ayrılık sonrası uzaklaşırken taşa takılıp düşmek

öncelikle şunun belirtmeliyim ki, bunu sığdırana kadar götüm çatladı. en mantıklı ve yeterli kısalıkta olan hali* bu. gerçekte "sevgiliden ayrıldıktan sonra uzaklaşırken taşa takılıp düşmek" olarak planlamıştım ama, idare edeceğiz artık.

konuya gelirsek;

sanırım yer yarılsa da içine girsem anlarında zirveye oynayabilecek bir olaydır bu. hatta utanç listesinin box office'ine 1 numaradan giriş yapıp haftalarca bırakmayacaktır.

o andan sonra eski sevgilinin gözünde bir şebelekten başka hiçbir şey değilsinizdir.

daha bir dakika önce melankolik konuşmalar yapıyordun ipne, nooldu?

yan yana oturuyordunuz denizi gören bir bankta. elinizde sigaralar, uzaklara bakarak vurucu cümleleri ard arda sarfediyordunuz.

-gittikte uzaklaştık değil mi birbirimizden...
+değiştik. sadece sen ya da ben değil, biz değiştik. normalleştik.
-öyle, kimseyi suçlayamıyorum. seni hala çok seviyorum ama..
+gitmelisin.
-gitmeliyim.
-hoşçakal...

*çot*

şimdi boku yedin hacı benden söylemesi. o bütün anlamlı sessizlikler, kabullenmiş, hüzünlü tespitler gitti, suratında çakıl taşı var şimdi. elin de köpek bokuna girmiş zaten.

eski sevgili arkada gülüyo lan?

aşk acısı filan kalmayacak onda, ama sen var ya sen, fena sıçtın kanka.

bunun daha az utandıran bir versiyonu da birisiyle tartışıp evi terkettikten sonra unutulan bir şey için ger dönmek zorunda kalmaktır.

ama bu utanç konusunda bir üst seviyededir.

karşılıklı gülüşülür, o an aslında beraberken ne kadar eğlendiğini hatırlar iki taraf da.
"eski" sevgili yanına gelir, kalkmana yardımcı olur, ne zor şeylerin beraber atlatıldığı gelir akla.
uzun uzun sarılırır, barışılır.

yersen.

ondan daha kötüsü de var üniversitenin ilk günü havalı bir şekilde arabadan inip kuş istilasına uğramak.

Karşı taraf gelip elinin uzatıp onu kaldırması halinde barışmayı sağlayabilecek olaydır.

ilahi bir bişarettir. tiz geri dönülüp sevgilinin boynuna sarıla. *

(bkz: karizmanın çizildiği an)

biraz düşününce amk hiç şansının olmadığını anlamana yarayandır.

ne kadar kötü lan? nası toplarsın ki? kız olsan gülersin, tebessüm edersin, kaldırmasını falan beklersin, olmadı zırlarsın, kaldırmaya çalışan adama tokat atarsın, siktir git falan dersin de erkek olunca çok zor be!

ne yapacaksın? ağlayamazsın da ayıp amk,
gülsen bi dert arkanı dönüp hatuna baksan? yok yok bence hiç bakma. sessizce kalk yerden bi kaç parçada çakıl taşı al kalkarken, dizlerine, pantolonun paçalarına umursamaz tavırlarla bir iki silkme şekli yap. elindeki boku unut paçaları silkerken istersen pantolona bulaşsın ama unut o boku. sonra hiçbirşey olmamış gibi umursamaz tavırlarla eline aldığın çakıl taşlarını sağa sola sallayarak uzaklaş, ama omuzdan değil dirsekten atacaksın bu sefer, hayvan gibi eğilip bükülme anlamında...

yok amk en mantıklı böyle yırtarsın diycem de böyle bile ancak şu kadar yırtarsın, hatunun kahkahalar içinde gülmesine engel olursun. gerçi belli mi olur lan belki de koşa koşa gelir arkadan sarılır falan?
* *
hemen heyecanlanma olum elinde ki boku ne yapacaksın? *

karşı tarafın ettiği bedduanın tutacağına delalettir.

dakikasında kötü olaylar başlamıştır böylece.

Yapılacak en doğru şey "arkadaş kalalım" kisvesi altında tekrar barışıp, sonra o burnunu karıştırırken resmini çekip, sosyal medyaya koymak ve eze eze terk etmek.

kızla kesişirken surata abanılmış top gelmesi benzeri elim bir olaydır.

Akıllara kazınacak ayrılık sahnesini geçmişe altın harflerle yazmaktır.