ben bu yazıyı sana yazdım

seninle çıkmak istiyorum ezgi
ama beni geri çevirmenden korkuyorum
kafam çok karışık.

sevgim gerçekti yani delicesine sendi, neyaparsam yapayım senle de bitti.
Herşey bitti içimde ama nedense geliyorsun aklıma yine..
Oysaki hiçbirşey başlamadı, başlayamadı, bazen bakışmalarda bazense sözlerde kaldı..

Öyle enerjik ve mutluyum ki. Burada olsan keşke, sen de mutlu olsan.

o boklu hayalerini, hesap kitaplarını, mış gibi yaptığın her eylemini dipsiz kuyulara gömdüm. özlemin dedesi ölmedi mesela. sen hiç üniversite okumadın mesela? hatta özlemle bulaşık için değil de yalanlarınız üzerine oturup saatlerce kafa patlatmadınız. adalet vs. bulamadınız tencere ile tavayla mesela. eviniz de yok yurdunuz da. yoksa yetiştirme yurdu mu? mesela. yapılan onca adiliğe içinizde bir kılıf uydurdunuz mesela. o kılıfa başka bir kılıf daha. doğru ya siz bir hayal kurmuştunuz? her şeyin farkında olup farkedilmemek benim işim. atladığınız noktaları bir bir analiz eden de benim. sizin çekmeye dayanamadığınız acıları çıt çıkarmadan üzerenize yükleyen de yaradan, rab'tır. evet yazarken çok özeniyorum. mutlu ediyor bu beni. bu arada bir am için diyar diyar gezmeme gerek yok benim. ya da üç beş satır yazı için kendimi kahretmeme de. size akıl verecek yaşta da değilim. sonuçta siz zenginsiniz. para sizde güzelim. yaşarsın ,gezersin, tozarsın. benim daha önce gezdiğim sokaklarda. bu arada yeri gelmişken söylim:"pişkinlik de yaparsın sen. eee ne de olsa para sende!". ıp adresleri ile de oynarsın. evimize dinleme cihazı-router- gönderirsin. çevremizde ki binalarda konuşlanırsın. ahh şu para neler yaptırıyor insana! yoksa aşk mı? desem! beni tanıma fırsatı bulduğun için allahına şükret. o senin en yakın dostun. benimle birlikte her gece balkonda sigara içtiğin için de çok sağol. ben de kendime bir arkadaş arıyordum, eşlik ettiğin iyi oldu. şunu da söyleyip bitireyim:" davalık olduk artık". mahkeme günü üzerinde siyah bir palto, güneş gözlüğü ile duruşmaya katılırsın. hani zenginsiniz ya, davayı da kazanırsın artık.

sen yokken herşey eksik
sen varken her şey tamam.

Simdi ben bu şarkıları kime söyleyeyim?
Sen olmayınca benim tadım olmuyor.
Yine yandı ilk ışıklar kime gideyim
Ayrılık akşamları hep daha fazla kor...

farkettim de sana yazacak biseyim kalmamis. keske sen de kalmasan bitsen. olsen ya sen Artik yasadigin yetmez mi ?

zor biliyorum ancak beklentilerin hep kötü yönde olsun ve buna inandır kendini. güzel şeyler hayal et ama hep en kötüsüne alıştır kendini. böylelikle ya en kötüsü oluyor zaten sen buna alıştığın için çok acı çekmiyorsun yada daha iyisi oluyor ve sen daha mutlu oluyorsun.

Müslüman olmaman neden aklımı karıştırıyor bu sıralar. Bir yandan sana müslümanlık ile ilgili birşeyler anlatmak istiyorum, bir yandan da yanlış anlamandan korkuyorum. Umarım merak eder ve islamı sorarsın.

Allah belanı versin.
Senden artık eskisi gibi hoşlanmıyorum. Sana seni seviyorum dediğimde banane demiştin valla hiç ağlamadım o an oturdum düşündüm ben bu çocuğu niye sevdim diye...
Tamam tipin bişeye benziyodu boyun hayvan gibiydi yakışıklıydın falan fıstık, sorun o değil. Ben hiç tanımadan sana aşık oluvermişim işte. Ya da sadece küçük, ufacık bir hoşlantıydı.
Senin hakkında biley bilmediğimi farkettim, şubenin E olduğunu, numaranın 575 olduğunu biliyordum oysaki ama karakterini bilmiyordum. Araştırdım soruşturdum ve senin herkesle aynı anda çıkan bir piç olduğunu öğrendim.
Senden bir anda soğudum, sonra sen saçlarını kestirdin ve tipsiz bir ite dönüştün. Bu sene ziyarete gelmiştin okula. Ben geçen seneden beri çok değiştim. Senin bana dik dik baktığını hatırlıyorum, ben ise sana hiç bakmayıp direk arkadşlarımın yanına gittim.
Yaaa Y*s** efendi, 'banane' öyle değil böyle olur...

oluyorum atesimden. daha bi nasil oldun bile demedin. demezsin de. ulan olsem bi fatiha okumazsin yeminle. aciyorum kendime.

bilmiyordum.
bazıları benim hatam evet üzgünüm.
seni anlamıyorum.
keşke.
bazı şeyleri atlamasaydım keşke.
neyse.
boş koy.

