evlenmek olacaktı. Askerlik bitti lakin yine de ne imkân bulabildim ne de para vardı evlenmek için...
O gece kontörüm yoktu. Adeta kıvrandım, bir sesini duysam gam yemeyecektim. Gözlerim telefonda vakit geçiyor ama ben iki kelam edemiyordum. Kaçağa gidecek en azından kontör alacaktım. Onun sesini duymak için dağlar delinmez mi?
Dağları delemedik, göğsümüzü deldi kara gülleler. Ferhat'la Mecnun'a haber salın. Teknoloji çağı deyip küçümsedikleri zamanda bir genç, sevdiğinin sesini duyabilmek için öldürüldü...
Biliyor musunuz ölümün de kanatları var, sevgilinin kanatları gibi. Lakin bana sarılmakta sevgiliden daha istekliydi...
Bir daha ne ben onun sesini duyabileceğim ne de o benim sesimi... Kulaklarda çınlayacak birkaç güzel söz, bir fotoğraf, kırık dökük hayaller, boynu bükük bir anne ve kardeşler kaldı...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar adalet'i de öldürmediyse,
Adalet talep ediyorum...
Herkesin hakkı değil mi adalet?
Yoksa
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay'a teşekkür mü etmeliyim?
görsel
Liseye kadar her dönem ya takdir ya da teşekkür getiriyordum. Ama bizim buralarda karın doyurmak ve hayatta kalmak okumaktan çok daha önemlidir, olmadı, okulu bıraktım...
Gurbete düştü yolum. istanbul'a attım kapağı.
Koca istanbul beni yutacak gibiydi. ilk gün durup karşısında istanbul'un, "Ey koca şehir ya sen beni yutacaksın, ya da ben seni yutacağım" dedim. Kızmış olmalı ki inanın paçayı zor kurtardım. O beni yutmadan yine döndüm baba yurduna fakat ne yurt ki virane olmuş, ne toprak eski toprak, ne bağ eski bağ, ne koyun eski koyun...
Komşu köyde bırakmıştım gönlümü, bedenim burada ama ruhum ve kalbim orda kalmıştı. "itiraf etmeliyim ki bir kızın kalbine konmak kanatlanmaktan daha zordu" ama zor olanı başarmış, gönlünü kazanmıştım.
Sözlenmiştik, çalışacak ve yoksul hayatımızın içine bir de aşktan bir hayat katacaktık. Belki yine yoksul olacaktık ama en azından sırt sırta verecektik...
Urfa'da yaptım askerliği, dönüşte ilk işim evlenmek olacaktı. Askerlik bitti lakin yine de ne imkân bulabildim ne de para vardı evlenmek için...
O gece kontörüm yoktu. Adeta kıvrandım, bir sesini duysam gam yemeyecektim. Gözlerim telefonda vakit geçiyor ama ben iki kelam edemiyordum. Kaçağa gidecek en azından kontör alacaktım. Onun sesini duymak için dağlar delinmez mi?
Dağları delemedik, göğsümüzü deldi kara gülleler. Ferhat'la Mecnun'a haber salın. Teknoloji çağı deyip küçümsedikleri zamanda bir genç, sevdiğinin sesini duyabilmek için öldürüldü...
Biliyor musunuz ölümün de kanatları var, sevgilinin kanatları gibi. Lakin bana sarılmakta sevgiliden daha istekliydi...
Bir daha ne ben onun sesini duyabileceğim ne de o benim sesimi... Kulaklarda çınlayacak birkaç güzel söz, bir fotoğraf, kırık dökük hayaller, boynu bükük bir anne ve kardeşler kaldı...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar adalet'i de öldürmediyse,
Adalet talep ediyorum...
Herkesin hakkı değil mi adalet?
Yoksa
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay'a teşekkür mü etmeliyim?
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar