bugün

Aziz Nesin'in "türk halkının %60'ı aptaldır" lafını diline dolayan kemalist bozuntularına kapak niteliğinde verdiği ayardır. oysa bize aziz nesin i chp li olarak tanıtmışlardı. oysa chp yi bize '' düşünce özgürlüğünü savunan bir parti '' olarak tanıtmışlardı. imamın ordusu kitabına karşı çıkıp , '' Dersim Ermenisi Yemuş Hanımın Oğlu Çarkçı Kemal' i '' toplatmaya kalkanlarında kulağına küpe olsun.

---------
Ey Türk faşisti!

Birinci vazifen, Türk matbaalarını yıkmak, makinelerini ısırmak, demirlerini dişleyip duvarlara saldırmaktır. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli, gazeteleri çamurlara serip üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel, partinin hazinesidir.

Bir gün nümayiş yapmak için emir alırsan, bütün polisleri yanı başında bulacaksın.

Meydanlarda kitaplarını yaktığın namuslu insanlar, bütün dünyada eşi emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Emniyet müdürlüğümüzde dövülebilir. Demir Ahmet tarafından sövülebilir. Bütün malları mülkleri zapt edilmiş, matbaaları yıkılmış, gazeteleri kapatılmış, evleri tarumar edilmiş, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal, kendileri perişan edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, Amerika dan borç dahi alınabilir. Hatta bu borç alınan paralar, ziyafetlerde yenilebilir.

Ey faşist yumurcakları! işte bu ahval ve şerait içinde dahi, bütün bu yapılanları kâfi görmeden; vazifen matbaaları yıkmak, makineleri ısırmak, namuslu vatanperverleri parçalamaktır. Muhtaç olduğun kazma, balta, Halk Partisi' nin ambarında mevcuttur.
(bkz: sperm israfı yazarlar)
(bkz: O zamanın chp si şimdinin akp si)
laf sokarak egosunu tatmin etmeye çalışan akpli yazar .
burasını miting alanı sandı herhalde.. bir değil iki değil üç değil ne bu ya. !
(bkz: chp li yazarların düşünce özgürlüğü anlayışı)
hoca anlatmıştı üniversitede...
hala etkisi var biraz...
osmanlı duraklama döneminde zayıf düşmüş fakat halen daha dünyanın en güçlü ülkesi olduğunu zannetmekte imiş. Lozan görüşmelerine gönderilen ismet paşa mustafa kemal'in telkinleri ile asla kapitülasyonlardan ve boğazlardan taviz vermemesini istemektedir. ismet paşa ilk görüşmelerde dediğini gerçekten yapar ve asla taviz vermez. ülke bu arada çok mu iyi haldedir tabi ki hayır. savaşlar devam etmektedir. ülke harap, bitab... mustafa kemal paşa böyle bir anlaşmadansa savaşıp yok olmayı ekonomik olarak dış ülkelere bağlı kalmanın ne derece tehlikeli olduğunun yok olup gitmek ölmekten bile daha beter olduğunun farkındadır ve gerekirse bu uğurda tüm ülkenin seve seve canını vereceğini düşünmektedir -ki nasıl bir mücadele siz düşünün-. neyse ismet paşa tekrar çağrılır konferansa ve kapitülasyonlar kaldırılır fakat boğazlar konusu muallak. böylesine bir şartlarda ülke her şeyin farkında olabilirken şuan ki halimize baktıkça aziz nesinin bu sözlerine hak vermiyor değilim. malesef türk halkının yüzde 60'ı değil yüzde 80i aptallaştırıldı. osmanlıyı yok eden dış kuvvetlerin ekonomisine bağımlı olarak yaşamayı hükmeden, osmanlıyı bir açıp pazar haline getiren hünkar iskelesi antlaşması bile mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa tehditini ortadan kaldırmak için mecburen imzalanmış bir antlaşma iken nasıl oluyorda türkiye avrupa birliği uyum süreci için gümrük birliği anlaşması imzalayıp türk halkıda bunu bayrammış gibi kutlayabiliyor. nasıl oluyorda bu denli uyutulabiliyoruz. 90 yıllarda ankara'ya dönen heyet ankara caddelerinde konvoylarla, havai fişeklerle kutlamalar yaparken neden bir kişide çıkıp bu neyin nesi neyin anlaşması diye sormadı. neden avrupa birliği üyeliği bizim için bu kadar milli bir mesele haline getirildi, dışa bağımlı olmaktansa gerekirse yok olup gitmeyi bile göze alan atalarımız nasıl rahat yatabilsin bu her karışı kanla sulanmış topraklarımızda.http://www.facebook.com/video/video.php?v=188916064485398&oid=184528174918098&comments
aptallaştırılıyoruz arkadaşlar, hemde hiç farkına varmadan...
(bkz: aziz nesin haklıymış meğer)