bugün

evet efendim bol bol bulunurdu bu veletlerden...

atari salonu sahipleri, her ne kadar bolcana bu tipleri kovsa da, kimileri yufka yürekli olacak, atari salonunda misal oyun oynayan 5 kişi olursa, yanında da illa bir 10 kişi izleyeni olurdu onların. eğer parası yoksa, ve de jeton alamıyorsa,

- abi ben bu oyunu oynayanın arkadaşıyım.. diye kolpadan laflarla kontenjandan içeride kalmaya çalışır, oyuna kendisini kaptırıp, annesinin bilinçsizce kendisini aramasını iplemez, kendisini ''evin önünden kaybolmasından mütevellit'' bekleyen terlik destekli anne darbelerinden de bihaber olurdu çoğunlukla..

kimi zaman da, yaşça baya büyük abiler gelir,

- al şu jetonu gir bakalım yanıma yiğen. der, oyunu pür dikkatle izleyen çocuğa, ''dünyanın en büyük hediyesini vermiş'' gibi hissettirmeyi sağlayabilirdi. bazen de, makine tutukluk yapar, insert coin yazısının yerini 'one credit' yazısı alır, atari salonunda jetonsuz oyunları izleyen veletimiz de, bele$ten oyunun, oyun oynayabilme kabiliyetinin el verdiği süreç içerisinde keyfine varırdı...

işte böyle giden senelerin içinde, kendisini bilgisayar denen kutunun içine hapsetmiş bünyeler türedi, atari salonu kültürü ve de bu tipler kayboldu gitti..

ama, yine de hayatının bir kısmında atari salonlarında bulunmuş bünyelerin vardır böyle bir yanı..
en masum duyguların insanıdır.
abi bi jeton versene yada abi gecemiyosan geceyim diyen velettir . insanin sinir sahibi olmasina sebebiyet verir. bende yaklasik uc dort sene atari salonunda jetonsuz, oyunlari izleyen veletlik isini yapmisimdir .
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar