bugün

banyoda, büzülmüş zikinle, misafir kıza basıldığın yetmiyormuş gibi, elektiriklerin kesilmesi, sabuna basıp kayman gibi peter sellers filmleri tadında yaşanan anlardır.

elbette, durum komedileri ile sınırlı değildir zamanın ayarsız üstüne atlaması.

hayati, tüm hazırlığını yapmış oda ışıklarını kısıp, beklediği sarışın güzel hatun azra ya, en ince ve şık olanından aldığı yeşil altın kolye ve aynı incelikte aşırdığı aragon dizeleri ile prova yaparken, çalan telefonla birlikte -kestiiik- ayarında telefona uzanır, telefodaki ses başka bir şehre doğru yola çıktığını söylüyordur. azra, gidiyordur.

hazırladığı loş ortamda yalnız başınadır, işte ironi, trajikomedi burada başlar. eric clapton dan wonderful tonıght çalmaya başlar. -bu şarkı nerden çalıyor laa, diyerek sesin kaynağını arar. pc-tv- haaaa mp3 müş laa, derken, sinirlenir balkona çıkıp, amerikan filmlerinden görmeye alışık olduğumuz bağrı öne doğru uzatıp, kolları yana açarak, nedeeeeeeeeeen, diye bağrıp, komşu gıyasettin amcanın (isme hastayım)-tabiatını zikerim lan senin, ne bağrıyon, ne var? demesiyle kafada kurduğu bu hayalini fazla uzatmayıp boynu bükük yatağa doğru ağır adımlarla ilerler.

tam odandan içeri girerken, büyük bir acıyla sıçrar.

-1 gece önce-
yatakta yatarken

lan şu şarj aletini yerden kaldırıyım, karanlıkta ayağımı falan basarım, bas, buf, amaaan, fuuussss, hiç götümü kaldıramam şimdi.

acı dorukta iken yaşadığı bu flashback ile bir kez daha nedeeeeeen, böğürmesi çeker canı.

ayağında ufak bir kanama vardır. sekerek, balkona çıkar, eczane açık mı diye bakınır nöbetçi eczanenin ışığı sevindirir.

sokak bomboştur, tam kaldırama çıkacakken sokak lambasının altında kara yağız bir adam belirir.

ganc, açığ meyhana ahtarmağım, harada vaar bilmaktasıın? (genç, açık meyhane varmı nerede var biliyor musun?)

-iç ses- ne oluyor laaa, dur bakayım, yoksa ben hala götümü kaldıramadığım gecedemiyim? rüya lan bunlar, diye düşünme jestiyle başını sola yatırıp sağ yukarı bakar.(deneyin çok güzel düşünülüyor) azeri adam da aynı yere bakar.

ganc sana söylamaktağım?
bu soru, rüyada olmadığını anlamasını sağlar. aynı zamanda tırsar.

geri dur lan, geri dur.

seke seke eczaneye gidip geri döner. eve geldiğinde kapıya öylece baka kalır, herşeyi anlamaya çalışır. ama yanlış anahtarları almasını hiç bir cevap açıklayamaz.

bir kaç hafta sonra, evinin balkonunda arkadaşıyla raksını içerken, birden yaşadıklarının şifreleri çözlür.
-böyle anlarda olur nedense-

hayati ismi ile azra isminin birlikteliği daha başından ironidir. durum komedisidir. trajikomiktir.
azra ankara da kayhan ladır. kay han isminin hakkını veriyordur.

dostum a sevgilerle.