bugün

gün boyu kola-sigara-internet üçlüsünde takılmaktan beynim sulanmıştı. bi ara ayağa kalktım ve odanın havalanması için pencereyi açtım... ki sokağın gürültüsü, alt caddeden gelen kalabalık sesleri, karşı balkonda çekirdek çitleyen komşuları görünce sosyalleşeceğimi düşündüm ve nefesim daraldı, ellerim titredi. yapamazdım, tehlikeye giremezdim. bu riskine karşı hemen pencereyi kapattım, perdeyi sıkıca çektim, yerimi aldım, kolamı tazeledim, temizlemediğim kül tablamı kucağıma koydum ve asosyalliğime devam ettim.
chatroulette e girmek.
Alkolün dibine vurduktan sonra bastırılmış kişiliğin ortaya çıkması.
odasında serbestçe osurmaya alıştığı için okulda da osurabilir bu çok riskli bir durum.
evime geldim elimi cebime attım ve anahtarı unuttuğumu farkettim. ev arkadaşım gelene kadar dışarıda kalacaktım. aklıma bir an bayan üst komşumu arayıp 1-2 saat onda kalabileceğim geldi. ama anında yok ettim bu düşünceyi. eğer yoğunlaşsaydım belki mantıklı gelecekti ve sosyalleşecektim. neyseki es geçtim ve apartmandan çıktım, poğaça alıp bir çay bahçesine oturdum, yalnız başıma çay-çaylar içtim, gazete okudum, iddaa ekine göz attım ve arkadaşımın gelmesini bekledim. bugünü de atlatmış oldum.
yine bir hafta sonu ve yine yeni riskler. gece yarılarına kadar internette dolaşmaktan sabah 12 gibi kalktım ve kahvaltı faslı yaklaşık iki saat sürdü. sıcak ekmek almak için fırına yürüdüm ve menemen yapmak için bir kaç domates bir kaç biber aldım. manavda gözüme kelek çarptı ve canım çekti. kahaaltıdan sonra aldığım 3 kelekten ikisini yedim. vişne suyumla geçen haftadan kalan kuruyemişimi, kül tablasını hazırlayıp filmimi açtım. akşam buluşup galatasaray maçını izlemek için asosyal arkadaşımla mekan ayarlayıp asosyalliğime devam ettim.