bugün

şuana kadar sayısız avukat tanıdım. hangisiyle iş yapmaya başladıysam onunla parasal anlamda sorun yaşadım.
hah diyorum bu diğerleri gibi değil. demek ki içlerinde iyileri de varmış... yokmuş!
iş başlangıcına kadar harika süper, iş sonuna doğru eski konuştuklarımızın üzerine 5 katıp daha fazla para istedi. hiç konuşulmamış sözleri konuşulmuş gibi yapıp borçlu çıkardı.
tıpkı, bazı eşya taşıyıcıları gibi. eşyaları taşıyacakları eve getirirler ve o eve geldiklerinde, "abi bu ev çok yukardaymış, çok aşağıdaymış, çok çaprazmış. bu para yetmez" derler. itiraz etsen, arkada sinirli taşıyıcılar gözlerinin içine bakar. "hadi bir verme parayı da nasıl ananı sikiyoruz" bakışı atarlar. tamam lanet olsun alın amk dedirtirler insana.

diyelim ki 10tl alacağınız var. bu 10 lirayı tahsil etti. işin sonunda bunun size maliyeti 20 tl oluyor. yani 10tl alacağınızı hiç almasanız 10tl cebinizde kalır.
bir avukata işiniz düştüğü zaman size bir avukat daha lazım olabilir. bu bir döngüye girebilir ve siz, keşke bu işe hiç bulaşmasaydım noktasına gelirsiniz.

bu bahsettiğim iyi olanları. yukarıda da yazıldığı gibi, kötü olanları o kadar kötüdür ki, sizin paranızı alır ama size hiç bir şey vermez. yapacağı işleri bile yapmaz ve suçsuz olduğunuz yerde suçlu çıkarsınız. avukatı takip etmeniz gerekir.

içlerinde gerçekten iyileri var mıdır bilmiyorum. varsa bile ben henüz tanışmadım. olduğuna inanmıyorum ama size önerilerim; parasal konuşmalarınızı önceden yapın. yazılı kağıda dökün. ne yapacağını tek tek anlatsın. anlaştığınız paranın tamamını kesinlikle vermeyin. bu ülkede bunu huy edinin. son zamanlarda kimse sözünde durmuyor. herkes birbirini dolandırma peşinde. elinizi verip götünüzü kaptırabilirsiniz. dolandırıcı olmadan namuslu hayat yaşamak istiyorsanız bile bunu size yaşatmazlar. kendinizi korumak için çok çaba göstermeniz gerekiyor.

babanız bu işi yapıyorsa ona da güvenmeyin.