bugün

Dünyanın pek çok ülkesinde var olan bizde de olduğu hatta kökünün çok eskilere dayandığı düşünülen fakat ucundan kıyısından bir alakanın olmadığı yalandır. bizim ülkemizde ateşli silah kültürü değil genellikle kazaları ve yaralanmaları ön plandadır. silah kullananlara öküz ve maganda gözüyle bakıldığı ülkemizde bu önyargıyı sağlamada katkısı olanların doğmamışlarından ölmüşlerine kadar tüm ceddine selam ederim.

genellikle kullanıcının zihinsel yetersizliğinden kaynaklı, namluda çekirdek sıkışması, namludaki üretim hatalarından kaynaklanan silahı, elinizi ve bir çok uzvunuzu kullanılamaz hale getiren, ölüme sebebiyet veren olaylardır. bu tip kazalar ateşli silahların ne kadar dikkatle kullanılması gerektiğini ve elinize aldığınızda ne kadar büyük bir sorumluluk altına girdiğinizi de gösterir.
bireysel silahlanma bir haktır ama silahlar oyuncak değildir, geri zekalı gibi şeytan doldurur diyerek işin içinden çıkamazsınız. silah konusunda eğitim ırk ve kökene dayanmaz karadenizli olmanız ya da kürt olmanız sizi silahlar konusunda guru yapmaz. türkiye'de silah sahiplerinin %99'u silahını askerde öğrendiği gibi:

atım yatağı boş ve emniyeti kapalı taşır.

bu konuda kanun ya da yasak olmamasına rağmen israil tekniği ile namluya fişek sürerek karşıdakini korkutacağı gibi geri zekalı bir inanca da sahiptir, silahı 1 fişek eksik kapasiteyle taşır. gerekli eğitim ve deneyim olmadan türk insanının eline 1 fişek vermek çok risklidir.

silah sahiplerinden poligona gidip sahip olduğu alet hakkında yeterli çalışmayı yapmış birini bulabilmeniz oldukça zordur. türkler, kürtler ve dahi karadenizliler düğüncüdür, magandadır. ağaç ve bira şişesi vurmak, havaya ateş etmek dışında bildiği pek bir şey yoktur. gerekli olduğu anda bel hizasından ve nişan almadan hedefe doğru yapılan atışlar çok önemli olmasına rağmen bizim insanımız zenciler gibi zıplayıp silahı yan tutarak atış yapar. unutmayın ki tabanca çatışma değil boğuşma silahıdır, 3-7 metre arasında 1 saniye şansınız olur.

türkler ve dahi buna bağlı alt kimliklerde silah kullanma kültürü falan yoktur, bir silah sever olarak her ne kadar bu durumdan iğrensem de elimden gelen bir şey yok. ülkemizde silahlanma öyle büyütülecek boyutta değildir, gerizekalı silahlanma karşıtları ruhsatsız silahlardan değil ruhsatlı silahlardan işe başlar, beyin olmadığı ve fotosentez yaptıkları için sürekli soykırım, iç savaş endişesi taşırlar.

silahlanmak kötü değildir ama bilinçsiz silahlanma çok daha kötüdür, her halta sahip çıkan devlet bu konuda hiç bir girişimde bulunmamıştır ve bulunmayacaktır da. türkiye'de yasal silahlanma oranı yerdedir keza bizim ülkemizde ruhsatlı tabanca almak için ortalama 2.000- 10.000 TL'ye ihtiyaç vardır, fişek fiyatları da pahalıdır, silah kültürü ne yazık ki belli bir gelir seviyesinin üzerindekiler için vardır kalanlar için efsaneler, oyunlar ve askerlikten ibarettir.
silah gereksizdir. insanlar kötüdür.