bugün

Diploma dedikleri bir kağıt parçası için tüm gençliği vermemizi istiyorlar. Her sabah uyandığımız uykumuzdan,anlamadığımız derslerden ve ileride ihtiyacımızın olmayacağı konuları öğrenme zorunluluğumuzdan güç alıyormuşsunuz gibi bi haliniz ve bizim de sanki baştan yanlış kurulmuş bu sistemde hayata yorgun gözlerle bakmaya mahkum edilmişiz gibi bi halimiz var. Biz geleceğin mühendisleri, avukatları, doktorları, öğretmenleri, mimarları. Hiç birimize mesleğimizde f(x) sorulmayacak, hiçbirimize kanın yapısındaki mineraller,polinomlar,hiçbir aracın ivmesi,verilen gazelin zihniyeti,karşıdaki açının trigonometrik denklemleri sorulmayacak. Denkleştirmemiz gereken tepkimeler de olmayacak, eksenin eğik olmasının sonuçları da istenmeyecek. 20 sene sonra dönüp de baktığımızda hiçbirini hatırlayamayacağımız onca şey için bu kadar eziyet çekerken, sabahlara kadar çalışıp anlamadığımızda kendimizi salak gibi hissederken ve sırf bize verilen zeka bunları anlamaya uygun olmadığı için karnemizdeki notlarla küçük düşürülürken kimse bize iyi bir insan olmanın önemini, yaşamanın ne kadar güzel olduğunu öğretmiyor. Belki öncelikleriniz daha şerefli olsaydı bu kadar çok ölümün,savaşın,kanın,vahşetin olduğu bir dünyada yaşamazdık. Bazı değerlerinizden vazgeçeli o kadar uzun zaman olmuş ki maddiyatın ötesine geçen hiçbir şeyi göremiyor idrak edemiyorsunuz. Ve bizleri de kendiniz gibi mutsuz robotlar yapmak istiyorsunuz. Mesleğim de, kazanacağım para da bana bu yaşımı geri getirmeyecek. Bir daha genç olamayacağım. Ve ilerde dönüp geçmişe baktığımda mutsuz ama takdir belgeleriyle,yüksek notlarla dolu olmaktan çok dolu dolu yaşanmış,gülümseyerek hatırlayacağım ayrıntılarla,güzel anılarla dolu bi geçmişim olsun istiyorum. Çok şey mi istiyorum? Türkiye'de bir gencin isteyemeyeceği kadar çok. Bazen düşünüyorum, sınavlarda alacağımız puanla, net sayımızla değerlendirilmeyi hak edecek ne yaptık?
ya hadi yaaa.