Zamani geldiginde herkesin gidecegi ayri bir yol vardir.

içim nefretle dolu, öcümü alacağım.

ikidebir ortadan kayboluyorsun. Başlarım wine bowl of your father.

Seviyor muyum seni yoksa sevmiyor muyum? Bilmiyorum aslında iyilestim sanki. Dusunmuyorum artık. Hatta aklıma bile gelmiyorsun günlerce. Ama yine diyorum helal olsun. Ben bu kadar güzel beceremezdim ihaneti. Ne guzel aldatmış beni dedirttin bana yani. Ama sana bisey soylimi? Beni pisman eden en buyuk sey sana seni seviyorum demek degildi. Sana adam demekti. O kelime çok degerliydi ve ben o kelimeye sende bosu bosuna harcadığım icindi tum pismanligim. Simdi sen pisman olsan bir gram ne fayda? Butun kapılar kapalı sana.

yalnız iyi özledim ha. Kabul edelim güzel özledim.

doğum gününü, bir kozmetik markası indiriminin unutturabileceği kadarmışsın...

Sevişsek rahatlardık aslında.

ben kendimi hiç sevmedim. hatta nefret ettim çoğu vakitte. buzdolabının kapısını açıp açıp bakmalarım var hiç birşey aramıyorken içinde. ya da bir misafir geldiğinde salonun kapısında bekleyip içeri girsem mi girmesem mi demelerim var benim. kumandanın stand by'ını hala bulamıyorum mesela ben bazı zamanlarda. hala çamaşır makinesinin kaç devir attığını dakikada ondan önce hesaplıyorum ben. bi bilseler ne de zevkle dönüyor o kazan. sonra sevdiklerimi saklarım ben mesela. onlara sevgimden azar azar veririm. bilmiyorum belki de bu sevgimi onlardan esirgemektir. ama olsun çok sevince gider diyolla ben katlanamam onların gidişine.

hiç imada bulunmadım ben mesela. hoca ezan okursa cemaat namaz kılardı. ben de halıdaki desenleri incelerdim, annem bana kızdığında. babamın gözlerinin içine bakamazdım ben. yüreğim el vermezdi. çok mert adamdır o. ah bi de alkol almasaydı zamanında.

sonra kimseye küsmedim ben. aldım başımı gittim sessiz sakin bir kaldırım taşına mesela.çekirdek çitlerken yapılan şakaları da götürdüm yanımda. sana bırakmak istediğim tek mirasım bu galiba.

yazdığım ilk şiiri anımsıyorum. bir yıldız doğdu ile devam eden ve onun adı problassesino ile biten şiiri. sana yazdım ben onu. ölme diye çok yalvardım ama yoksun artık. her nefis gibi sen de tattın o harika çekilmeyi.

beslenme çantamdaki otsuz peynir kokusu ve marketten alınan cappy sun'ın coşkusu. hepsi senin için diyordu bir ses her defasında. benim için olan senin için değildi ama?

seni en son gördüğümde bitmişti pili saatinin. o saatte ne işin var orda? halı saha maçı var baba! tamam sen git şimdi ben bakıcam balkondan sana. hepsi senin içindi pro, biz seni çok sevdik,hepsini senin için yaptık. tamam anladım demiştin hatırlasana!

şimdi avuçlarından kayıp giden bir yarin var senin diyorsun bana. sana nasıl inanayım bi anlatsana bana?

o'nu çok seviyorum. biliyorum ki o da bana eşlik eder her şarkı çaldığında. kapıya da o bakar ben hasta olduğumda. çok yürekli biri o. iftiralara maruz kalıp kalıp her gün ölen. ama yeniden doğmasını bilen biri o. gözleri benim. dudakları benim. o benim eşim.

hoş geldin hayatıma. davet edilmesi gereken kişi sen değilsin, benim.

senin sevişmek istiyorum. gün 24 saat ya bebeğim ben seninle 25 saat sevişmek istiyorum.

Kararsız ve kendinle çelişen bir yapıya sahip olabilirsin.ama genede seviyorum seni.bu halinle bile.

Artik sende ne istedigini bilmeyenlerdensin, bizdensin.

sikecem ama haaa
yapacağınız işin amuna soqarım hayvan gibi şiyapuyorsunuz ya...

Sen diye biri yok artik...

ve ben mutluyum. hic olmadigim kadar. seni tanidigimla su zaman arasinda seni dusundugum seni bekledigim her saniyeye, sadakatim, fedakarliklarim, gozyaslarim, umutlarim hepsine lanet olsun. beddua etmem ama hakettin, dilerim ki ne kadar beni uzduysen katlarini yasa.