bugün

bitkilerle ilgili tuhaf şeyler yapmaktır komutanım.
şöyle ki, eğer bir bitki, çimenlik alanda ise, o bitkinin yeşil olması gerekir. çiçekli bitkiyse büyük ve bol çiçeklisi makbuldür, ama yaprakları dökülen çiçek olmamalıdır, olamazdır. yaprağı ezik, büzük, yamuk çiçeğin ise askeriyede işi yoktur. bu bitki, yaprak da dökme hakkına sahip değildir. olur da dökerse, o yaprak kendi çiçeği altında toprağa karışamaz; en kısa zamanda toplanmalıdır komutanım.
bu alandaki çimlerin ne fazla uzun, ne de fazla kısa olmaya hakkı vardır komutanım. hele bir de sararmışlarsa, cezalardan ceza beğenirim komutanım.
ağaçlara gelince, ağaçların da kafasına göre dallanıp budaklanmaya hakkı yoktur komutanım. ağaçların oval şekilli olması gerekip, sağdan soldan taşan, yaprağı olmayan dalları budanır komutanım. bitkilerin hepsini korumak vatan borcudur. ağaçları kurutmamak gerekir, hatta yeni yeni ağaçlar dikmek gerekir komutanım.

taş yollarda taş aralarında, asfalt kenarlarında bitki olursa... ezmek lazım, koparmak lazım komutanım. taş aralarında çiçek ve ot benzeri herşeyi ortadan kaldırmak, pürüzsüz hale getirmek lazım gelir. çimenliklerin arkasında papatya açarsa... onları da dümdüz etmek gerek komutanım. askeriye bu, asker rengi yeşildir, beyaz bize uymaz komutanım!