soba kültürü olanların aşina oldukları, soğuğa karşı üretilmiş alternatif bir çözümdür.
malum sobalı evlerde evin sadece bi odası ısınır, o odanın dışındaki her yerde ve her nesnede soğuk rüzgarlar eser. insanın boku donar sobadan uzaklaşıldıkça.
ayakkabılar, özellikle botlar da bundan nasibini alır. sabah onları giymek ölümdür. evden çıkmadan ya da geceden sobanın yanına konulur.
mesafe çok önemlidir, soba borusunun hezimetine uğramamak gerekir.
yalnız bi raddeden sonra delirip sobanın içine de tepilebilir.*
soğuk ayakkabıları ısıtmak eyleminin yanı sıra, karda yağmurda ıslanmış ayakkabıları ısıtmak, kurutmak içinde gerçekleştirilir(di). çoğu evde mutlaka bulunan şeylerdendi sobanın yanında duran ayakkabılar, sobanın üzerinde duran bir güğüm, portakal kabukları. sabah kalktığımızda ilk iş ayakkabıları kontrol ederdik, eğer kurumadıysa sevinirdik. zira ayakkabılar kuruyana kadar televizyon karşısında bir iki çizgi film seyreder öyle giderdik okula.
agustos ayinda 40 derece sicagin etkisiyle gorulen halusinasyon...
(bkz: banyo havlusunu sobada ısıtmak)
(bkz: iliskiye girmeden once penisi sobada ısıtmak)
sabah okula ya da işe sıcacık bir şekilde gitmenizi sağlayan olaydır...
(bkz: hanım koş su ısındı)
soğuk havalarda en iyi ısınma yöntemidir. zira ayakları üşütüp cır cır olmaktan kurtarır kişiyi.
ayakkabıların ömrününün kısalacağının işaretidir.