bugün

1935 yılında atatürk'ün emriyle mason locaları kapatılmıştır.

Ayrıca atatürk'ü öldürenler de masondur.

Doktoru kemal mim öke masondur ve atatürk'e yanlış tedavi uygulayıp hastalığını sıtme belirtilerinden siroza çeviren de odur. bu tedavi doktorlar tarafından dahi rapor edilmiştir.

10 kasım günü son anında son sözü "aleyküm selam" olmuştur.
olay şu şekilde cereyan etmiştir;

yeni kurulan türkiye cumhuriyeti'nde eksiklikler vardı. osmanlı devleti'nin parlak döneminde bir eğitim merkezi olan tekke ve zaviyeler, devletin son dönemlerinde işsiz adamların kahvehanesine dönmüştü. mustafa kemal bu duruma kayıtsız kalmadı ve tekkeleri kapatmak istedi. mason locaları da tekke kapsamına giriyordu.
yasanın çıkması durumunda mason locaları da kapanacaktı.
bu durumu haber alan masonlar istanbul'da bulunan locayı kendi istekleriyle kapattılar.
atatürk'ün ölümünden sonra tüm masonlara hakları geri verildi ve loca faaliyetleri devam etti.

(bkz: tekke ve zaviyelerin kapatılması)
nedeni aşağıda kısaca anlatılmaktadır.

mustafa kemal, mahmut esat bozkurt’u yanına çağırır. kendisine masonların örgütlenme şemalarını ve amaçlarını anlatan bir kitap verir. “bunu gizlice mutalâa et, bir takrir ile halk partisi grup başkanlığı’na ver ve grupta bunlara şiddetli bir hücum yap ve grupça kapanmasına delâlet et. senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır.” mahmut esat bozkurt bunun üzerine gereğini yapar ve takriri gurup toplantısında okutur:

--spoiler--
bizim eba ancet gelen atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık. masonluk da kökü dışarıda bir yahudi tarikatından başka bir şey değildir. memleketimizde bunun ne işi vardır?”
--spoiler--


bunun üzerine mason olan şükrü kaya ve doktor mim kemal önderliğinde bir grup 11 ocak 1935 tarihinde atatürk’ün yanına geldiler. dönemin van milletvekili ibrahim arvas anılarında bu tarihi gerçeği şu şekilde anlatıyor:

'masonların büyük üstadı mim kemal, reis-i cumhur’a hitaben:
“efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz meşrik-i azam’ımız olursanız, bir pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız demiş.

reis-i cumhur da;

'peki bir şey soracağım, bana cevap veriniz der ve sonra… 'siz avrupa’da hangi locaya bağlısınız ve mektebinizin ismi nedir?' diye sorar

mason üstadı mim kemal 'biz cenova’ya tabiyiz ve reisimiz barca mişon’dur' diye cevap verince küplere binen mustafa kemal paşa,
“haydi defolun buradan, cehennem olun gidin. yahudi uşakları! benim milletim bana kahraman sıfatı verdi. ben sizin gibi bir çift yahudi’ye uşak mı olacağım? bu gece sabaha kadar türkiye’deki bütün locaları kapatmadığınız taktirde, yarın teşkil edeceğim divan ı harb-i örfi’ye hepinizi verir ve astırırım. haydi defolun karşımdan” diyerek masonları kovdu.'

ibrahim arvasi’nin “tarihi hakikatler” isimli kitabının 71 ve 72. sayfalarında anlattığına göre; atatürk’ten ağır hakaret işiterek kovulan masonlar, o gece adeta yıldırım hızıyla durumu izmir, istanbul ve adana’daki localara bildirirler. sabah olmadan türkiye’deki bütün locaların kapanma kararlarını aldırıp, ilgili belgeleri daha sabah kahvaltısı sofrasından kalkmayan atatürk’ün önünü koyup derin bir nefes aldılar.

acı gerçek şu ki bilerek uygulanan yanlış tedavi ile masonlar amaçlarına ulaştılar. gün geldi masonlar dirildi bağımsızlık öldü. hatta uyanıklık edip atatürk'üde kendilerinden gösterip müslümanlarla atatürk'ün arasını açmayı başardılar.

--spoiler--
localarını kapattığı için atatürk''ü "ortadan kaldırma" kararı alan mason-komünist ittifakı silahla öldürme riskini başarı şansı yüzde 10''larda olduğu için tercih etmez. o zaman şu kararı alırlar:

"- onun ölümü esrarengiz olacaktır!"

balkanların kıdemli komünisti, 33 derece mason avram benaroysan''ın 1948''de kaleme aldığı itiraflarında atatürk''ü esrarengiz ölüme götüren yol haritası şöyle anlatılıyor:

"- mason cemiyeti atatürk tarafından kapatıldıktan sonra; mason biraderler, cemiyet sanki kapatılmamış ve atatürk''le aralarında hiçbir ihtilaf yokmuş gibi vaziyet aldılar. imkân buldukça onun her hareketini alkışladılar ve zamanla onun etrafında bir çember vücuda getirdiler ki; sarı lider kendiliğinden bu çemberin içine girip hayatını bize teslim etti…"

ve devam ediyor üstat mason benaroysan:

"- doktorlarımız atatürk''ün ölümünün ani oluşunu tehlikeli gördüklerinden; 1937 ortalarında, ismini açıklayamayacağım bir doktor, bazı şöhretlere dayanarak atatürk''e ilk darbeyi sinir organlarını za''fa düşürmek suretiyle indirdi.."

--spoiler--
hilafeti de kullandı, onunla işi bitene kadar, ve mason localarına gerek kalmadığı ve onları yeraltına indirmek gerektiğinde alelacele kapatıldılar, tabi mason localarının kontrolünde, ah siz herşeyi hakkıyla bildiğini zannederek tespit yapanlar.
aslında yanlış bir bilgidir. atatürk mason localarını kapatmaya çalışmıştır ama daha sonra onun emriyle değil masonların kendi istekleri ile kapatılması durumudur. bunun nedeni atatürk öldükten sonra mahkeme kararıyla eski gayrı menkullerine kavuşabilmeleri için yani kanun ile kapatılmaları onların işine gelmezdi.
tamda masonların istediği soru biçimidir. bazı şeylerin farkına varmaya başlayan türk halkının celallenmesini engellemek amacıyla yapılmış harekettir. zira atatürk dönemindeki yüksek rütbeli çoğu insan -kendisi de dahil- masondu. dolayısıyla mason localarının kapatılması tamamen göstermeliktir. bu soru da sorulduğuna göre görevi başarıyla tamamlamıştır.
yobazlara sorupta cevap alamadığım sorudur.
Atatürk masonlara düşman olmasa da kökü dışarıda bir kurum olduğu için sıcak bakmamıştır. https://youtu.be/Nw7Tesqv83s ilgilenenlere öneririm
Mustafa Kemal Atatürk'ün mason olmadığı bugün mason localarının kayıtları incelendiğinde aşikardır. Fakat bir dönem, 1919'tan önce, katılmak istemiş ve kabul edilmemiştir; bazılarına göre ise sonradan vazgeçmiştir. Daha sonra tüm loca ve buna benzer kuruluş ve grupların faaliyetlerini keserken mason localarına da el atmıştır.

Kişisel bir şey değildir. Nefret ile de alakası yoktur. Masonluk nefret edilip kötü görülecek bir şey değildir.