bugün
- uzağı göremeyen insan16
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- bir şarkı sözü der ki11
- anın görüntüsü21
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- evlilik19
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- kekeme olan biri doktor olurmu9
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- icardi19058
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
http://fizy.com/#s/1ah28l
****
bizler esasında aşağılığız.
kendi suçlarımızı üstlenemeyecek kadar hem de!
insanda kader inancı olmalı. evet, olmalı. çünkü kader, insanın inanç boşluğunu doldurur.
hep dönen bir çark olduğu düşüncesi, bazı şeylerin "olması" gerektiği düşüncesi, insanı tahmin edeceğinizden çok daha fazla rahatlatır.
çünkü insanoğlu zayıftır.
anne karnından çıktığı andan itibaren korumaya ve ilgiye ihtiyacı olduğu gibi.
ne aşk olmadan yapabilir insan, ne de kader.
ve bu ikisi, lanet olsun ki, birbirine çok yakındır ve bağlantılıdır!
****
-ah be hatun! diyorum iç çekerek.
iç çekiyorum derinden.
sigara dumanıyla dolmuş hayatım. nefes alamıyorum.
fakat oksijensizliğe inat bir nefes daha alıyorum sigaramdan.
konuşamayacağımı bildiğinden o an susuyor.
susuyoruz.
susarken bile çekingeniz aslında.
-sen hep ol be hatun! diyorum içtenlikle.
uzaklara bakıyor.
gözü cam gibi, baktığını görmüyor o an. belli, düşüncelere dalmış o da.
gülümsüyor.
-yine ne oldu can? diyor.
o gülümseyince ben de gülümsüyorum.
gülümseyişlerimiz havada buluşuyor, asılı kalıyor utangaç bir şekilde.
artık gülümseyişlerimizde bile çekingeniz, korkağız.
elimde yanan bir meşale var, onu savuruyorum etrafa farketmeden.
yanmayalım diye kaçıyor benden farketmeden.
meşale ondan uzaklaşınca sokuluyor bana, hissediyorum.
ona doğru gelince, olabildiğince kaçıyor, yanıp kül olmayalım diye.
sönüp gitmeyelim diye.
aslında biraz da böyle dengeyi sağlıyor/z.
ben farketmiyorum bunları o an.
sonraları, çok sonraları anlıyorum.
ve elimde olmadan bir kez daha hayran oluyorum!
****
seçimlerimiz bizi farklı yapan diğerlerinden.
tutkuyla sevişimiz ve inandığımız şeyler uğruna hayatımızı koymamız farklı kılan bizi.
fakat o egomuz yok mu..
yaptığı hataları bir insan niye üstlenmez?
gerçi, o da bir erdemdir.
hata yaptığını ve hatasını o an kabullenen insan çok azdır esasında.
lakin bizim o insanlardan olmamak için hiçbir nedenimiz yok.
bizler, hep kaderi suçluyoruz.
hep!
aşık oluyoruz, kader diyoruz.
sevdiğimizi üzüyoruz, kader diyoruz.
aldatıyoruz, kader diyoruz.
başkasına aşık oluyoruz, kader diyoruz.
kandırılıyoruz, kader diyoruz.
aşk bir istisna olabilir, lakin biz geri kalan her şeyi kadere yüklüyoruz!
onu günah keçisi yaparak kendimizi aklamaya çalışıyoruz.
ve etrafımızdaki moronlar da buna müsamaha gösteriyor, kabulleniyor.
aslında suçlu kaderMiŞ GiBi yapıyorlar.
ah insanoğlu egosu...
ah!
****
-yine ne oldu can? diyor.
sigaramdan bir nefes daha çekiyorum.
morfin yemiş gibi beynim.
ellerini arıyor zihnimde ellerim.
tutuyorum, gözlerimi kapatıyorum. sakinleşmem için birkaç saniye gerekiyor.
-içimden geldi be can. hep yanımda ol, ne olursa olsun! diyorum.
sanki bunu dememi beklermiş gibi başıyla anladığını belirtip gözlerini yere eğiyor.
vicdan azabı çekmiyor, hayır.
o tüm kartlarını açık oynadığı için vicdan azabı çekmiyor.
fakat sevgime dair inancını daha önceleri kaybettiğinden bir suçluluk hissediyor.
belki de hayıflanıyor.
belki de tüm bunlar benim kuruntum, kim bilir.
-ne olursa olsun, yanında olmak için çaba göstereceğim ben. diyorum.
-biliyor musun, çok rahatladım şu an. diyor.
kokusunu hissediyorum zihnimde, kendi dünyamda.
sımsıkı sarılıyorum ona. kalp atışlarını duyumsuyorum. ürkek bir serçe gibi. narin ve muhtaç.
gözlerim kamaşıyor, açtığımda gözlerimi bana bakarken buluyorum onu.
tepetaklak oluyorum.
yoldaki taşa takılıyor yüreğim, dizleri kanıyor düştüğünden.
canım yanıyor, ama farketmiyorum.
umursamıyorum.
feda olsun!
-yine de, seviyorum be seni. diye bağırıyorum.
sesimi yitirirken ben,
o, başka bir hayatta, başka bir erkeğin kollarında.
****
önceleri yaşamın mânâsını anlamaya çalışıyordum! şimdiyse, aslında hiç yaşamamış olduğumun idrakindeyim sensizlikte...
aşık olmak ya da olmamak.
işte bütün mesele bu.
kadere saklanmadan, cesurca.
