bugün

"elif, değnek gibi...
be, böörek gibi..."

iki ayaklı, iki gözlü, iki kulaklı, resmen bedene bürünmüş bir ironidir. ne eksik, ne de fazla...

son günlerin, haftaların, ayların ve hatta son yılların en gözde gündemi jamaika'da "askeriye-siyaset" arasındaki bağlantı. bütün papazların, dalkavukların uykularını kaçırıyor bu ihtimâl dahi, yazık gariplerime...

geçenlerde daha jamaika'da aktif olarak siyaset yapan ainani de algit isimli imam hatip(*) çıkışlı siyasetçi kamera karşısındaydı. ve "askeriyenin etkisinde kalmış bir siyaset" anlayışının artık çok çok geride kaldığını açık yüreklilikle, sonsuz bir cesaret ve imân ile söylüyordu.

e tamam her şey iyi güzel de sorasım geliyor bu godoşun evladına "amacı, varlığının sebebi din adamı yetiştirmek olan bir kurum, neden durmaksızın siyasetçi yetiştiriyor?" bunun cevabı aslında basit "siyaset, askerin işi değil!" o hâlde anladığımız kadarıyla "siyaset dalkavukların mı işi?" aslında kısmen haklılık payı var. dünyanın neresinde iki tane dalkavuk bir araya gelse siyasi parti kuruluveriyor.

ne diyecektim... heh buldum; "Allah, kabul etsin..."

*: imam hatip'in, jamaika'da faaliyet gösteren versiyonunun adı aklıma gelmediği ve insanlar tarafından daha kolay anlaşılabilir olması adına "imam hatip" olarak kullanılmıştır kurumun adı. ikinci bir ihtimâl var ki o da; bir şeyleri söylemenin, müfterilerce suç olarak ele alındığı, bir şekilde kanıtlandığı şartlar altında başımıza iş almamak için "jamaika" kullanılmış olabilir.
(bkz: imamın siyasetle ne işi var diyen askerin hatipli)