bugün

yine gelmişti aklıma işte. son zamanlarda hep olduğu gibi. uyku yine haram olmuştu. acaba o n'apıyodur şimdi? beni düşünüyor mudur? bir daha ne zaman görebilecektim ki onu? muhtemelen uyuyordur şimdi... diye düşünürken birden bir ses :

- n'apıyosun lan?
+ ne n'apıyorum ya. sanane hem.
- can çekişiyosun lan resmen, onu düşünüyosun yine di mi?
+ nerden çıktın gece gece bi rahat bırak.
- ulan manyak sanki aynı yastığa baş koymuşluğun var da yatarken geliyo hep aklına.
+ ne alakası var. illa yani..
- ahahaha. o değil de şu ferhat göçer'in berbat yorumladığı nefes şarkısını normalde kim söylüyodu lan?
+ hımmmm... dilimin ucunda lan neydi?
- neyse balkonda bi sigara içelim o zaman.
+ olur.

inanılır gibi değildi. bünyemdeki romantik ve fırlamanın bu diyalogunu, hiçbir şekilde müdahil olmadan dinlemekle yetindim. romantik, hiç beklemediği bir anda saldırıya uğradı, taşşak geçildi, hırpalandı. nefes şarkısı sorusunu da bilemeyince o çok güvendiği hafızasından da darbe yedi.

balkonda devam eden sohbet bir toplantıya dönüştü. basına kapalı bölümlerde fırlama, romantiğin yaşadığı şoktan istifade edip isteklerini kabul ettirdi. toplantı sonrası çıkan kararlar "ey aşk bi siktir git antlaşması" adı altında maddelendirildi.

1- geceleri o, hiçbir şekilde düşünülmeyecek.
2- alkol alınınca onu düşünmeye zemin hazırlandığından, alkol ya hiç alınmayacak ya da sızana kadar alınacak.
3- romantik şarkılar dinlenmeyecek. bol bol grup vitamin dinlenecek.
4- üşüyorum ödünç ver ellerini. ahahaha.
5- şartlardan herhangi birinin ihlali durumunda 1 günde 3 kez mastürbasyon yapılacak.

görüldüğü üzere antlaşmanın maddeleri romantik tarafım için bir hayli ağırdı. fırlama, müteakip günlerde zafer sarhoşluğuyla coştukça coştu. fakat zamanla, aşırı dozda grup vitamin ve alkolün etkisi, romantiğin yeniden yapılanması ve muhalif filozof tarafımın da desteğini almasını sağladı.

bünyedeki kötü gidişin, dış düşmanlar tarafından kullanılabilecek düzeye gelmiş olmasıyla romantik ve filozof kanat daha sonra darbe girişiminde bulunacaktı. ve başarılı da olacaktı. zira aşkın tohumları atılmış, çiçek açması bekleniyordu. fırlama, "bir sen bir ben bir de yastık antlaşması"nı kabul etmek zorunda kalacaktı :

1- bir önceki o saçma isimli antlaşma iptal olacak.
2- alma mazlumun ahını, amına koyarız.

bu antlaşmanın maddeleri, bünyede iç huzurun sağlanması adına son derece olumluydu. artık bünyede "aşk" özgürce, istenildiği zaman düşünülebilecekti. ödünç verilen eller geri alınmıştı. nefes şarkısını küçük emrah'ın söylediği hatırlanmış ve hafıza eski durumuna gelmişti. bir tek bu entrye ana fikir lazımdı.

bu entrynin ana fikri; aman fatoş yandım fatoş...
çok güzel bir tavsiyem vardır böyle insanlara yapıyorum şahsen ben. işe yarıyor mu evet yarıyor. benim gibi alkolünüzdeki kan oranını azaltacaksınız. sonra da sızacaksınız olduğunuz yerde. yan etkileri bulunmaktadır ama bu sızıntının da;bel ve boyun ağrısı gibi.
(bkz: acaba şu an ne yapıyor sorunsalı)
(bkz: başını omzuna koyduğunda hep yastığı hatırlamak)
sevgiliyi özlemektir gerçek anlamda, iç geçirmektir.
o an aklından çıkarmak için bir sürü şey düşünmeye başlarsın ama nafile...uykuya dalamazsın bir türlü, kalkar "bir sigara içip, yatayım." der ve sigara yakarsın. bünyeye zarardır.
daha önce yastık olarak kullanılan sevgili tarafından terkedildiğinde uzunca bir süre yaşanan durum.
Sevgidir. Akşam başını yastığa koyduğunda da hatırlarsın, sabah başını yastıktan kaldırdığında da.
bana neler oluyor yahu diye kendi kendimize çemkirmemizle açığa çıkan ve gecelerce süren durumdur.
Dolaptaki sarmanın hatırlanmasının daha insancıl telaffuzudur.(kilo:57 açlık:diz boyu * )
Tarif edilemez.
Yastıkta sevdiceğini düşünmek...
başını yastığa koyduğunda "aklıma niye kimse gelmiyo" sorunsalının çözüldüğü andır. ikisi de uzun sürerse iyi değildir efenim.
insan yastığa başını koymadan önce kafasındaki işleri bitirmiş artık kendiyle yalnız kalma zamanı gelmiştir. işte bu anda akla düşendir sevgili.
sadece o zaman olsa uyumazsınız olur biter. bir yerde karşı koyamayacaksınızdır uykusuzluğa nasılsa. çözümlenir bu sorun böylece. ama işte...keşke sadece yastığa başın konduğu anda gelse denilir.
aslında her defasında, evet onu unutacağım diye kafasını yastığa koyması fakat acı gercektir ki her unutmaya çalıştığında tekrar tekrar hatırması olasılığı...
güncel Önemli Başlıklar