****
bizler esasında aşağılığız.
kendi suçlarımızı üstlenemeyecek kadar hem de!
insanda kader inancı olmalı. evet, olmalı. çünkü kader, insanın inanç boşluğunu doldurur.
hep dönen bir çark olduğu düşüncesi, bazı şeylerin "olması" gerektiği düşüncesi, insanı tahmin edeceğinizden çok daha fazla rahatlatır.
çünkü insanoğlu zayıftır.
anne karnından çıktığı andan itibaren korumaya ve ilgiye ihtiyacı olduğu gibi.
ne aşk olmadan yapabilir insan, ne de kader.
ve bu ikisi, lanet olsun ki, birbirine çok yakındır ve bağlantılıdır!
****
-ah be hatun! diyorum iç çekerek.
iç çekiyorum derinden.
sigara dumanıyla dolmuş hayatım. nefes alamıyorum.
fakat oksijensizliğe inat bir nefes daha alıyorum sigaramdan.
konuşamayacağımı bildiğinden o an susuyor.
susuyoruz.
susarken bile çekingeniz aslında.
-sen hep ol be hatun! diyorum içtenlikle.
uzaklara bakıyor.
gözü cam gibi, baktığını görmüyor o an. belli, düşüncelere dalmış o da.
gülümsüyor.
-yine ne oldu can? diyor.
o gülümseyince ben de gülümsüyorum.
gülümseyişlerimiz havada buluşuyor, asılı kalıyor utangaç bir şekilde.
artık gülümseyişlerimizde bile çekingeniz, korkağız.
elimde yanan bir meşale var, onu savuruyorum etrafa farketmeden.
yanmayalım diye kaçıyor benden farketmeden.
meşale ondan uzaklaşınca sokuluyor bana, hissediyorum.
ona doğru gelince, olabildiğince kaçıyor, yanıp kül olmayalım diye.
sönüp gitmeyelim diye.
aslında biraz da böyle dengeyi sağlıyor/z.
ben farketmiyorum bunları o an.
sonraları, çok sonraları anlıyorum.
ve elimde olmadan bir kez daha hayran oluyorum!
****
seçimlerimiz bizi farklı yapan diğerlerinden.
tutkuyla sevişimiz ve inandığımız şeyler uğruna hayatımızı koymamız farklı kılan bizi.
fakat o egomuz yok mu..
yaptığı hataları bir insan niye üstlenmez?
gerçi, o da bir erdemdir.
hata yaptığını ve hatasını o an kabullenen insan çok azdır esasında.
lakin bizim o insanlardan olmamak için hiçbir nedenimiz yok.
bizler, hep kaderi suçluyoruz.
hep!
aşık oluyoruz, kader diyoruz.
sevdiğimizi üzüyoruz, kader diyoruz.
aldatıyoruz, kader diyoruz.
başkasına aşık oluyoruz, kader diyoruz.
kandırılıyoruz, kader diyoruz.
aşk bir istisna olabilir, lakin biz geri kalan her şeyi kadere yüklüyoruz!
onu günah keçisi yaparak kendimizi aklamaya çalışıyoruz.
ve etrafımızdaki moronlar da buna müsamaha gösteriyor, kabulleniyor.
aslında suçlu kaderMiŞ GiBi yapıyorlar.
ah insanoğlu egosu...
ah!
****
-yine ne oldu can? diyor.
sigaramdan bir nefes daha çekiyorum.
morfin yemiş gibi beynim.
ellerini arıyor zihnimde ellerim.
tutuyorum, gözlerimi kapatıyorum. sakinleşmem için birkaç saniye gerekiyor.
-içimden geldi be can. hep yanımda ol, ne olursa olsun! diyorum.
sanki bunu dememi beklermiş gibi başıyla anladığını belirtip gözlerini yere eğiyor.
vicdan azabı çekmiyor, hayır.
o tüm kartlarını açık oynadığı için vicdan azabı çekmiyor.
fakat sevgime dair inancını daha önceleri kaybettiğinden bir suçluluk hissediyor.
belki de hayıflanıyor.
belki de tüm bunlar benim kuruntum, kim bilir.
-ne olursa olsun, yanında olmak için çaba göstereceğim ben. diyorum.
-biliyor musun, çok rahatladım şu an. diyor.
kokusunu hissediyorum zihnimde, kendi dünyamda.
sımsıkı sarılıyorum ona. kalp atışlarını duyumsuyorum. ürkek bir serçe gibi. narin ve muhtaç.
gözlerim kamaşıyor, açtığımda gözlerimi bana bakarken buluyorum onu.
tepetaklak oluyorum.
yoldaki taşa takılıyor yüreğim, dizleri kanıyor düştüğünden.
canım yanıyor, ama farketmiyorum.
umursamıyorum.
feda olsun!
-yine de, seviyorum be seni. diye bağırıyorum.
sesimi yitirirken ben,
o, başka bir hayatta, başka bir erkeğin kollarında.
****
önceleri yaşamın mânâsını anlamaya çalışıyordum! şimdiyse, aslında hiç yaşamamış olduğumun idrakindeyim sensizlikte...
aşık olmak ya da olmamak.
işte bütün mesele bu.
kadere saklanmadan, cesurca.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar