bugün
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri13
- sudekiray13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı129
- fenerbahçe taraftarı18
- bimde çalışanda akıl var mı15
- okan buruk13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- mert hakan yandaş9
- jose mourinho14
- aranızda medyum olan var mı13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
bilgisizlerden sözlük olarak bıktık.
1-laiklik bir devlet tanımıdır. kişi tanımı değildir.
2-ölü taklidi yapın gider beyler
1-laiklik bir devlet tanımıdır. kişi tanımı değildir.
2-ölü taklidi yapın gider beyler
evet atatürk laik değildi atatürk'ün cumhuriyeti laikti. laiklik insanlar üzerinde değil ülkeler üzerinde uygulanan bir kavramdır.
atatürk laik değildi. laiklik her dine ve her dinden insana eşit mesafede olmayı öngörür. atatürk'ün her dine aynı mesafede olduğunu nasıl savunabiliriz? kişilerin laik olması bu yüzden imkansız. her insan bir dine daha sıcak bakabilirken başka dine uzak durabilir.
ama derseniz atatürk her dine düşmandı ve laik demek dinsizlik demektir, o zaman anlaşılabilir.
geçmiş perspektife baktığımızda "çağdaşlaşma" din olgusundan doğan töreleri yok edip kendi modern ateist, materyalist felsefesine göre kurallar koyar. bu kuralları koyarken, uygularken insafsızdır, diktatörce bir tavır takınır. aynen avrupa'da ortaçağın karanlık dönemlerinde dini kurallar yüzünden zulmedilen, öldürülen insanlara olduğu gibi laik anlaşıyta bunlara neden olan dini ve dindarları cezalandırmayı uygun görür. aralarında ne fark var? hiç. çünkü ikisi de zorla insanlara kendi kurallarını koyuyor. öyle ki ortaçağın tecrübesini yaşamış ve dine düşman olmuş bir çağdaşlık anlayışını bizim türkiye'ye ithal etmişiz. oysa müslümanlık içinde ortaçağın zorlamaları gibi aşırı zorlamalar yoktu. yine de bazı bağnaz kafaların yerel zorbalıkları olması yeterli görüldü ve türkiye insanına biçilen elbise çağdaşlığı zorlayan bir zorbalık oldu.
bence türk insanına büyük bir haksızlık. çünkü türklerin inandığı din hiçbir zaman zorlayıcı olmadı. nadiren bazı devlet adamlarının şeriat deyip uyguladıkları zorbalıklar dini bağlamaz. şeriat hükümlerinin temel bir özelliği vardır. çoğunuzun inanması zor ama zorlayıcı değildir. yani şeriat kanunlarının uygulanmasını isterseniz uygulanır.
bu arada diyanet işlerinin devletin bir kurumu olması onun dindar veya laik olduğunu göstermez. dini "siyaset için kullandığını ve devletin dini yönetmek istediğini" gösterir. aleviler, hristiyanların veya diğer türkiye'de var olan dinler kendileriyle ilgili bir diyanet olmasını isterler mi? tabi ki sert karşı çıkarlar. diyanet işleri insanların yaşadıkları dini değiştirmek için kullanılan bir öge olmuştur. dinimizde var olan şeyleri inkar eden veya dile getiremeyen bir diyanet işlerinin var olmasının müslümanlara hiçbir hayrı yoktur. fakat nüfusun çoğunluğu olan sünnileri kontrol altında tutmak için böyle bir organ var edilmiş. sayesinde askerliğe peygamber ocağı diyoruz. bu örnekten yola çıkarak yüz yıl önce insanları cihada çağırıp siyasi çıkarları için dini kullanan osmanlıdan türkiye cumhuriyeti'nin ne farkı var? yine dini kullanarak insanları yönlendirmeyi seçiyoruz.
bence diğer dinler daha şanslı. hiç olmazsa dinlerini kendi içlerinde yaşayabiliyorlar. bir devlet görevlisi çıkıp müslümanlık şudur demiyor. ben camilerde türk hava kurumuna deri vermek sevaptır diyen bir imamdan sonra camilerden soğudum. miraç kandili varken çocuk esirgeme kurumunun faydalarını anlatan imamlarla daha çok soğudum. son olarak imam nikahı kıymak istediğim resmi nikahlı eşimle nikahımızı kıymayan bir imamdan sonra bu ülkenin maaşlı imamlarının din görevlisi değil devlet görevlisi olduğuna inanarak bir daha arkalarında saf tutmadım. kaldı ki resmi nikahım olmasa bile eğer bir insan ben imamlık yapıyorum diyorsa dinimizde var olan imam nikahını kıymak zorundadır.
