bugün

Efendiler,
Başlığı mazur görün zira yarım dakika içerisinde ne kadar saçmalanabilir rekoru denemesi yapan bir minibüs şöförününün cehalet kokan zikrine şahid olalı henüz bir kaç dakika oluyor. Bu sebeple, bahsettiğim bu saçmalayışı bir cümle içerisinde ifade etmem hayli zordu. Gelelim mevzuya.sakaryada yaşıyorum. Bilen bilir sakaryada bisiklet sporu epey gelişmiştir. yarışlar duzenlenir vesaire. Gerek şehrin önemli bir bölümünün engebesiz olması gerekse halkın da bisiklete olan tutkusu bu gelişimde epey pay sahibidir. Tabi son yıllarda şehir haddinden fazla kalabalıklaştığı için yer yer büyük trafik sorunları olsa da çom degil 5 6 yıl öncesine kadar bisiklet sayısı araba sayısını ona katlamaktaydı. Şimdi ise bisikletçi bulmak bile samanlıkta iğme aramak gibi. Gerilemiş olan bu bisiklet sevdasını yeniden canlandırmak adına canum belediyemiz bir merkez açmak için kolları sıvamış. Bisiklet heykeli yapmak dışında bir adım atılması tabii ki heyecan verici. Ama ne yazık ki beynine sümük kaçmış bir şöförü sozlerini aynen aktarmak durumundayım. "Yavhu bisiklet merkezi mi ne açacaklarmış bu bisiklete binenler sporcular felan orada toplanacakmış. Ne kadar gerekli. -yanındaki amca:'he valla'-. Şöför devam ediyor: bu aynı şey gibi afrikadaki kabileleri araştırmak için bi yer yapıyolarmış aynı onun kadar saçma.

Tabii ki bu sığırca laflar geçtikten hemen sonra kulaklıklarımı takıp sese abandım yoksa bu iki merkez arasındaki ilişkiyi duyup beynimin yanmasına müsaade etmiş olurdum. Derse gidiyorum beyin lazım tabi.