bugün

devletin hizmet zorunluluklarından birisi bu bence. eğer bir adam gençliğinin (tam işler rayına oturacakken) en güzel dönemini kan, savaş ve düşman kovalayarak geçirmişse otuzlu yaşlardan sonra psikolojil bozukluklar kendini belli etmeye başlar. etmemesi mümkün değildir zaten. hele ki türkiye gibi gerilla mücadelesi veren bir ülkede yaklaşık bir sene dağlarda bok içinde terörist kovaladıysanız, ölü teröristleri kucaklayıp kucaklayıp birliğe götürdüyseniz. veya bir arkadaşı öldü diyelim askerin. sizce bu gibi bir durumun travma yaratmaması mümkün müdür? hayır. insan basit bir mekanizmadır. etkilenir. hele ki ergenlik döneminden çıkar çıkmaz kendini kan ve savaş içinde bulduysa. dedim ya; etkilenir.
--
bir milli mücadele görevlisinin hikayesi..

Giresun'un dağlarında yıllar yılı eşkiyalık yapmış bir adam. Ta ki bir kaç kişiyle görüşüp fikirleri değişinceye kadar. Topal Osman Ağa.

Milli mücadele'ye dahil oluşuyla beraber Karadeniz Bölgesel Direnişinin en önemli isimlerinden oldu. Uzun zamanlar didindi, savaştı. Fedakarlıklar da yapmıştır muhtemelen. Düşman öldürdü, dostları öldürüldü. Zaman içerisinde tüm yurtta olumlu işler yaptı milli mücedeleciler. Vatan kurtuldu. Atatürk bunun şerefine yurdun dört bir yanından milli mücadele örgütlerinde emeği geçen insanları Çankaya Köşkü'ne çağırarak şereflerine bir yemek verip, herkesi bir hafta misafir edecekti. Daha sonra bir madalya ile onurlandırıp eve yollanacaklardı.

Bir haftalık zaman dilimi içerisinde Mustafa Kemal Topal Osman'ı çok sevdi. ve tatil süresinin bir hafta uzatmayı teklif etti. "yapma etme paşam, ne yaparım ben ankara'larda. gideyim, çoluğum çocuğum var." atatürk israr edince bazı şeyler değişir. Osman Ağa bu ricayı ne yaptıysa da kıramadı. bir hafta daha atatürk'ün bir ahbabı olarak çankaya'da kaldı. bir haftanın sonunda atatürk Osman agayla bir muhabbete girer.

+ Paşam sizin kadar olamasak da iyi nişancıyımdır ben.
- Göster bakalım osman efendi hünerini neymiş bu kadar dillendirdiğin. 25 kuruşluk madeni parayı atacağım havaya. vurabilecek misin peki?
+ vururum paşam.

vurdu da. her deneyişinde isabet etti. çok etkilendi atatürk bu işten. osman ağa'ya özel koruması olmasını teklif etti. osman ağa ilk başlarda memleketine, çorunun çocuğunun yanına gitmeyi teklif etse de olmadı. ailesiyle beraber çankayanın arkasında bir eve taşıdı mustafa kemal osman ağayı. atatürk'ün özel koruması olarak göreve başladı. zaman içerisinde osman ağa koruma komutanlığına yükseldi. tabi bu arada atatürk ile ahbaplıkları da gitgide artmıştı. ancak osman ağa'nın yaşı 35 lere dayandığında yavaş yavaş atatürk'ün emirlerine karşı çıkmalar, diklenmeler başgösterdi. normalde çok daha sert davranılırdı, atatürk dostluğun hatrına sustu uzun süre. ta ki osman ağa'nın psikolojisi iyice bozulana kadar...

osman ağa'ya yardım almasını teklif etti atatürk. osman ağa istemedi. reddetti. üstelemedi atatürk de. ta ki osman ağa bir gün silahını atatürk'e doğrultana kadar. tüm köşk osman ağa'nın üzerine çullandı. atatürk hemen dışarı alındı. ve osman ağa öldürüldü. köşkteki hasarı söylemiyorum bile.
--
bu hikayedeki osman ağa canlı kanlı, uç bir örnektir. yıllar yılı dağlarda mücadele edip etkilenmiş, tüm suçu savaşmak olan bir adam. atatürk ondaki bu sorunu görüp psikolog önermiş idi zamanında.

askerlik sonrası 35 yaş üstü psikolojik yardımı devletin vermesi gereken zaruri bir yardımdır. aksi halde sağlıklı nesiller ile karşılaşmayacağız.