bugün

yazları soğuk, kışları sıcak, baharları ılık ve yağışsız yerlerde yaşarlar.. öyle de sefa pezevenkleridir bu adamlar.. sürüler halinde okey oynayıp, aynı zamanda sürü başı olan içlerindeki emekli kimya hocası amcanın direktifiyle belli aralıklarla, üç aylıklarını almak ya da atm'ye kızmak ve bir çift laf söylemek için, atm'lerin başına üşüşürler..
nah işte o zaman da bankacılığın kolaylıklarına inanmış insanlığın çilesi başlar ve kolay kolay bitmez..

bu kuralı iyi ezberleyin arkadaşlarım.. yanyana duran üç atm ve onların sıralarında, sırayı oluşturan bireylerin yaş ortalamaları, o sıraya girip girmeme kararı için birinci kıstas olmalıdır.. ilk sırada bu amcalardan bir tane olsun, diğer sıra isterse arkadaki simit sarayının tuvaletine kadar uzansın, o tuvalet erkekler tuvaleti olduğu sürece benim tercihim o sıraya girmek olur, sizin de öyle olmalıdır.. yılların deneyimi bana bu altın kuralı öğretti..
çünkü bu amcaların gözünde atm, para çekilip uğurlanacak bir makine değil, ay'ın etrafında üç tur atıp galaksiye hava atılacak, ardından da fezadan inip arzın merkezine inip gezilecek (ama arzın merkezi için şifre ve tc kimlik no istiyorlar), son olarak da ekranından arkadan geçen kızları çıplak gösterecek bir teknoloji bombasıdır.. ilk önce keşfederler.. yarım etmeyi teklif ederseniz azarı işitirsiniz.. makinenin bütün sekmelerine girerler aradıkları işlemi yapmaya olanak sağlayacak yeri bulana kadar.. her sekmede de minimum bir dakika harcanır, tekrar tekrar yazılanlar okunur.. çünkü amcaların aklında ''hiçbir şeyi okumadan imzalama'' emri çakılıdır ve burada bir şey imzalamıyor oluşları, bu tabuyu yıkmaya yetmez..
sonunda istedikleri işlemi gerçekleştirdiklerinde, sıranın size geleceğini sanırsınız ama aldanırsınız..
saatler süren önkeşfi sonrası aletin bütün vasıflarına vakıf olan amca, bu sefer de bunları kullanmaya başlar.. kullanımının kendisine bir yarar sağlayıp sağlamadığı sorusu önemsizdir.. madem ki öyle bir hakkı var, neden kullanmasın?..
bir hesaptan para aktarılıp, aktarılan hesaptan bir daha çekilir... o çekilen para fatura olarak yatırılır, sonra o paraya ihtiyaç olduğu için kredi olarak geri alınır.. alınan para sahte gözükür, geri yatırır bu sefer bozuk olarak alır.. atm'ye bağırır, utanan atm parayı bozar.. sonrasında bakiyeye bakılır, şifre değiştirilir, hala kızlara ekrandan çıplak bakmaya çalışılır, bu, tabi ki, başarılamayınca atm'ye bir daha bağrılır, atm bu kadarını kaldıramayıp ağlar ve şubenin içine kaçar.. güvenlik görevlileri ve banka görevlileri atm'yi sakinleştirmeye uğraşır, o sırada atm ise sadece ''ben bunları haketmedim..'' diye zırlayıp sinirden bozuk paralar saçıyordur etrafa falan filan..

siz girin amcasız sıraya.. yavaş ama emin adımlarla ilerleyin.. o amcanın arkasında kimsenin olmaması, size bir şey anlatıyor olmalı.. zavallı atm..
her kuyrukta en az bir adet vardır. sürekli atmde bir şeyler yapar. tuşlara basar durur, siz beklersiniz, o tuşa basar, siz beklersiniz en sonunda bir bakarsınız para çekmiş! bir para bu kadar mı yavaş çekilir!
istisnasız hepsi makbuz alıp, o makbuzları evde klasör dosyada saklayan amcalardır.