bugün

Gay olsana bişey deneyeceğim.
oysa en çok sana ihtiyacım vardı. hayatım boyunca kendimi bu kadar "yalnız", bu kadar "anlamsız", bu kadar "hiç" hissettiğimi hatırlamıyorum. canım çok acıdı be kadın.
mayıs 2006. askerden geldiğimde bana "seni hiç bırakmayacağım" demiştin.
canın sağolsun.
ben senin bütün yalanlarına sen söyledin diye inanmıştım. söyle... bir daha inanırım.
hangi şiirdi hatırlamıyorum ama sana yazmıştım bir vakit.
bırakma demiştim ellerimi. beni sakın bırakma.
olsun.
canın sağolsun.
yoksa buralarda mısın? **
Sade ve sadece, neredesin ? .
insanın yüreği yandığı vakit, teselli istemez, kelimeler değerini yitirir, ister ki bir el uzansın, dokunsun yüreğine. yürek yanar, kalp sızlar ama yalnız olmadığını bilmek ister. ne kadar yanarsan yan, kimse içindeki ateşi söndüremez, bunu bir zaman yapabilir, belki bir de sen. yürek yanıyorsa bile yalnız olmamalı, kalp sızlıyorsa illa ki başka sızlayan bir kalp daha olmalı.
Bana nerelisin diyorlar.
Seni gösterip oralıyım diyorum.
Sana nerelisin diye soruyorlar.
Oralı bile olmuyorsun.
Belki yanyana gelip hissedilen şeylerden daha vahim benim durumum. Gözlerini merak etmem sanki doğuştan körmüşüm hissini veriyor ruhuma. Seni yaşamak istemem Çok mu acı? Çok mu acayip? Çok mu komik? Çok mu asılsız? Çok mu inandırıcılığı yok? Ya da Çok mu Çok? işte senin bundan haberin yokken, ben bu yazıyı sana yazdım.
ben öyle demedim.
şöyle demiş olabilirim.
ama olmayabilirim de.
hem demişsem n'olmuş?!
yalnızlık insana çok şey öğretirmiş.
ama sen gitme, ben cahil kalayım.
önceden su sızmazdı aramızdan.
bak, şimdi denizler ne güzel.
Sana büyüt diye aldigim o cicegi cope attin ya daha da diyecek bir seyim yok amk. Adam misin lan sen adam misin be. Olmayan beynine tukureyim senin.
ben çirkinim, hoşça kal.
kelimelerimöyleçokkiaralarındaboşlukbırakıpzamankaybedemem.
farkındayım.
çok tuaf ama beni bu saatten sonra mutlu edebilecek tek kişi senmişsin gibi geliyor. dünyanın geri kalanı bunu başaramaz artık sanki. nerden nereye. ama attığım her adımda sen varsın bu aralar iyi ki de varsın.
gözlerim yok.
biri kaş yaparken çıkarmış olmalı.
beyaz yarasa ile gönderilen bir yazı, bir mektup, kocaman özlem : http://mbsadam.tumblr.com...-ile-gonderilen-mektuplar
biliyorsun uzun zaman oldu. Hep umursamaz biri oldum senin için özel günleri hatırlamayan, doğum gününü bile unutan biri. Bazen tanrım nasıl bir varlıksın sen demeni bile yargılamıyorum aslında.
Umursamaz olduğum için mi yoksa çok yalnız kaldığım için mi bilmiyorum fakat anlıyorum ki 3 yıl benden ve senden çok şey götürmüş. Geriye dönüp baktığımda sadece acı görüyorum oysa mutlulukları hatırlamak gerekiyordu değil mi?
O kadar pis bir dünyaki bu pisliğin içine gömülmüşüz bizde geriye kendimizden ne kaldı merak ediyorum aslında sahi sen beni iyi tanırsın değil mi? Ya da tanır mıydın?

Ilk başlarda çok zordu güneşin doğuşuyla yeni bir güne başladığımızı anlardım tarihler yoktu saatler de.
Sahi sen nasıldın?

Dışarıda insanlara bakardım hareketlerini gözlemlerdim tanrım ne kadar da garipti. Sadece egoist insanlar etrafta dolanıyorlardı. Tüketim toplumuydu işte herşey çabucak tükeniyor ve daha fazlası isteniyordu sanırım ben de böyle tükettim benim olan şeyleri.
Bazı şeyler hiç yoluna girmiyormuş daha çok çığırından çıkıyormuş. Öğrenmek zaman almadı sahte gülüşler, dostluklar. Biz böyle değildik değil mi?
Denizin karşısından bakmak çok zordu, insanların bakışlarına alışmak. Kendimi ucube gibi hissediyordum o kadar değişik biri miydim de insanlar bu kadar dikkat ediyordu.

Bilemiyorum hiç hem de o kadar yalnızdım ki sana söyleyecek cesaretim bile yoktu. Belki sen mutluydun hayatından benim bozmaya ne hakkım vardı ki bunu?
Sana bir sürü mail yazdım gönderemediğim bir sürü mail, ama anladımki sen benden de inatçıydın.
Tam 3 yıl senden tek bir haber bile almadan geçmişti. Ama o gün, işte o an gülümsedigini gördüğümde donup kalmıştım. Sadece bakabildim uzaktan seyrettim öylece gülüyordun ama gözlerin hüzünlüydü. Eskisi gibi değildin artık sen de.
Gülünçe havaya bakıp dudaklarını büzerdin yaramaz çocuklar gibi artık sadece gülüyorsun.
Ama hala soramıyoruz birbirimize neler olduğunu sadece gözlerimiz anlatıyor, biz susuyoruz.
umarım bir an önce gelirsin ya da sen en iyisini bilirsin...
'' salaaaak'' demeyi özleyeceğim özledim hatta özlüyorum.
ve sen; papatyaları sevdiğimi bilmelisin kadın.
gözlerimin içine kurduğum ülkemsin, her sokağın ayrı bir devrim.
öyle ki senin kim olduğunu bile bilmiyorum henüz. ama olsun. bunu merak etmek de güzel. sonra görüşürüz.
önüne bakmasan diyorum, çarpışsak artık...
Bir haftadır her şey iyi güzel gidiyordu tam aradığım hatunu buldum diye sevinmiştim ama bu kadar da kıskançlık , trip , kapris nedir amına koyim en sevmediğim kız halleri hayır barışalım diyorum ona da gelmiyosun sikimtırak işler.