bugün

Yabancı ajans, bir hafta süren bir deney yapmış ve o süre boyunca hiçbir Paris Hilton fotoğrafını, haberini servise koymamış. Amaç; 'acaba kimse Paris Hilton'a ne oldu diye soracak mı, onu merak edecek mi' diye araştırmakmış. Haberlere göre; sonunda varılan sonuç, o bir hafta boyunca kimsenin 'Paris'e ne oldu' diye sormadıkları ve Paris Hilton fotoğraflarının, haberlerinin öyle sanıldığı gibi önemli olmadığıymış.

Aynı deneyi, Başkan Bush ile yapsınlar. Bizde de Anadolu Ajansı, Başbakan Erdoğan ile yapsın bakalım, acaba kimse merak edecek mi onları? Bizde bu deney fiilen cumhurbaşkanlığı katında zaten var. Bizim cumhurbaşkanı zaten haber değerinde bir şey yapmadığından, bazen hakkında aylarca haber olmuyor. Onu kimse de merak etmiyor.

Benim diyeceğim; bazı insanları, haberlerini okuyunca, fotoğraflarını görünce hatırlarız, merak ederiz. Paris Hilton bir sayfa süsüdür. Ajans, tabloid gazetelere yakışacak o deneyi yapmış. Acaba o hafta boyunca dünyadaki gazetelerin sayfalarını incelemiş midir? Ben bahse giriyorum ki; o hafta boyunca birçok gazetenin birinci sayfaları tatsızlaşmış, renksizleşmiştir. Paris Hilton maceraları, haberleri, etekli fotoğraflarıyla günlük bir sayfa rengidir ve bu kadarcık anlamıyla da pek önemlidir. Onun önemi Türkiye gibi ülkelerde daha da artmaktadır. Çünkü Türkiye'de gazete merkezlerine yüzlerce bela dolu haber yağar. Belaların çoğunu da çirkin adamlar çıkarır. Çoğu barbardır da bunların. Keserler, biçerler, acımasızlardır.


Bunlarla, bu malzemeyle, gazetenin birinci sayfasını yapmaya çalıştığınızda, o sayfa korkunç olur, insanın içini karartır. Ama aynı haberlerle dolu birinci sayfanın bir köşesine Paris Hilton görüntüsü koyabilseniz, magazine en fazla karşı olduğunu söyleyen insanların bile yüzü güler, gönülleri ferahlar. Eğer seksi bir fotoğraf varsa ben birinci sayfaları çok seviyorum arkadaş, tamam mı?.. O nedenle ben haberini göremediğim takdirde Paris Hilton'u pek özlüyorum.

Benim hayalim; ileride fırsat olursa ciddi bir tabloid gazete çıkarmak. Bu bir gün gerçekleşirse,-The Sun gazetesinin yaptığı gibi- o gazetenin üçüncü sayfasına her gün çıplak bir kadın resmi koyacağım. Bu resimler yurdum insanlarından oluşacak ve söz veriyorum bu sayfayla her gün bizzat tüm entelektüel gücümü vererek uğraşacağım.

serdar turgut
(bkz: The Hottie and the Nottie)