bugün

Bembeyaz bir dünya çiz tuvalime. Küçük damlalar fırlat, hepsi aşkın renginde. Öyle bir dünya olsun ki bu; rahatça yüzebileyim en derinlerde.

Konuş... Nefesim kesilene dek konuş benimle. El ele, yürek yüreğe yürüdüğümüz ıssız sokakları anlat. Kaçamak bakışlarımızı, tutkulu öpüşlerimizi anlat. Son sevgi çığlığımı atana kadar konuş, gece ağlasın yüzlerimize.

Gülümse... Öyle uzun uzun bak gözlerime ve gülümse. Önce bir tohum düşer yere, yavaş yavaş büyür, yeşerir ya; öyle içten gelsin gülümsemen. Son içten kahkahamı atana kadar gülümse, güneş bile imrensin sevgimize.

Dokun... Önce avuç içlerime dokun. Çizgi çizgi seni anlatan soğuk ellerime dokun. Morarmış dudaklarıma, sonra birde çökmüş omuzlarıma... Boğazımı saran korkuyu al, içime sinen zehri akıt. Son dokunuşumu yapana kadar kalbine, dokun, kuşlar uçsun gökyüzümüze.

Sarıl... Ben eriyip gidene kadar sarıl. Beni düşünme sen ısın. Kendini yalnız hissetme ben yalnız kalsam bile. Son bir defa sımsıkı sarılana kadar kollarımda kal, yollar diz çöksün önümüzde.

Gitme... Ne olur beni bırakıp gitme. Desenli rüyalarımı mahvetme. Gözyaşlarımı aşkınla sil. Sen de arkanı dönüp, ellerimi bırakıp gitme. Son nefesimi verene kadar ellerinde, ne olur, gitme...