şimdi ramazan. eskiden bizler teravih namazı için mahallemizde boş olan evlerde teraviyi beraber kılardık. 28 şubat sonrası bunlar sıkı denetim ve baskınlarla kapatıldı. ben dinimi yaşamamı engelleyen bir devletin nesine laik diyeyim. laik demek din düşmanı demek değilse.... başkalarının yaptıkları atatürk'e mal edilmez diyorsanız onlara göre onlar atatürkçü ben atatürk düşmanıyım.
ama derseniz atatürk her dine düşmandı ve laik demek dinsizlik demektir, o zaman anlaşılabilir.
geçmiş perspektife baktığımızda "çağdaşlaşma" din olgusundan doğan töreleri yok edip kendi modern ateist, materyalist felsefesine göre kurallar koyar. bu kuralları koyarken, uygularken insafsızdır, diktatörce bir tavır takınır. aynen avrupa'da ortaçağın karanlık dönemlerinde dini kurallar yüzünden zulmedilen, öldürülen insanlara olduğu gibi laik anlaşıyta bunlara neden olan dini ve dindarları cezalandırmayı uygun görür. aralarında ne fark var? hiç. çünkü ikisi de zorla insanlara kendi kurallarını koyuyor. öyle ki ortaçağın tecrübesini yaşamış ve dine düşman olmuş bir çağdaşlık anlayışını bizim türkiye'ye ithal etmişiz. oysa müslümanlık içinde ortaçağın zorlamaları gibi aşırı zorlamalar yoktu. yine de bazı bağnaz kafaların yerel zorbalıkları olması yeterli görüldü ve türkiye insanına biçilen elbise çağdaşlığı zorlayan bir zorbalık oldu.
bence türk insanına büyük bir haksızlık. çünkü türklerin inandığı din hiçbir zaman zorlayıcı olmadı. nadiren bazı devlet adamlarının şeriat deyip uyguladıkları zorbalıklar dini bağlamaz. şeriat hükümlerinin temel bir özelliği vardır. çoğunuzun inanması zor ama zorlayıcı değildir. yani şeriat kanunlarının uygulanmasını isterseniz uygulanır.
bu arada diyanet işlerinin devletin bir kurumu olması onun dindar veya laik olduğunu göstermez. dini "siyaset için kullandığını ve devletin dini yönetmek istediğini" gösterir. aleviler, hristiyanların veya diğer türkiye'de var olan dinler kendileriyle ilgili bir diyanet olmasını isterler mi? tabi ki sert karşı çıkarlar. diyanet işleri insanların yaşadıkları dini değiştirmek için kullanılan bir öge olmuştur. dinimizde var olan şeyleri inkar eden veya dile getiremeyen bir diyanet işlerinin var olmasının müslümanlara hiçbir hayrı yoktur. fakat nüfusun çoğunluğu olan sünnileri kontrol altında tutmak için böyle bir organ var edilmiş. sayesinde askerliğe peygamber ocağı diyoruz. bu örnekten yola çıkarak yüz yıl önce insanları cihada çağırıp siyasi çıkarları için dini kullanan osmanlıdan türkiye cumhuriyeti'nin ne farkı var? yine dini kullanarak insanları yönlendirmeyi seçiyoruz.
bence diğer dinler daha şanslı. hiç olmazsa dinlerini kendi içlerinde yaşayabiliyorlar. bir devlet görevlisi çıkıp müslümanlık şudur demiyor. ben camilerde türk hava kurumuna deri vermek sevaptır diyen bir imamdan sonra camilerden soğudum. miraç kandili varken çocuk esirgeme kurumunun faydalarını anlatan imamlarla daha çok soğudum. son olarak imam nikahı kıymak istediğim resmi nikahlı eşimle nikahımızı kıymayan bir imamdan sonra bu ülkenin maaşlı imamlarının din görevlisi değil devlet görevlisi olduğuna inanarak bir daha arkalarında saf tutmadım. kaldı ki resmi nikahım olmasa bile eğer bir insan ben imamlık yapıyorum diyorsa dinimizde var olan imam nikahını kıymak zorundadır.
şimdi ramazan. eskiden bizler teravih namazı için mahallemizde boş olan evlerde teraviyi beraber kılardık. 28 şubat sonrası bunlar sıkı denetim ve baskınlarla kapatıldı. ben dinimi yaşamamı engelleyen bir devletin nesine laik diyeyim. laik demek din düşmanı demek değilse.... başkalarının yaptıkları atatürk'e mal edilmez diyorsanız onlara göre onlar atatürkçü ben atatürk düşmanıyım.
atatürk türkiye cumhuriyetini kurdu ve düzene soktu. laikliğin tanımını yapanda atatürk onu getirende. ayrıca laiklik din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır. resmiyete kavuşturmamış olması gerekmez. türbanı tartışan tayyip midir laik? kimse laik diye nitelemek zorunda değil. gerçek zaten ortada.
(bkz: bilmeden konuşmak)
(bkz: bilmeden konuşmak)
(bkz: diktatör)
tarihten haberi olmayan kişi söylemi. ben tarihten zor geçen bir öğrenci idim ben bile biliyorum. düşün artık.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar